Antalya’da geçim sıkıntısı yaşayan asgari ücretli çalışanların gözü belirlenecek yeni zamda. 2026 yılını kapsayacak yeni asgari ücretle ilgili hükümet ile işçi temsilcileri arasında görüşmeler başladı. DİSK Akdeniz Bölge Başkanı Vedat Küçük, “Ortalama ücret haline getirilen asgari ücret, yüksek enflasyon karşısında erimeye devam ediyor. Eylül ayı enflasyon verileriyle birlikte, asgari ücretin 2025 yılının 9 ayındaki kaybı 5621 TL’ye ulaştı. Bu süreçte asgari ücret, uzun zamandır açlık sınırının dahi altında kalmış durumda. Bilindiği gibi hükümetin tek taraflı kararıyla 2025 yılı asgari ücreti yalnızca yüzde 30 oranında artırıldı. Oysa bir önceki yılın (2024) resmi enflasyonu yüzde 44,4 olarak açıklanmıştı. Böylece asgari ücret artışını daha başta resmi enflasyonun bile yaklaşık 15 puan gerisinde kaldı. Asgari ücretli enflasyona ezdirildi” diye konuştu.
“YILDA BİR KEZ ARTIŞ OLMAMALI”
Asgari ücretin yılda sadece bir kez belirlenmesinin yeterli olmadığına vurgu yapan küçük, “Bu kayıp yetmezmiş gibi, tüm ısrarlı taleplere rağmen, 2025 yılı temmuz ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıya çağrılmadı ve herhangi bir artış yapılmadı. Milyonlarca işçi, daha yılın başında resmi enflasyonun dahi altında kalan bu ücretle 9 aydır çalışıyor ve asgari ücret enflasyon karşısında erimeye devam ediyor. Bu nedenle Aralık ayı beklenmeden Asgari Ücret Tespit Komisyonun acilen toplanmalı ve asgari ücret derhal artırılmalıdır. Geç de olsa, hatadan dönülmelidir. Çağrımızdır: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Komisyonu derhal toplantıya çağırmalı ve yılın son üç ayı için yeni asgari ücret belirlenmelidir. Öte yandan, son günlerde kamuoyunda Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına ilişkin tartışmalar da sürmektedir. Bu vesileyle Konfederasyonumuz, asgari ücretin belirlenmesine yönelik tutumunu hatırlatmayı gerekli görmektedir” diye konuştu.
“ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUN OLMALI”
Küçük açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Komisyonun mevcut yapısı demokratik değildir. Hem Komisyonun yapısı hem de asgari ücretin belirlenme yöntemi değişmelidir. Mevcut Komisyon yapısı, hükümet-işveren işbirliğine dayalıdır. Hükümet, asgari ücreti işverenlerle birlikte saptamaktadır. Asgari ücret; ulusal düzeyde yapılacak gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmelidir. Bu süreçte, tüm toplu pazarlıklarda olduğu gibi, uyuşmazlık durumunda işçilerin toplu eylem haklarına sahip olması gereklidir. Ayrıca asgari ücretin tespitinde yalnızca işçinin kendisi değil, uluslararası standartlara uygun olarak, bakmakla yükümlü olduğu kişiler de dikkate alınmalıdır. İktidarın asgari ücrete ve genel olarak ücretlere dair yaklaşımı, tüm değer ve güzellikleri üretenler için nasıl bir ülke hayal ettiklerini göstermektedir. Açlık sınırının altındaki bir asgari ücreti ortalama ücret haline getirenler, ülkemizi uluslararası piyasalarda ucuz ve güvencesiz işçi cenneti olarak sunmaktadır. Bu nedenle asgari ücret meselesi memleket meselesidir. Bu ülke asgari ücretliler ülkesi olmayı hak etmemektedir. Bu dayatmayı püskürtmenin, bu zinciri kırmanın biricik yolu sendikalı olmaktır, örgütlü olmaktır. DİSK olarak, tüm işçileri, tüm sınıf kardeşlerimizi sendikalı olmaya, DİSK’li olmaya, bu adaletsiz düzene karşı birleşmeye çağırıyoruz.”