Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son yıllarda Antalya'da doğum hızında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Özellikle 2023 yılında, son 9 yılın en düşük oranlarına ulaşıldı. Geçen yıl sadece Antalya'da değil, ülke genelinde doğumlar önemli ölçüde azalırken, Antalya'daki durumun daha da dikkat çekici olduğu görülüyor.
TÜRKİYE'DE DOĞURGANLIK HIZI HER YIL DÜŞÜYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı. Ulaşılabilen verilere göre, toplam doğurganlık hızının 1965-70 yıllarında yüzde 5,31 olan Türkiye'de doğurganlık hızı 2001 yılından itibaren 2,53 seviyelerine geriledi. Doğum hızının sürekli gerilediği ülkede geçen yıl itibariyle en düşük doğurganlık düzeyi yaşandı. Önceki yıl 1 milyon 35 bin 795 olan canlı doğan bebek sayısı, geçen yıl 958 bin 408 oldu. Canlı doğum sayısı 58 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşirken toplam doğurganlık hızı 1,51 ile nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldı. Buna göre, canlı doğan bebek sayısı 2023 yılında 958 bin 408 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3'ü erkek, yüzde 48,7'si kız oldu. Toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 çocuk iken 2023 yılında 1,51 çocuk olarak gerçekleşti. Yani, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2023 yılında 1,51 oldu. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10'un altında kaldığını gösterdi.
ANTALYALILAR ARTIK ÇOCUK DÜŞÜNMÜYOR MU? SEBEPLERİ BUNLAR OLABİLİR...
Antalya'da da Türkiye genelinde olduğu gibi doğurganlık hızında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Bu düşüşte ekonomik belirsizliklerin etkisi büyük. Yüksek yaşam maliyeti, işsizlik ve ekonomik sıkıntılar, ailelerin çocuk sahibi olma kararını ertelemelerine neden oluyor. Ayrıca, Antalya'nın kentsel alanlarda hızla gelişmesi ve yaşam tarzının değişmesi de doğurganlık oranlarını etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Küçük evlerde yaşama eğilimi ve çocuk sahibi olma isteğinin azalması, doğurganlık hızının düşmesine neden olabiliyor. Antalya'da kadınların eğitim seviyelerinin yükselmesi ve iş gücüne katılımının artması da doğurganlık hızındaki düşüşte etkili bir faktör. Kadınların kariyer odaklı tercihleri ve iş hayatında ilerlemeye yönelmeleri, çocuk sahibi olmayı ertelemelerine neden oluyor. Son olarak, aile planlaması ve doğum kontrolü uygulamalarının yaygınlaşması da Antalya'daki doğurganlık hızındaki düşüşte etkili oluyor. Bilinçli doğum kontrolü ve aile planlaması yapma eğiliminin artması, çocuk sahibi olma kararını ertelemelere neden olabiliyor. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesiyle Antalya'da doğurganlık hızında belirgin bir düşüş gözlemlendi. Bu durum, şehrin demografik yapısını ve gelecekteki nüfus eğilimlerini etkileyebilir.
