Gönül Yarası filmini hatırlarsınız. Bu film hafızalarda, ‘etek sarı sen etekten sarısın’ uzun havası ile ‘Dar Hejiroke (İncir Ağacı) türküleri ile kazınmıştı.

Ya da ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’.  

Yukarıdaki iki örnek gibi yüzlerce film, kısa film, belgesele görüntü yönetmenliği yapmıştı.

Aslında iktisatçı olacaktı. Hacettepe İktisat Fakültesini kazanmıştı. Ama kapılmıştı bir kere sinemanın büyülü gerçekliğine. Bıraktı parlak ekonomist kariyerini.

Geçti kameranın arkasına, bir daha da dönmedi geri.

Adı, İlker Berke idi.

Biz onu nereden mi tanıyoruz?

Hani şu Altın Portakal’da son dakika yasakladığımız ‘ Kanun Hükmü’ adlı belgesel var ya!

İşte o belgeselin görüntü yönetmeniydi.

Neden mi geçmiş zaman kipi ile cümleler kuruyorum?

Çünkü dün kaybettik İlker Berke’yi.

Elbirliği ile Altın Portakal’a böyle bir ayıbı yaşatmak yetmediği gibi, tam da bu tartışmaların ortasında böyle vicdani bir durumla karşı karşıya kaldık.

Boş verin ‘yargı süreci sürerken…’ diye başlayan cümleleri. Bal gibi de hükümetle karşı karşıya gelmek istemedik işte.

Oysa, aynı festivalde, Müjdat Gezen’e onu ödülü vermiş, Cumhuriyetimizin 100. Yılı ile gönenmiştik.

Şimdi, Cumhuriyetimizin 100. Yılına bir de ‘yasak’ hediye ettik. Sanki az yasağımız varmış gibi.

Sanki, ‘Kanun Hükmünde’ belgeselinin yasaklanması bizi nefesimizi kesip yaşama ağrısını boynumuzda taşımamız yetmezmiş gibi, bir de aynı belgeselin görüntü yönetmeni İlker Berke’yi kaybetmenin acısı yüklendi yüreklerimize.

Allahtan, sanatın yarattığı özgürlükçü ve demokratik ortama sahip çıkan jüri üyeleri var da, ‘Kanun Hükmünde’ belgeselinin festivalden çıkarılmasına karşı jüriden çekildiklerini açıkladılar.

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Direktörü Dr. Ahmet Boyacıoğlu, Sayın Altın Portakal Film Festivali İdari Sorumlusu Cansel Çevikol Tuncer; ya bu yasağı kaldırıp belgeseli festivale kabul edin ya da festivalin adından ‘Antalya’yı çıkarın ve bizi bu ayıbın öznesi olmaktan kurtarın.