İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Yönetimi tarafından düzenlenen 17 Ağustos 1999 depremi odaklı basın toplantısında, deprem ve doğal afetlerle ilgili sorunlar masaya yatırıldı. İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, Anadolu Yarımadası’nın sürekli sallandığını, Güney-Batı Anadolu – Ege - Akdeniz kesişiminin deprem bölgesi olduğunu hatırlatarak, “Özellikle 4. derece deprem bölgesinden 2. derece deprem bölgesine düşürülen şehrimiz açısından deprem bir gerçektir. 1998’de yürürlüğe giren Deprem Yönetmeliği öncesi 4. derece deprem bölgesi koşullarına göre projelendirilen yapıların, 2. derece deprem bölgesinde oluşacak bir depreme nasıl tepki vereceği maalesef bilinmemektedir. Bu nedenle ivedi olarak bir deprem master planı yapılmalıdır” dedi. HÂLÂ BİR NAZIM PLANIMIZ YOK “17 Ağustos günlerinde her yıl deprem master planı ısrarımızı dile getiriyoruz. Sene 2017, hâlâ bir deprem master planımız yok, hâlâ afet toplanma alanlarımız yok, hâlâ doğal afet senaryoları üzerinden yapılması gereken tatbikatlar gerçekleştirilmiş değil, hâlâ göğsümüzü gere gere uygulamaya koyabileceğimiz bir kentsel dönüşüm master planımız yok; hâlâ bilim ve mühendislik ilkeleri çerçevesinde yapılan, tüm master planlarının içerisinde yer aldığı bütüncül bir nazım imar planımız yok” diyen Mustafa Balcı, “Ülkemizin ekonomik-sosyal-siyasal çalkantılı döneminde deprem tehlikesine dikkat çekmenin, deprem duyarlılığını artırmaya gayret etmenin toplumsal ve insani bir sorumluluk olduğunu biliyor ve bu sorumluluğu taşımaya kararlı olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz. İnsan hayatı değerlidir; siyasetçilerin oy kaygısına, sermayenin kâr hırsına, niteliksiz mühendislik hizmetine ve denetimsizliğe terk edilemez” diye konuştu. ‘ÇILGIN’ DEĞİL GERÇEKÇİ PROJELER “Depremin yol açtığı yıkımlar çok ciddi can kayıplarına ve çok büyük yapı hasarlarına neden oldu. Yapılarda meydana gelen yangın ve kimyasal madde sızıntıları nedeniyle insanlar zehirlendi, çevre felaketleri yaşandı. 17 Ağustos depreminin ortaya çıkardığı gerçekler, meydana gelen diğer depremlerde karşılaştığımız durumlar, yapı stokumuzun büyük ölçüde risk taşıdığını, deprem güvenliklerinin olmadığını açıkça ortaya koymuştu” diyen Balcı, “Deprem bir doğa olayıdır. Bu gerçek kabul edilmeli fakat bilimin ve mühendisliğin gerekleri de yapılmalıdır. Enerjimizi ve zamanımızı çılgın projeler yerine ayakları yere basan, şehrimizi daha bir yaşanılır kılacak gerçekçi projeler için harcamalıyız” dedi. MEVCUT YAPILARIN DEPREM GÜVENLİĞİ YOK İMO’nun deprem gerçeğinin bilinmesine yönelik birçok çalışmaya katılarak bilgi ve deneyimini katılımcılarla paylaştığını, depreme ve deprem zararlarının azaltılmasına ilişkin çok sayıda panel, sempozyum ve konferans düzenlediğini belirten Balcı, bu çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlar konusunda şunları söyledi: “Mevcut yapı stokunun deprem güvenliği yoktur. Bu yapıların bir an önce güçlendirilmesi gerekmektedir. Onarım ve güçlendirme çalışmaları rasyonel değilse yıkılıp yeniden yapılmaları sağlanmalıdır. Yeni yapılan ve yapılacak yapıların yeterli ölçüde mühendislik hizmeti alması ve denetlenmesi ihmal edilemez bir zorunluluktur. Mal sahibi adına kendisini denetleyecek olan yapı denetim kuruluşunu müteahhitler belirlemektedir. Bu sistemin acil olarak değişmesi gerekmektedir. Yapı denetim ücreti son derece yetersizdir. Denetim sürecinde bulunan meslek insanlarının mesleki yeterlilikleri, meslek odası tarafından belgelenmemektedir. Meslek odaları yapı üretim sürecinin dışına itilmiştir. Yetkin mühendislik yasası tüm uğraşılara rağmen çıkarılmamıştır. 1938 yılında çıkarılan, sadece diploma almaya bağlı olarak hizmet üretilmesini sağlayan Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun değiştirilmemiştir. Kentleşme süreci ile ilgili olarak ya sağlıklı planlar üretilmemiş ya da üretilmiş olsalar bile uygulama noktasında ‘rant’ kavramı devreye girmiştir.” Mustafa KOÇ
Antalya’nın deprem master planı yapılmalıdır
Trend Haberler

Antalya’da heyecanlandıran keşif!

Antalya Toptancı Hali’nde ‘ölüm sessizliği’

Antalya toplu ulaşım hattı UC11’de önemli uyarı!

Antalya’da F*TÖ’ye uzanan ihbar mektubu!

Antalya’da toplu ulaşım krizi! Şehrin her köşesinde ayrı bir şikayet var...

Antalya’da bir okulda şok eden görüntüler!