Gazipaşa'nın Koru, Selinus ve Kahyalar sahillerinde nesli tehlike altında olan kum zambakları, çiçek açma aşamasına geldi. Bu özel çiçek türü, hem yerel halk hem de çevreci gönüllüler tarafından büyük bir hassasiyetle korunmaya alındı.
ÇİÇEKLER KORUMA ALTINDA
Kum zambakları, metal kafeslerle kapatılarak koruma altına alındı. Çiçeklerin korunmasındaki amaç, onların zarar görmemesi ve neslinin tükenmemesi. Çevreci gönüllüler, çiçeklerin koparılmaması ve zarar verilmemesi konusunda hassasiyet gösteriyor.
Kum Zambakları ve Cezai Yaptırım
Şaban Demir, gönüllü bir çevreci olarak kum zambaklarının korunması konusunda ciddi çabalar sarf ediyor. Şaban Demir,
"Kum zambaklarına zarar vermenin cezası 244 bin 315 lira"
diyerek bu konudaki yasal yaptırımların altını çiziyor.
Demir, çiçeklerin normalde Ağustos ayının sonunda açması gerektiğini, ancak mevsimsel değişiklikler nedeniyle açma sürecinin Eylül ayına sarktığını belirtiyor. Bu durum, çevresel değişimlerin doğal yaşamı nasıl etkilediğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
DOĞAL MİRASIN KORUNMASI
Şaban Demir, kum zambaklarının bölge için büyük bir zenginlik olduğunu ve bu çiçeklerin korunmasının önemini vurguluyor. Demir,
"Bölgemizde böyle bir çiçeğe sahip olduğumuz için çok mutluyum."
şeklinde konuşarak bölgenin doğal mirası olan kum zambaklarını koruma altına alma gayretini dile getiriyor.
BAŞKA YERE TAŞINMASI YASAK!
2016 yılında Dünya Bitki Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan kum zambakları, yurt dışına veya başka bir yere taşınması yasak. Bu çiçeklerin doğal haliyle korunması, kaçakçılık olaylarını önlemek adına büyük önem taşıyor. Özellikle yol kenarlarındaki ve ağaçlar arasındaki çiçeklerin yerini belirtmeme konusunda da büyük bir hassasiyet gösteriliyor.
Demir, insanların bu çiçeklere zarar vermemeleri konusunda uyarıyor ve herkesin bu eşsiz çiçekleri koruma sorumluluğu olduğunu hatırlatarak,
"Cezası var ama bir de vicdani cezası var. Onun için lütfen elimizden geldiğince bunları koruyalım"
ifadelerini kullanıyor ve doğanın korunması gerekliliğinin sadece yasalarla değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.