Cem Güney Çevikbaş’ın ‘Likya’nın Atları’ isimli heykellerinde tarih öncesi evcilleştirilen, tüm dünya üzerinde kültürlerin değişik coğrafyalara taşınmasına hizmet eden atları konu alıyor. Sergi Himmet Öcal Khan Galeri’de 22 Mart’a kadar sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.

"AĞIR BİR TEMA"

 Sergi sanatseverlerin, akademisyenlerin ve sanatçıların yoğun ilgisiyle açıldı. Açılışta konuşan Galeri sahibi Sanatçı Himmet Öcal, Antalyalı sanatçıları galerisinde sergi açmaya davet etti. Sergiyi değerlendiren Öcal, “Sergi için at figürü özellikle Likyalı Atlar sanatçı Cem Güney’in ortaya koymuş olduğu kültürel anlamda ağır bir tema. Güzel bir konsept” ifadelerini yer verdi.  

"ATIN KÜLTÜRÜMÜZDE ÖNEMLİ BİR YERİ VAR"

Atın Türk kültüründe önemli yeri olduğunu belirten Giray Ercenk, “Ben Osmanlı kültürünü bir şekilde tanıtmak istiyordum. “Ne yapmam lazım, hangi argümanı kullanmalıyım” dedim. Hiç tereddüt etmeden “At” dedim. Dadaloğlu der ki, “Yiğit yiğidin yoldaşı at yiğidin özkardaşı” Bizim Kültürümüzde Hazreti Ali’nin atı düldüldür. Düldül aslında bir katırdır. Eşek irisi bir hayvandır ama o bizim kültürümüzde bir küheylandır. Atın kültürümüzde önemli bir yeri vardır” dedi.

KÖSEOĞLU, CEM GÜNEY’İ ANINDAN ÖPTÜ

Ressam Mustafa Köseoğlu ‘Likya’nın Atları’ sergisi açılışında yaptığı konuşmasında, “Heykel sanat dalları arasında daha zor olanı ve az bulunanıdır. Heykel üç boyutlu görmek ister, boşluk alanları görmek ister, etrafıyla birlikte düşünmek ister, bu nedenlerle resme göre daha zordur. Ben bu zorlukları aşan Cem Güney kardeşimi kutluyor ve alnından öpüyorum” diyerek Cem Güney’i kalabalık katılımcıların önünde kutlayarak alnından öptü.

ÖZGÜRLÜK YOLCULUĞUNDAKİ ATLAR

Heykelin resimden farklı bir sergileniş şekli olduğunu vurgulayan Güney, serginin kurgusu için “Yok oluş, çürüme, yeniden varoluş” kavramları üzerine bir sorgulama içerdiğini belirtti. Güney, “Benim çok zamanım müzede geçti. Orada bulunan, oksitlenmiş küflenmiş, yarısı yok olan çürümüş eserleri göz, bir bütün olarak tamamlar. Sergideki işlerimde de tıpkı müzedeki eserlerdeki gibi üzerlerinde geçmişten gelen izler taşır. Çürümüşlük heykellerimde kayboluştan ziyade, yeni bir oluşuma dönüşür. Ayrıca işlerimle sanat tarihinin önemine de değinmek istedim. Sanatın tarihini bilmeden gerçek anlamda heykel de yapamazsınız, sanat da..  Derdim, ‘Likya’nın Atları’yla insanları sanat yolculuğuna çıkarmak, ama atların üstünde değil! Bu yolculukta atların üstünde eyer, nal gibi insana dair bir iz olmayacak. Özgün plastik doku anlayışıyla tekrar anlam bulup hür bir forma kavuşan binicisiz atlarım, özgürlük yolculuğuna doğru izleyiciyle buluşacak” ifadelerine yer verdi.  

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİNE BAĞIŞ

Güney, sergiye çiçek gönderilmemesini yerine Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine (ÇÇYD) bağış yapılmasını istedi. ÇÇYD Antalya Şubesi de sergi salonunda ufak bir stant açarak ürünleri satışa çıkardı. Katılımcılar eserleri birkaç dakikada satın alarak tüketti. Bu tür bağışlarla da ihtiyacı olan gençlere eğitimleri için kaynak aktarılabilecek. Bu düşüncesinden dolayı sergiye gelenler sanatçıyı kutladı. Ayrıca ÇÇYD Antalya Başkanı da Cem Güney’e bir teşekkür belgesi sundu.

Muhabir: YEŞİM ERTAN