Antalya Arkeoloji Müzesi’nin deprem riski gerekçesiyle yıkılmasının ardından müzede korunan kültürel mirasın geleceğine dair belirsizlik sürüyor. Kamuoyunun tepkileri artarken, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, hem TBMM’ye verdiği yazılı soru önergesiyle hem de yaptığı basın açıklamasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na hesap verebilirlik çağrısında bulundu.
“BU SADECE BİR BİNA DEĞİL, KÜLTÜREL MİRASIN EVİDİR”
Arı, müzenin 1972’de açıldığını ve 2025 Temmuz ayında kapatıldığını hatırlatarak, “Ödüllü müzemiz, toplumdan saklanan raporlar eşliğinde gece yarısı iş makineleriyle yıkıldı. Bu yalnızca teknik değil; etik, tarihi ve toplumsal sorumluluk taşıyan bir süreçtir. Antalya’nın kültürel mirası göz ardı edilmiştir” diye konuştu.
TARİHİ MİMARİ BELGELENDİ Mİ?
1964 yılında düzenlenen bir mimarı yarışmasıyla inşa edilen özgün yapının belgelendirilip belgelendirilmediğinin bilinmediğini vurgulayan Arı, “Bakanlık bu konuda da suskun. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi şarttır” dedi.
BAKANLIĞA YÖNELTİLEN SORULAR
Milletvekili Arı, kamuoyunun aydınlatılması gereken başlıca soruları şöyle sıraladı:
-
Yıkıma gerekçe gösterilen teknik raporlar hangi kurumlar tarafından hazırlandı ve kamuoyuyla neden paylaşılmadı?
-
Yıkım kararı öncesinde yenileme ya da güçlendirme gibi seçenekler neden değerlendirilmedi?
-
Müzede yer alan taşınabilir kültür varlıklarının sayısı ve kategorileri nedir? Bu döküm neden kamuoyuyla paylaşılmamaktadır?
-
Eserler şu anda nerede, hangi koşullarda, hangi güvenlik ve iklimlendirme tedbirleriyle korunmaktadır?
-
Bu süreçte herhangi bir eserin zarar görüp görmediği kamuoyuna açıklanacak mıdır?
-
İş uzmanı birçok bilim insanının haklı uyarıları dikkate alınmadan bu taşıma ve yıkım işini gerçekleştirenler hakkında soruşturma açılacak mıdır?
-
Yeni müze binasının mimari projesi kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Binanın mimari yaklaşımı, çevreyle ve tarihi doku ile uyumu nasıl planlanmıştır?
“ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİK ZORUNLUDUR”
CHP’li Arı, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yalnızca Antalya için değil, dünya kültür mirası açısından da önemli olduğunu belirterek, “Bu süreç gizlenemez. Halk, eserlerin nerede ve hangi koşullarda olduğunu bilmek zorundadır” diyerek açıklamasını tamamladı.
