Antalya’nın Konyaaltı Sahili’nden başlayan ve Lara Plajı’na kadar uzanan falezlerin oluşumu milyonlarca yıl sürüyor. Böylesine değerli doğal harikası yapılar ise bazı işletmeler tarafından harap edilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor. 2 otelin falezlerin altını oyarak plaja ulaşmak için tünel açması ve daha önce falezlere yapılan asansörler kentin hatta Türkiye’nin en önemli gündem maddeleri haline geldi. CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ise son günlerde yaşanan bu doğa katliamına tepki gösterdi.
“İNSANLARIN CAN GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE ATIYOR”
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, son günlerde gündeme gelen, bazı otellerin falezlere izinsiz ya da denetimsiz biçimde açtığı tüneller ve plajlara erişim sağlamak amacıyla inşa edilen asansörler hakkında bir değerlendirme yaptı. Falezlerin üzerine yapılan asansör ve tünellerin vatandaşların can güvenliğini tehlikeye attığına değinen Arı, “Antalya’mızın doğal ve kültürel mirasının en önemli simgelerinden biri olan falezler milyonlarca yılda oluşmuş dünyada ender görülen doğa harikasıdır. Son yıllarda bazı oteller tarafından izinsiz veya denetimsiz şekilde tünel ve asansörler inşa edildiği görülmektedir. Bu müdahaleler yalnızca çevresel tahribata yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda insanlarında can güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Böylesi kırılgan ve riskli bir doğal yapıya inşa edilen tünel ve asansörlerin varlığı yalnızca doğal yapıyı tahrip etmekle kalmamakta, aynı zamanda insanlarında can güvenliğini yok saymaktır” dedi.
"TÜNELLER DOĞAL YAŞAMA ZARAR VERİYOR"
Falezlerde çok sayıda deniz canlısı ve bitki türüne ev sahipliği yaptığını asansör ve tünel gibi yapay müdahaleler sonucu bu ekosistemin zarar gördüğüne dikkat çeken Arı, “Falezlerin çevresi, özellikle denizle birleştiği alanlar, çok hassas bir ekosistem barındırıyor. Bu alanlar; deniz kuşları, endemik bitki türleri ve birçok deniz canlısı için doğal bir yaşam alanı. Ancak bu tür alanlara yapılan yapay müdahaleler (asansör, tünel) çevreyi ve ekolojik dengeyi tehdit ediliyor. Antalya’mızın falezlerinin büyük bir bölümü ise 'Kesin Korunacak Hassas Alan' statüsünde. Bu nedenle her türlü müdahalenin yasal, çevresel ve bilimsel çerçevede değerlendirilmesi büyük önem taşıyor” diye konuştu.
