Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım süreci devam ederken, müze önünde günlerdir süren kültür nöbeti kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın depreme dayanıksızlık gerekçesiyle aldığı yıkım kararı sonrası 16 Temmuz’da kapatılan müze, bir buçuk aydır ziyaretçilere kapalı. Bu süreçte müze savunucuları, tarihi yapının korunması için her gün alanda nöbet tutuyor.
SEMBOLİK CANLANDIRMA YAPTILAR
Müze Çalışma Grubu’nun öncülüğünde düzenlenen son etkinlikte, “Gece Müzesi” adı altında sembolik bir canlandırma gerçekleştirildi. Katılımcılar, müzede sergilenen eserleri temsilen hazırladıkları kostümlerle sessiz bir performans sundu. Müze bahçesi mumlarla aydınlatılırken, ziyaretçilere kapalı olan müzenin atmosferi dışarıya taşındı. Eylemin amacı, müzenin kültürel değerini hatırlatmak ve kamuoyuna güçlü bir mesaj vermekti.
HUKUKİ GİRİŞİMER SÜRÜYOR
Yıkım sürecine yönelik tepkiler sadece sanatçılarla sınırlı değil. Antalya Barosu, Mimarlar Odası ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, müzenin korunması için hukuki girişimlerde bulundu. Deprem performans analiz raporunun kamuoyuyla paylaşılmaması ise tepkileri artırıyor. CHP Antalya milletvekilleri ve yerel örgütler de sürece aktif şekilde dahil olarak müzenin yıkımına karşı duruş sergiliyor.
KÜLTÜREL HAFIZA SİLİNİYOR
Antalya Arkeoloji Müzesi, 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Yılın Müzesi Özel Ödülü”ne layık görülmüş, mimarisiyle Türkiye’nin en özgün müze yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Müze savunucuları, yapının güçlendirilerek korunabileceğini savunurken, yeni projeye ayrılacak bütçenin kamu kaynakları açısından daha verimli kullanılabileceğini öne sürüyor. Müzenin yıkımı, sadece fiziksel bir kayıp değil, kültürel bir hafızanın silinmesi olarak değerlendiriliyor.
KÜLTÜR NÖBETİ 40. GÜNÜNDE
Müze Çalışma Grubu yaptığı açıklamada, “Bu yapı sadece taş ve beton değil; geçmişin izlerini taşıyan bir bellektir” ifadelerine yer verdi. Grup, alternatif çözümler sunarak yıkımın durdurulabileceğini savunuyor. Kültür nöbeti 40. gününe girerken, müze savunucuları mücadelelerini sürdüreceklerini ve kamuoyunun desteğiyle tarihi yapının korunabileceğine inandıklarını belirtiyor.
