Demre, Antalya'nın tarihi ve doğal zenginlikleriyle tanınan önemli bir ilçesi olarak, aynı zamanda 2025 Çevre Başkenti olarak da adını duyurmuştu. Ancak son dönemde ilçenin başlıca su kaynağı olan Demre Çayı, kuraklık tehdidi ve çevre kirliliği nedeniyle büyük bir tehdit altına girmiş durumda. Çay yatağına bırakılan sera atıkları, bölgedeki doğal yaşamı ve su kalitesini tehlikeye sokuyor.
SU HAVZASINDAKİ KURAKLIK ETKİSİ
Demre Çayı, Batı Toroslar’daki Akdağ, Alacadağ ve diğer dağlardan beslenen önemli bir akarsu. 65 kilometre uzunluğundaki çay, 1000 kilometrekarelik bir su toplama havzasına sahip ve doğrudan Akdeniz’e ulaşan sular sağlıyor. Ancak, son yıllarda bölgede yaşanan kuraklık, su kaynaklarını daha da tehdit eder hale getirdi. Kuraklık nedeniyle su seviyeleri düşerken, çay yatağında görülen kirlilik durumu daha da ciddileşiyor.
SERA ATIKLARI ÇAY YATAĞINDA
Özellikle örtü altı tarım yapılan alanlarda, sera atıkları olarak bilinen plastik ipler, zirai ilaç kalıntıları ve diğer atıklar çay yatağına bırakılıyor. Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerinde kullandıkları materyaller, akarsuyun temizliğini tehdit ediyor ve su ekosistemine zarar veriyor. Çayın kirliliği, bölgedeki biyolojik çeşitliliği de olumsuz etkileyerek, hem çevre hem de insan sağlığı açısından risk oluşturuyor.
DEMRE'NİN TARİHİ DEĞERİ
Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akoy, Demre'nin, antik dönemdeki ismi Myra olan büyük bir Likya kenti olduğunu hatırlatarak, bu bölgenin tarihsel ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Akoy, Demre Çayı'nın sadece doğal değil, aynı zamanda tarihi bir kaynak olduğunu da belirterek, "Türkiye’nin en değerli alanları, dereler ve su havzalarıdır. Antalya için 2050’den sonrası kuraklık dönemi başlayacak" dedi.
TÜRKİYE’NİN SU KAYNAKLARI GİDEREK AZALIYOR
Türkiye'nin su fakiri bir ülke olduğunu belirten Akoy, özellikle Akdeniz Bölgesi’nde, iklim değişikliğinin etkisiyle su kaynaklarının hızla azaldığına dikkat çekti. Antalya ve çevresindeki kuraklık sorununun giderek büyüdüğünü ifade eden Akoy, sadece Karadeniz'in iklim krizinden bir nebze etkilenmeden kurtulabildiğini söyledi.