Antalya Tarım Konseyi (ATAK) ile Antalya Ticaret Borsası (ATB) Dünya Süt Günü’ne özel “Sürdürülebilir Süt Üretimi Paneli” düzenlendi. Panele ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Antalya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, Elmalı Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali Gümüşlü ve Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özgür katıldı.
"SÜT OLMAZSA ET OLMAZ"
Dünya Süt Günü’ne özel düzenlenen panelde süt fiyatları, tüketimi, maliyeti ve süt üretiminde yaşanan sorunlar masaya yatırıldı. Panelde konuşan ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, küçük aile işletmelerinin maliyetler altında ezildiğine dikkat çekerek “Süt olmazsa et olmaz. Sütün pahalılığı gündeme geliyor ancak hayvancılıkta en önemli girdilerden olan yem fiyatları hiç konuşulmuyor” dedi.
ÜRETİCİ YEM ALAMAZSA HAYVANCILIĞI SÜRDÜRME ŞANSI YOK!”
Yem pahalılığına dikkat çeken Kocaoğlu, “Hayvan yemi pahalı yiyor, onu neden konuşmuyoruz? Neden hep süt konuşuluyor. Biz yemi döviz kuru üzerinden alıyoruz, mazot, enerji gibi maliyetler malum. Üretici 1 litre sütün parasıyla 1.5 kilogram yem alamıyorsa hayvancılığı sürdürme şansı yok. Biz 1 litre sütün parasıyla 1.3 kilogram yem alabiliyoruz. Ulusal Süt Konseyi sütün üreticiden alım fiyatını 14.65 TL olarak belirledi ancak bu gerçekçi bir rakam değil. 1 litre sütün maliyeti 16 TL, sütün üreticiden alım fiyatı 18 TL olmadığı sürece hayvancılıkla uğraşan zarar eder ve her geçen gün işletmeler kapanır ki böyle oluyor. Uzun vadede süt daha pahalı hale gelir” ifadelerini kullandı.
“BÖYLE GİDERSE HAYVANAT BAHÇESİNDE GÖRECEĞİZ”
Mevcut politikaların devam etmesi taktirde ilerleyen süreçte büyükbaş hayvancılığının yok olmaya yüz tutacağını söyleyen Elmalı Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali Gümüşlü, Süt üretiminin azaldığına dikkat çekti. Gümüşlü, “2021 yılında 23 milyon 200 bin ton olan süt üretiminin, 2022’de yüzde 7 azalarak 21 milyon 563 bin tona, 2023’te 21 milyon 480 bin tona geriledi. 2021 yılında 28.1 milyon olan sağmal hayvan sayısının, 2022’de 25.8 milyon başa düştü. Tarihe de not düşmesi açısından söyleyeceğim. Biz bu politikalarla devam edersek önümüzdeki yıllarda biz büyükbaş hayvanları hayvanat bahçesinde görecek, çocuklarımıza da hayvanat bahçesinde göstereceğiz” diye konuştu.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK DESTEKLENMELİ
Öte yandan ithal hayvan yerine küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini belirten Antalya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk, “Ülkedeki et ve süt açığını kapatmak için ithal hayvan yerine küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gerekiyor. Koyun, keçi seçi sütünün katma değeri yüksek ürünler ve ürettiğimiz ürün asla elimizde kalmıyor, müşterisi hazır ve yüksek fiyattan pazarlayabiliyoruz” dedi.
NEDEN ÇOBAN BULUNAMIYOR?
Hayvancılıkta çoban bulmakta zorlandıklarını dile getiren Öztürk, “Neden çoban bulamıyorum, çünkü kırsalda yaşamak zor. Elektrik yok, su yok, internet yok, sosyal hayat zaten yok. Öncelikle kırsal kesimin altyapı ve sosyal anlamda desteklenmesi lazım. Kara düzen içerisinde yaşıyoruz. Kırsalda hayvancılıkla uğraşanlara karavan hayatı sağlanabilir. Yetiştiricilere karavan verilse hem kırsaldaki hayatları devam eder hem barınak sorunu kalmaz hem de güneş enerjisiyle enerjiye ulaşabilir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DE SÜT NEDEN PAHALI?
Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özgür, “Neden sütü pahalıya içer olduk?” sorusuna karşılık, “Hayvanlar doğada yayılıyordu meralarımızı yok ettik. Tarım arazilerini betona teslim ettik. Ormana zarar veriyor diye keçiyi ormandan uzaklaştırdık. Hayvan varlığı azaldı, et fiyatları yükseldi, süt fiyatları yükseldi. Yükselen fiyatları, hayvan ithal ederek düşürmeye çalıştık. Hayvancılığı kurtarmak için uçuk projelere ihtiyaç yok, üreticinin desteklendiği, tarımın hayvancılığın önündeki engellerin kaldırıldığı, aile işletmelerinin desteklendiği sistem kurarak hayvancılık et, süt sürdürülebilir hale gelir. Türkiye'de et açığını kapatabilmeniz için bir kere sütün para etmesi lazım” diye konuştu.
