Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, Medya Haber TV'ye canlı telefon bağlantısıyla katılarak Antalya'ya ilişkin kritik iddialarda bulundu. Çobanoğlu, AK Parti iktidarının 'şirket yanlısı' politikasını her iş için kullandığını iddia eden Çobanoğlu, "Güvenlik gerekçesiyle deyip yaylalara yasak getiriyorlar. Antalya yaylalarını da bu gerekçeyle yasaklıyorlar" ifadelerini kullandı. Özellikle Antalya yaylalarında herhangi bir güvenlik sorunu olmamasına rağmen, Sarıkeçililer aşiretinin yıllarca bölgeye sokulmadığını belirten Çobanoğlu, ayrıca, otlak ve meralara Büyükşehir Yasası ile el konulup satışa sunulduğunu savundu.
"BURADA AMAÇ BELLİ"
Söz konusu uygulamaların temel amacını açıklayan Çobanoğlu, "Emekleriyle geçinen insanlarını tamamen yoksullaştırmak ve kendilerine muhtaç hale getirmek istiyorlar. Ya aslında durum açık, AK Parti iktidarı hiçbir şekilde demokrasiden yana tutum almıyor, 1-2 şirket yanlısı politika izliyor, her iş için kullanıyor. Geçmişte işte güvenlik gerekçesiyle diyerek yaylalara sokmadı ama örneğin Antalya yaylalarımızda güvenlik sorunu olmamasına rağmen, devletin güvenlik politikası mantığı açısından baktığında ama Sarıkeçililer aşiretini oraya sokmadı yıllarca. Toprak ve meralara Büyükşehir Yasası'yla el koydu satışa sundu. Burada amaç belli; Türkiye'de emekten yana olan, emekleriyle geçinen insanların tamamen yoksullaştırmak, tamamen kendine bağımlı, kendi istediği gibi kontrol edebileceği insanlar haline getirebilmektir. Açlığa yol açmış oluyor" dedi.
"KARDEŞ KAVGASI ADI ALTINDA..."
Alınan siyasi kararların perde arkasında şirket politikalarını destekleyici bir tutum sergilediğine dikkat çeken Çobanoğlu, "Depremi bile kullandılar. Hatay depreminde rezerv alan ilan edilen yerler ve TOKİ'lerin inşaata başladığı yerler zeytinlik ama yani şimdi buradaki mantık şu; aslında bir yandan sözde ben işte kardeş kavgasını ortadan kaldırıyorum, barış süreci yapıyorum derken diğer yandan da onun verdiği psikolojik olumlu etkiyle şirket lehine kararları çıkartabilecekler. Bunu muhalefet partileri, gerek HDP olsun gerek CHP ve diğer partiler, meclisteki durumun böyle olmadığını biliyorlar ve ona göre tutum almaya çalışıyorlar. Aslında bugün meclis önünde ve 1-2 kez basın açıklaması yapıldı ayrı grup olarak ve milletvekilleri de oradaydı. CHP milletvekilleri de oradaydı. Birlikte tavır aldık çünkü ancak Türkiye'ye demokrasi ve barış halkların birlikte tutunmasıyla, dayanışmasıyla gerçekleşir. Bu lütuf değildir, AK Parti vermeyecek" ifadelerini kullandı.
HAYVAN SAYISINDAKİ DÜŞÜŞ VE GIDAYA ERİŞİM SORUNU
Çobanoğlu, "Şimdi de o savaş, kirli savaş dediğimiz o dönemi göz önünde bulundurduğumuzda aslında hayvan sayımız düştü. Yaylalara yasaklar konularak diğer ülkelerden hayvan ithal eder hale geldik. O da yetmedi, yoksulların gıdaya erişimi ortadan kalktı. Emekliler et alamıyor ki. Evet yani geçmişte bundan 20-25 sene önce Türkiye'de ekonomik kriz olduğu zaman işsiz kalan insanlar aç bile kalmıyordu çünkü köylerindeki annesi, akrabaları gıda gönderiyordu, et gönderiyordu, diğer şeyler gönderiyordu ama şimdi ben teslim alacağım diyor" diyerek mevcut durumu özetledi.
MADENCİLİK YASASI VE EKOLOJİK TEHDİTLER
Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, "Madencilik Yasası diye tabir edilen yeni yasada sadece zeytinlik alanlar değil, tarım arazileri, sulak alanlar, su kaynakları, çünkü benzeri faaliyette ve aynı zamanda suyun kullanılması demek aşırı kullanılması demek. Aynı zamanda iklimin ekolojik dengenin tamamen bozulması demek. Bu kimin işine yarar? Bu şirketlerin işine yarar. Türkiye halklarının işine yaramaz, yoksulların işine yaramaz, Kürtlerin işine yaramaz, Türklerin işine yaramaz. Bu ülkede yaşayan farklı kesimlerin hiçbirinin işine yaramaz. Böyle bir politika aslında onları yok eder. Açlık baş gösterdiğinde açlıktan ölen insanlar aynı zamanda soykırım demektir. Bu politikaların değişmesi lazım. Belki de bu politikaların değiştirebilmek için de AK Parti iktidarının değişmesi lazım" diyerek sözlerini tamamladı.