Alanya Kalesi yüzyıllar boyunca 6 buçuk kilometreyi aşan surlarıyla birden fazla medeniyete ve insana ev sahipliği yaptı. Her medeniyetten ve dinden izlerinin bulunduğu bu eşsiz kale, birden fazla efsaneye ve mite konu oldu. Hakkında kitaplar yazılmış, hikayeler kulaktan kulağa duyurularak bugünlere gelmiştir. Gelin bu hikâyelerden en bilindik olan “Eleni‘nin Göz Yaşları” efsanesine beraber bakalım. 

ALANYA KALESİNİN TARİHİ 

Büyüleyici güzelliği ile herkesi kendine hayran bırakan Alanya, yüzyıllar boyunca pek çok kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerin en büyük izlerinden biri de MÖ 3’üncü yüzyılda inşa edilmiş olan Alanya Kalesidir. Alanya’yı koruması için inşa edilen bu benzersin yapı 250 metre yüksekliktek olan bir yarımadanın üzerine inşa edilmiştir. Kale toplamda 83 kuleye ve 140 burcuyla yüzlerce yıldır Alanya limanın gözcüsü konumunda. MÖ 67 yılında Gnaeus Pompeius Magnus tarafından ele geçirilene kadar bu kale Akdenizli korsanların yuvasıydı. Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine altına girince kale yeniden restore edildi ve genişlettirilerek yeni bir hal aldı. Surları içinde günümüzde de yerleşimin sürdüğü Alanya Kalesi’nde, Bizans İmparatorluğu’ndan kalan kilise ve şapellerin yanı sıra 13. yüzyılda inşa edilmiş Süleymaniye Camisi’de bu kalenin bünyesinde yer almaktadır.

TÜRKLERİN GELİŞİ 

13’üncü yüzyıla kadar Roma egemenliği altında bulunan kale, 1221 yılında I. Alaaddin Keykubat tarafından fethedildi. I. Alaaddin Keykubat döneminde de Roma zamanı olduğu gibi kale için benzer onarım ve genişletme çalışmaları yapıldı. Günümüzde kentin sembolleri haline gelen Kızılkule bu dönemde inşa edilmiştir. Kalenin günümüze gelmesini sağlayan esas medeniyet Selçuklulardır. Dönemin en önemli ve en büyük tersanesi olan ve Alaiyye Tersanesi, bu kalenin civarına kurulmuştur. Selçuklulardan sonra kale sırayla Karamanoğulları ve Memlükler idaresine geçmiştir. Son olarak Alanya, Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedilmiş ve Alanya Kalesi antik dönemden bugünlere gelmeyi başarmıştır. Taşıt trafiğine açık olan kaleye yürüyerek de çıkılabiliyor.

Alanya Kalesi 3

Akdenizli kadınlara sanatseverlerden tam not! Akdenizli kadınlara sanatseverlerden tam not!

ELENİ‘NİN GÖZYAŞLARI

Alanya tarih boyunca pek çok insana ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Belki de bu yüzden Alanya çok fazla sayıda mit ve efsaneye konu olmuştur. Bu efsanelerden en bilineni ise Bizans döneminde yaşanana bir aşk hikâyesidir. Bizans’ta valilik görevini yerine getiren tekfurlardan biri olan Argiles’in güzeller güzeli bir kızı vardır. Bu güzeller güzeli kızın adı Eleni’dir. Fakat o dönem Alanya’nın başında çok büyük bir bela vardı. Bu bela da korsanlardı. Korsanlar sürekli bu şehre gelir, insanları öldürür ve şehri yağmalardı. Bu durumdan bunalan dönemin Bizans Vali’sinin aklına bir fikir gelir. Kızı Eleni’yi Korsan Vasili ile evlendirecektir. Böylece şehir korsanların elinden kurtulacak ve insanlar huzura kavuşacaktır. Fakat işler valinin istediği gibi gitmez. Çünkü Eleni’nin gönlü bir başkasına aittir. Güzeller güzeli Eleni gönlünü bir çobana kaptırmıştır. Her gece uyumadan önce o çobanla evlendiğini ve birlikte güzel bir yuvaları olduğunu hayal eder. 

TEPEYİ AĞAÇLANDIRAN GÖZYAŞLARI 

Babası Eleni’nin korsan ile evlenmesini isteyince Eleni cesur bu şekilde babasına kafa tutar ve bir başkasıyla asla evlenmeyeceğini söyler. Bu duruma sinirlenen babası, kendi öz kızı olan Eleni’yi kaleye hapseder. Eleni’nin zindandaki hücresinin penceresinden Alanya’nın bütün güzelliği görünüyordur. Babası böylesine eşşsiz bir manzaraya şahit olan kızının hayatından vazgeçemeyeceğini ve elinde sonunda o korsan ile evleneceğini düşünür. Fakat Eleni aşkından vazgeçmez!  Zindanın penceresinden manzaraya bakan Eleni, her gece umutla bu kuleden kurtulacağının ve sevdiğine kavuşacağının hayalini kurar. Ama Eleni hayatının sonuna kadar bu kalede kalır ve ölene kadar gözyaşları döker. Böylece Alanya Kalesi’nden Damlataş’a uzanan ve o zamana kadar çıplak olan tepede bir anda defne, nar ve iğde ağaçları biter. Bu hikâyede Alanya’da yaşayan yerlileri o kadar etkiler ki ne zaman Alanya’da yağmur yağsa ve etrafı defne kokuları sarsa akıllarına Eleni’nin gözyaşları gelir.


 

Muhabir: TAHSİN CAN ÖNALP