TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu önemli bir araştırmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Oda yaptığı açıklamada hava ile gürültü kirliliği gibi çevresel faktörlerin insanlarda kalp krizi gibi dolaşım sistemi hastalıklarını tetiklediğini ve her yıl binlerce insanın bunlardan dolayı hayatını kaybettiğini ifade etti.
ÇEVRE KİRLİĞİ İNSAN SAĞLIĞINI ETKİLİYOR
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) tarafından hazırlanan rapora göre çevresel faktörlerde kaynaklı ölümlerin son dönemlerde artış gösterdiğine dikkat çekti. Oda yaptığı açıklamada, “Avrupa Çevre Ajansı’nın (AÇA) 3 Kasım 2025 tarihinde yayımladığı rapora göre, Avrupa Birliği’nde gerçekleşen her beş kardiyovasküler (kalp-damar sistemi) ölümden biri çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmakta ve bu ölümlerin önlenebilir olduğu vurgulanıyor. Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) verilerine göre, hava kirliliği 130 bin den fazla, iklimsel faktörler 115 binden fazla, zararlı kimyasal maddelere maruziyet 74 binden fazla ve gürültü kirliliği 20 binden fazla kişinin kardiyovasküler ölümünden sorumlu bulundu. Bu dört etken, kalp-damar hastalıklarının başlıca çevresel belirleyicileri olarak öne çıkıyor” denildi.

ÖLÜMLERİN YÜZDE 18’İ ÇEVRESELE ETKİLER
Avrupa’da her yıl 1,7 milyon insanın kalp krizi gibi hastalıklardan hayatını kaybettiğini ve bu ölümlerin yüzde 18’inin çevresel etkilerden kaynakladığını tahmin eden Oda, “Avrupa’da her yıl 1,7 milyon kişi kalp-damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybederken, bu ölümlerin yaklaşık yüzde18’inin çevresel nedenlerle ilişkili olduğu tahmin ediliyor. AÇA, hava kalitesinin iyileştirilmesi, gürültü ve kimyasal maruziyetin azaltılması, iklimsel etkiler karşısında sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve doğa temelli çözümlerle şehirlerin yeşillendirilmesi gibi önlemlerin milyonlarca yaşamı koruyabileceğini belirtiyor” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Antalya’nın hava kirliği, iklimsel faktörler ve kimyasal maruziyet gibi sebeplerden dolayı büyük risk altın da olduğunu dikkat çeken Oda, çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
-
Antalya, turizm, kentleşme, ulaşım yoğunluğu ve iklim değişikliğinin etkilerinin bir arada yaşandığı bir kent olarak çevresel stres faktörlerine karşı özellikle hassastır:
-
Hava kirliliği: Kış aylarında artan konut ve sera ısınması kaynaklı partikül madde konsantrasyonları, yaz aylarında ise turizm kaynaklı trafik emisyonları, kalp ve damar hastalıkları açısından risk oluşturmaktadır.
-
İklimsel faktörler: Antalya son yıllarda aşırı sıcak hava dalgalarıyla ve şiddetli yağış ve fırtınayla daha sık karşılaşmaktadır. Bu hava olayları özellikle yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için ölüm riskini artırmaktadır.
-
Kimyasal maruziyet: Tarımsal üretimde kullanılan pestisitler, insan sağlığını dolaylı olarak etkilemekte; endokrin bozucu ve kardiyotoksik maddelere maruziyet riskini yükseltmektedir.
-
Gürültü kirliliği: Artan ulaşım, turizm tesisleri ve kentleşme, gürültü seviyelerini Dünya Sağlık Örgütü sınırlarının üzerine taşımakta; sürekli gürültüye maruz kalma, hipertansiyon ve kalp krizi riskini artırmaktadır.
-
Yeşil alan eksikliği: Özellikle şehir merkezinde ve sahil hattında yapılaşmanın artmasıyla kent içi yeşil alanların azalması, hem hava kalitesi hem de stres düzeyleri açısından olumsuz etkiler yaratmaktadır.
“ANTALYA’NIN GELECEĞİ BUNUN ÜZERİNE KURULMALI “
Antalya’n geleceğinin temiz hava ve yeşil alanlar üzerine kurulması gerektiğine vuruğu yapan Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, “Kalp ve damar hastalıklarının yalnızca bireysel yaşam tarzı faktörleriyle değil, yaşadığımız çevreyle de yakından ilişkili olduğu artık bilimsel olarak açık. Sağlıklı bir çevre, yalnızca doğayı değil, insan yaşamını da korur. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak; kentimizde çevresel riskleri azaltan, doğa temelli ve halk sağlığını merkeze alan politikaların acilen hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Antalya’nın geleceği, temiz hava, sessiz sokaklar, yeşil alanlar ve sağlıklı bireyler üzerine kurulmalı” açıklamasında bulundu.






