İstanbul Eyüpsultan Alibeyköy Mahallesi Beste Sokak'taki özel lisede yabancı uyruklu öğrenci Y.K., okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü 74 yaşındaki İbrahim Oktugan'a silahla ateş etti. Odasında uğradığı silahlı saldırıda ağır yaralanan Oktugan, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. İnfiale yol açan olayın ardından bir tepki de Eğitim Bir-Sen Antalya Şubesi üyelerinden geldi.

ÖĞRETMENLER ÜLKE GENELİNDE İŞ BIRAKTI 

Eğitim Bir Sen Antalya Şubesi üyeleri İstanbul'da bir öğrenci tarafından yapılan silahlı saldırı da hayatını kaybeden okul müdürü için ülke genelinde ortak basın açıklaması düzenledi. Eğitim Bir Sen Antalya Şubesi, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacıyla ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle Antalya Valiliği önünde bir araya geldi. Ülke genelinde eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasında üyeler bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. Üyeler ayrıca yasal düzenleme için başlatılan imza kampanyası çerçevesinde imzalarını attı.

Antalya Eğitim Bir Sen Açıklama

KATLEDİLEN ÖĞRETMENİ ANDILAR 

Basın açıklamasını Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran yaptı. Başkan Miran kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına ilişkin tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulundu. Yetkililerin seslerini duymadığını belirten Miran, özellikle eğitimde şiddet konusunda harekete geçmek için geç kalındığını kaydetti. Katledilen Oktugan’a Ahmet dileyen Miran Oktugan’ın ailesine ve eğitim camiasına taziyelerini iletti.

BAKAN’IN ÖĞRETMENLERİ DAVET ETMESİ KIYMETLİ

Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in daveti üzerine bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirildiğini belirten Başkan Miran, bakan Tekin’in davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmaları önemli ve kıymetli bulduklarını söyledi. Miran, bu buluşmanın ardından Ali Yalçın’ın katılımıyla TBMM önünde gerçekleştirilen eylemin, eğitimcilere şiddeti önlemeye dönük kararlılığın ve şiddet olaylarının oluşturduğu büyük üzüntünün bir tezahürü olduğunu paylaştı.

ÖĞRETMENLER TEK SES OLDU: ‘ŞİDDET ÖNLEME YASASI ARTIK ÇIKMALI’

Başkan Miran, ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmasını, eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılması gerektiğini vurguladı. Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti lanetleyen Miran, eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün (10 Mayıs) iş bırakma eylemi gerçekleştirdiklerini ve ülke genelinde basın açıklamaları yaptıklarını kaydetti. Miran ayrıca, “İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz” diye ekledi.

Antalya'da avından ettikleri yılana gözleme ikram ettiler Antalya'da avından ettikleri yılana gözleme ikram ettiler

‘EĞİTİMİ SEKTEYE UĞRATACAK BİR SORUN HALİNE GELDİ'

Son birkaç yıldır Türkiye’de yaşanan olaylara bakıldığında şiddet olaylarının münferit eylemler olmaktan çıktığını söyleyen Başkan Miran, bu durumun yaygın bir toplumsal sorun hâline geldiğini ve eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaştığını kaydetti. Miran sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz”

Muhabir: HANDE TURAN KUMAŞ