Antalya’da yıkılmaması için çok sayıda eylem, basın açıklaması ve itiraz süreciyle gündeme gelen 53 yıllık Antalya Arkeoloji Müzesi, alınan karar doğrultusunda yıkıldı. Türkiye’de yarışma sonucu inşa edilen ilk müze binası olma özelliği taşıyan yapının yıkımıyla birlikte kentte bir dönem sona erdi. İş makinelerinin gün boyu süren çalışmalarıyla müze tamamen yıkıldı. Alan molozlardan temizlendi.
TARİHE KARIŞTI
Yıkım çalışmaları gece gündüz devam ederken, 53 yıllık anıların biriktiği müze kısa sürede tarihe karıştı. Bölgede yükselen yıkım sesleri yerini sessizliğe bıraktı. Kepçelerin ve iş makinelerinin beklemeye başladığı görüldü. Müze alanındaki ağaçlar korunarak dokunulmadı. Yeni müze inşaatına henüz başlanmaması dikkat çekti. İnşaatın ne zaman başlayacağı yönünde bir açıklama yapılmadı. Yeni müze hizmet binasının turizm sezonuna 2026 ortalarına tamamlanması bekleniyor. Konteynerlere konulan eserler ise taşındı.

KARAR 20 MART'TA DUYURULMUŞTU
Müzenin yıkılacağına ilişkin ilk resmî açıklama 20 Mart 2025 tarihinde yapılan toplantıda gündeme geldi. Toplantıda, mevcut yapının depreme dayanıklı olmadığı ve depolama alanlarının yetersiz kaldığı belirtilerek yeni bir müze inşa edileceği duyuruldu. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, gerçekleştirilen proje tanıtım toplantısında yeni müzenin yaklaşık 2,5 milyar TL maliyetle yapılacağını, mevcut yapının ise deprem riski nedeniyle ortadan kaldırılacağını söylemişti.

DEPREM RAPORU KRİZİ
Yıkım kararının ardından en çok tartışılan konu, müzenin depreme dayanıklılığıyla ilgili hazırlanan performans raporu oldu. Antalya Kent Konseyi’nde düzenlenen toplantılarda raporun kamuoyuna açıklanması talep edilirken, müzenin yıkılmak yerine güçlendirilmesi gerektiği savunuldu. Tartışmalara İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi de katıldı.
RAPOR AFİŞ OLARAK ASILDI
İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, günlerce “Rapora neden ulaşamıyoruz?” diyerek tepki gösterdi. Rapora ulaştıklarında ise ciddi eksiklikler tespit ettiklerini açıkladı. Akdoğan, “Biz istemezükçü değiliz. Deprem analiz raporu neden gizlendi? Binanın kötü olması mı ziyaretçi sayısının az olmasının nedeni? Burada bir yönetim beceriksizliği söz konusu” dedi. Raporun uzun süre kamuoyundan gizlendiğini savunan Akdoğan, sonunda raporun müzenin çevresine reklam afişi gibi asıldığını söyledi.

“YILIN MÜZESİ” ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ
Antalya Arkeoloji Müzesi, 1972 yılında bugünkü binasında hizmete girdi. Yarışmayla inşa edilen ilk müze binası olarak tarihe geçen yapı, 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Yılın Müzesi” ödülüne layık görüldü. Müze, Alt Paleolitik Çağ’dan Roma Dönemi’ne kadar uzanan eserleri barındırıyordu. Müzenin en dikkat çeken bölümleri arasında Perge Antik Kenti’nden çıkarılan heykellerin sergilendiği salon yer alıyordu. Antalya sınırlarında yaşamış üç önemli Akdeniz uygarlığı; Likya, Pamfilya ve Pisidya’ya adanan bölümler de ziyaretçiler tarafından ilgiyle geziliyordu.

FİKRİ ERTEN’İN HAYALİYDİ
Müzenin kuruluş hikâyesi ise 1. Dünya Savaşı yıllarına dayanıyor. Öğretmen Süleyman Fikri Erten, tarihi eserlerin işgal güçlerinden korunması amacıyla girişimlerde bulundu. 1919 yılında Antalya mutasarrıflığına başvurarak kendini fahri Âsâr-ı Âtika memuru tayin ettiren Erten, merkezdeki eserleri toplayarak ilk müzenin temelini attı. Antalya Müzesi, 1922’de Kaleiçi’ndeki Alaeddin Camii’nde kuruldu. 1972 yılında ise bugünkü binasına taşındı. 30 bin metrekarelik alana yayılan müzede 14 sergi salonu, çocuk bölümü, açık hava galerileri ve geniş bir bahçe bulunuyordu.

TESCİL GİRİŞİMİ REDDEDİLDİ
Müzenin korunması için kültürel miras savunucuları ve akademisyenler harekete geçti. Antalya Kültür Varlıkları Envanteri Projesi’nin yürütücüsü Orhan Deniz Kaplan, müzenin “korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmesi için başvuruda bulundu. Ancak yapılan başvuruya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden gelen yanıtta, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 10 Nisan 2025 tarihli kararıyla tescil edilmesinin uygun bulunmadığı bildirildi. Böylece müzenin korunması yönündeki girişim de sonuçsuz kaldı.




