Antalya Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubunca yapılan açıklamada ülkemizde, batıdaki örneklerinin aksine yürütmeye ilişkin yetkisi olmayan ve yalnızca ‘Danışma’ niteliği bulunan kent konseylerinin daha etkin hale getirilmesi gerektiği vurgulandı. Hazırlanan raporda; “Kent konseyleri kurulduğu yerelde belediye başkanının irade ve İnisiyatif kullanması durumunda katılımcılık ve yönetişimin sağlandığı görülmektedir. Kent Konseyi başkanının belediye başkanı veya bürokratlarının olmaması, kent konseyi yönetiminin tamamen STK temsilcilerine bırakılması güçlü kent konseyi açısından çok önemlidir” açıklamalarında bulunuldu. 

KENT KONSEYLERİ UZMAN KİŞİLERDEN OLUŞUR

Katılımcıları muhtarlar, kamu özel sektör kurum ve kuruluş temsilcileri, sendikalar, üniversiteler ve alanında uzman kişilerden oluşan kent konseylerinde alınan kararların genel kurul onayından sonra belediye meclisinin ilk toplantısında değerlendirilme hükmünün bulunduğu hatırlatılan açıklamada, “Ancak, kent konseyi kararlarının öneriden öteye geçememesi ve uygulanma zorunluluğu olmaması, etkinlik sorunlarına yol açmakta ve belirlenen amaçlara ulaşmayı güçleştirmektedir” denildi.

KENT KONSEYLERİNİ KİM FİNANSE EDİYOR?

Kent konseylerinin finansmanının ilgili yasa gereği belediyelerin bütçelerinden ayırdıkları ödeneklerle sağlandığı da belirtilen açıklamada, “Bu nedenle kent konseyleri, belediyelerin bir uzantısı veya ona bağlı bir örgüt görünümünde algılanmaktadır. Kent konseyleri kurulduğu yerelde belediye başkanının irade ve İnisiyatif kullanması durumunda katılımcılık ve yönetişimin sağlandığı görülmektedir. Kent Konseyi başkanının belediye başkanı veya bürokratlarının olmaması, kent konseyi yönetiminin tamamen STK temsilcilerine bırakılması güçlü kent konseyi açısından çok önemlidir”  ifadelerine yer veriliyor. 

Kent konseylerinin yürütmede de etkin olmaları yolunun açılması, bunun yanında mutlaka kadın, engelli, yaşlılık, çocuk, sosyal yardımlar gibi çalışma grupları kurulması gerektiği de belirtilen açıklamada yer alan öneriler ise şöyle sıralandı: “Kent konseylerinin kurulduğu yerelde şehircilik, imar ve planlama, çevre, ulaşım gibi sorunların yanında dezavantajlı grupların sorunlarının da ele alınacağı çözüm önerileri mutlaka öne çıkarılmalıdır. Büyüyen kentlerde büyümeye orantılı olarak yaşlı nüfus da artmaktadır. Bu nedenle belediyeler görev ve sorumlulukları gereği yaşlı hizmetlerine daha fazla önem vermelidir. Belediyeler öncelikli olarak çalışan anne ve babaların okul öncesi çağdaki çocukları için ve kentin sosyal ve ekonomik yetersizlik içersinde olan mahallelerinde yaşayan vatandaşların çocuklarının okul öncesi eğitimleri için kreş ve gündüz bakımevleri, gençlik merkezleri, etüt merkezleri, çocuk kulüpleri, korumaya muhtaç çocuklar için yatılı çocuk evleri açar ve işletir. Ayrıca ihmal ve istismar edilen ve şiddet mağduru kadın ve erkekler için kadın-erkek sığınma evleri, kadın misafirhaneleri, aile danışma merkezleri de açar.”

Açıklama daha sonra şu şekilde devam etti: “Engelli çocuk ve yetişkinler için bakım ve rehabilitasyon merkezleri, engelli danışma merkezleri, engelli evde bakım hizmetleri, engelliler için spor ve sanat birimlerinin açılması da yerel yönetimlerin görev alanlarındadır. Engellilerin her türlü erişim ve ulaşabilirlikleri için yol, kaldırım, toplu taşım araçları, her türlü hizmet binaları, sinyalizasyon sistemlerinde düzenlemeler yapar. Sosyal yardımlar ise doğrudan kişiye yapılan ayni ve /veya nakdi yardımlardır. Bu hizmetler kapsamında yardım merkezleri, aşevleri bulunmaktadır. Belediyeler her türlü muhtaçlık durumunda olan vatandaşları kendi kendine yeterli hale gelebilecek duruma gelene kadar ihtiyaca göre ayni ve nakdi yardımla destekler. Ayrıca öğrencilere her eğitim ve öğretim dönemlerinde eğitim yardımında bulunur. Evinde yemek yapamayacak durumda olan vatandaşlara bizzat evinde sıcak yemek desteğinde bulunur. Doğal afetlerde vatandaşların mağduriyetini karşılar, her türlü önlemi alır, çadır, gıda, giyecek, su stokları bulundurur. Belediyelerin toplum kesimlerinin daha iyi yaşam koşullarına ulaşmalarını sağlamak ve kentsel alanda yaşam biçimlerinde izlenen farklılaşmayı azaltmak için toplum merkezlerini hayata geçirmesi gerekmektedir. Bu amaçla açılacak olan toplum merkezlerinde var olan sorunları yerinde saptayarak çözüm önerilerini halk ile birlikte üretmelidir.”

Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan bir seçim vaadini daha gerçekleştirdi! Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan bir seçim vaadini daha gerçekleştirdi!

BÖLGEDE İSTİHDAMA DİKKAT ÇEKİLDİ

Yapılan açıklamada daha sonra şu ifadelere yer verildi: “Bölgede istihdam ve gelir kaynakları oluşturmalıdır. Bireyler de özgüven duygusunu kendini ifade gücünü artırarak birlikte iş yapmak (örgütlü davranış) ve katılım kapasitelerini geliştirmek. Kendi durumlarını düzeltme kapasitelerini geliştirmek. Bölgede çevre duyarlılığını artırarak, çevrenin iyileştirilmesi yönünde kendilerine olanak sağlamak. Toplumda farklı yaş, kültür ve etnik gruptan olan insanların birbirlerini anlamaya çalışarak bir arada yaşamaları, üretme, paylaşma, dayanışma alışkanlıklarını ve mahalleli olma bilincini geliştirmelerine katkıda bulunmalıdır. Belediyeler, toplumdaki doğal liderleri ortaya çıkarmak ve gönüllü liderler yetiştirmek hedef ve doğrultusunda hizmet verir. Toplum Merkezleri bu işlevselliği ile belediyelerin vazgeçilmez kurumlarıdır. Özetle her belediye ve belediye başkanı, halkın mutluluğu ve refahını arttırmak için görev ve sorumluluğu gereği yukarıda tanımlanan sosyal hizmet kuruluşlarını açmalı ve işletmelidir. Bu kuruluşlarda ve hizmet modellerinde psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, çocuk gelişim uzmanları, özel eğitim öğretmenleri, avukatlar, hemşireler, doktorlar, sosyologlar, aile danışmanları gibi profesyonel meslek elemanları istihdam edilmelidir.”


 

Muhabir: BÜLENT ÖNER