ANTALYA Baro Başkanı Polat Balkan, Türkiye Barolar Birliği'nin adının önünden 'Türkiye' kelimesinin kaldırılmak istenmesine, “Bağlı ve bağımlı barolar yaratılmak isteniyor” sözleriyle tepki gösterdi Antalya Barosu yönetimi tarafından yapılan basın açıklamasında Türkiye Barolar Birliği'nden "Türkiye" sözcüğünün silinmesine yönelik açıklamalar protesto edildi. Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, "Bu istek, Cumhuriyet savcılarının 'Cumhuriyet'inin düşürülmesi isteğiyle eşanlamlıdır" dedi. Hukuk devletinin olmazsa olmaz koşulunun bağımsız ve tarafsız yargı; yargının olmazsa olmaz koşulunun özgür savunma olduğunu hatırlatan Polat Balkan, "Hukuk devleti yıkılırsa, geriye kalana devlet denmez" diye konuştu. AVUKATLAR BASKI VE TEHLİKE ALTINDA Uğur Mumcu'nun "Adaletin üç ayağı vardır. Bu üç ayağın birincisi yargıç, ikincisi savcı, üçüncüsü avukattır. Adaletin bu üç ayağından biri zedelenirse, adaleti ayakta tutmaya olanak yoktur. Bunun İçindir ki hukuk devleti, yargı bağımsızlığına ve özgür barolara dayanır. Yargıç bağımsız değilse, savcı bağımsız değilse, avukat her gün çeşitli baskılarla karşı karşıya ise bundan adalet duygusu zarar görür, dolayısıyla bütün toplum, bu zararın yükünü taşımak zorunda kalır" şeklindeki sözlerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Polat Balkan, "Hukukun üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 101. sıraya gerilediğimiz, yargı bağımsızlığında üçüncü dünya ülkelerinin seviyesine düştüğümüz bu süreçte, adil yargılanma, hukuk güvenliği gibi kavramlara işlerlik kazandıran, yurttaşların hak arama özgürlüklerinin temsilcisi olan avukatlar, avukatların örgütleri olan barolar ve baroları temsil eden Türkiye Barolar Birliği, açıklanamaz ve kabul edilemez bir baskı ve tehlikeyle karşı karşıyadır" ifadelerine yer verdi. BAROCUKLAR YARATILMAK İSTENMEKTE "İlerleyen aşamalarda bağlı ve bağımlı barocuklar yaratılmak istendiğinin farkındayız" diyen Polat Balkan, "Bugünse Türkiye Barolar Birliği'nin Türkiye'si silinmek istenmektedir. Bu istek, Cumhuriyet savcılarının 'Cumhuriyet'inin düşürülmesi isteğiyle eşanlamlıdır. Bu istek, Türk Milleti adına karar veren mahkemelerin, kimin adına karar vereceği tartışmasına da neden olacak, çok ciddi tehlikeler içeren bir istektir" dedi. YARGI BAĞIMSIZLIĞI LÜTUF DEĞİLDİR "Yargı, yalnızca yargıçlara, yalnızca savcılara, yalnızca avukatlara bırakılamayacağı gibi, yalnızca seçilmişlere de bırakılamaz. Yargı milletindir, kamusaldır. Bağımsızlık ve tarafsızlık önceden verilen bir paye, bir lütuf değildir. Çetin ve zorlu bir mücadele direnci ve kararlılığıyla kazanılmıştır" diyen Polat Balkan, şunları söyledi: "Bizler Atatürk ilke ve devrimleri için, Türkiye'nin demokratik ve laik bir cumhuriyet, insan haklarına dayalı sosyal bir hukuk devleti olması için hep mücadele ettik, etmeye de kararlıyız. Hukuk devletinin olmazsa olmaz koşulunun bağımsız ve tarafsız yargı; yargının da olmazsa olmaz koşulunun özgür savunma olduğunu biliyoruz. Eşitliğin de, özgürlüğün de, kardeşliğin de, gönencin de, varsıllığın da hukukun üstünlüğünden geçtiğinin bilinciyle tarihe not düşüyoruz: Hukuk devleti yıkılırsa, geriye kalana devlet denmez!" Mustafa KOÇ