Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Aliye Coşar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) komisyonunda ele alınan ve kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan zeytinlik alanlarının madenciliğe açılmasını kolaylaştıracağı iddia edilen kanun teklifini sert sözlerle eleştirdi. Coşar, teklifin "kişiye özel zeytinlik talan yasası" olduğunu ve yandaşlara rant kapısı açtığını iddia etti.

KAMUOYUNDA BÜYÜK TEPKİ!

Coşar, kanun teklifinin komisyona gelmeden önce dahi kamuoyunda büyük bir infial yarattığını belirtti. Teklifin, ÇED sürecini devre dışı bırakarak orman ve tarım alanlarını maden ocaklarına açtığını ifade eden Coşar, bir önceki zeytinlik yasasının tüm ülkeyi kapsarken, bu teklifin adeta "kişiye özel" bir talan imkânı sunduğunu söyledi.

"Kamu yararı" kılıfı altında gizlenen bu projelerin geleceği yok ettiğini vurgulayan Coşar, zeytinlerin, ormanların ve su kaynaklarının "vahşi madencilik" ve "yandaştan garantili enerji alımı" uğruna feda edildiğini savundu. Coşar, bir şirket için onlarca köyün zeytinliklerinin kurban edildiğini ve bir bölge halkının tarıma dayalı geçiminin ve geleceğinin yok edildiğini belirtti.

"ANAYASA VE KANUNLAR YOK SAYILIYOR"

Teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu öne süren Coşar, Anayasa'nın 169. maddesindeki "Devlet, ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez" hükmünü hatırlattı. Ayrıca Anayasa madde 56'da belirtilen "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir" ilkesine de dikkat çekti.

Coşar, birkaç "yandaş şirketin" daha çok para kazanması uğruna kanunların ve Anayasa'nın yok sayıldığını iddia etti. Soma, Ermenek ve İliç'te yaşanan maden facialarını hatırlatan Coşar, bu "vahşi rant hırsı" yüzünden yeni felaketlere zemin hazırlandığını belirtti. Antalya'dan örnekler veren Coşar, Torosların, ormanların, meraların, akarsuların maden, mermer ocakları, GES ve HES projeleri için parsellenmiş durumda olduğunu ifade etti.

"RANTA KURBAN EDİLEN GELECEK"

Coşar, bu teklifin vicdanlarda yara açacağını ve kendi çocuklara, yakınlara ve geleceğe anlatılamayacağını savundu. Doğa katliamının yasallaşması anlamına gelen teklifin geleceği yok edeceğini belirten Coşar, küresel ısınma ve iklim krizinin etkilerinin artık hissedildiğini ve kuraklığın ciddi bir tehdit olduğunu vurguladı. Coşar, yenilenebilir enerjiye karşı olmadıklarını ancak bu tesislerin yer seçimleri, kullanılan malzemeler ve inşaat sürecinde yaşanan tahribatın doğaya zarar verdiğini söyledi.

"ŞİRKETLER KAZANSIN DİYE..."

Antalya'dan örnekler vermeye devam eden Coşar, Manavgat Oymapınar'da su kaynaklarının yanına ve tarım arazilerine yüzer ve sabit GES'ler yapılmak istendiğini belirtti. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesindeki "Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz" hükmüne rağmen Korkuteli, Elmalı ve Gazipaşa ilçelerindeki meralarda GES yapımı planlandığını dile getirdi.

Coşar, bir AKP'li milletvekilinin "Biz meralara GES yapmıyoruz" sözünü gerçek dışı bulduğunu ve bu tür projelerin bölge halkının ekonomik faaliyeti olan tarım ve hayvancılığa zarar vereceğini ifade etti. Coşar, Antalya'da GES yapımına uygun onlarca alan olmasına rağmen ısrarla su kaynakları, tarım arazileri ve meraların tercih edildiğini, bunun bir "yenilenebilir enerji yatırımı" değil, "yeniden rant yatırımı" haline geldiğini savundu.

"TALAN VE RANT DÜZENİ SÜRESİZ..."

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) 2030'a kadar verilen acele kamulaştırma yetkisinin maden, orman, tarım alanları, mera ve su kaynaklarını tehdit altına soktuğunu belirten Coşar, Cumhurbaşkanı'na verilen beş yıl uzatma yetkisiyle bu "talan düzeninin" süresiz hale getirilerek kurumsallaştırılmasının önünün açıldığını iddia etti.

Teklifin, terk edilen maden sahalarındaki rehabilitasyon sorunlarını daha da derinleştireceğini söyleyen Coşar, ormanlar, meralar, tarım alanları, zeytinlikler ve su kaynakları gibi ülkenin tüm varlıklarının maden ocaklarına ve GES'lere feda edildiğini dile getirdi. Coşar, iktidarın meraları, su kaynaklarını ve ormanları yok etmeyi hedefleyen bu "rant düzenini" korumak istediğini ve kamuoyunda infial yaratan bu kanun teklifinden bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Muhabir: DUYGU TEKİN