Antalya’da denizlerin ulaşım bir kez daha gündem oldu. Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel döneminde alınan deniz otobüslerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi tartışma yarattı. Dünyanın en eski limanlarına sahip olan ve antik dönemlerden bu yana pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Antalya’da neden günümüzde deniz ulaşımı yok sorusunu sizler için araştırdık.
BAMBAŞKA BİR ŞEHİR ANTALYA
Antik uygarlıklardan, Büyük Roma’ya, Roma’dan Bizans’a, Bizans’tan Selçukluya, Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Osmanlı’da Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar Antalya pek çok medeniyetine sahipliği yaptı ve tarih boyunca önemini korudu. Türkiye Cumhuriyet’i Devleti’nin kurucu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi " "hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir.” Yemyeşil doğası ile ayrı bir güzel olan Antalya Akdeniz’in ise en özel şehirlerinden biri.

DÜNYANIN EN ESKİ VE EN İŞLEK LİMANLARI BURADA
Turizmin başkenti Antalya dünyanın en eski limanlarına sahip. Antalya’nın limanları 1900 yılların sonuna kadar Anadolu’nun en işlek olanlarıydı. Arap coğrafyacısı Nusaybinli İBN Havqal Bizanslı yıllarda Antalya ve Trabzon Anadolu’nun en yüksek vergi gelirine sahip ve ekonomik yönden en kuvvetli kentler olduğundan söz ediyor. Antalya’nın doğal limanı çok büyük değildi ve orta çağdaki yazılı kaynaklara göre ancak 15 kadırga alabiliyordu. Buraya büyük ahşap Arap yelkenli gemileri gelir, yük alışverişi yapılır, iskelede gümrük binaları tüccar dükkanları depolar bulunurdu.

ANTALYA BİR TİCARET MERKEZİYDİ
Antalya'yı en özel yapan şey o coğrafi konumuydu. Orta çağda Antalya İskelesi Müslüman, Venedikli, İtalyanların hatta İspanyolların ve eyaletteki tüccarların kullandığı uluslararası bir ticaret merkezi olmuştu. Bu nedenle Selçuklular, 1207 yılında Antalya’yı fethettikten sonra buradaki gemici ve tüccarlara sınırsız ticaret hakkı ile vergi muafiyeti tanıdı. Antalya'dan Anadolu’nun iç bölgelerine mal sevk edilir, oralardan kervanlarla Antalya limanına gelen mallar burada gemilerle yurtdışına gönderilirdi.

YENİ LİMANLAR
Antalya iskelesi zamanla eski önemini yitirmeye başladı 20. yüzyıl içinde ise Antalya iskelesi yalnız kereste ve un ticareti için kullanılır olmuştu 1974 yılında Antalya’da yeni limanın açılmasıyla eski limanda 1980 yılında Yat Limanı’na dönüştürüldü. Fakat buna rağmen Antalya Limanı gene yıllar boyunca devasa gemilere ev sahipliği yaparken, yolcu taşıma işlemleri de gerçekleştirildi.

ESKİDEN LİMANLAR DEV GEMİLERE EV SAHİPLİĞİ YAPARDI
Deniz yollarının Konya Marmara ve Akdeniz posta vapurları 1990’lı yıllara kadar her gün 15 günde bir yolcular İstanbul’dan İskenderun’a kadar taşır, sahil kenarındaki küçük limanlara da uğrardı. Ayrıca yüklerde bu vapurlarla taşınırdı. Halk bu vapurları büyük bir heyecanla bekler ve gemlerin dumanları göründü mü herkesi büyük bir sevinç kaplardı. Antalya’ya ulaşan yollar 1970’li yıllara kadar çok bozuk olduğundan halkın ihtiyacı olan mallar bu vapurlarla gelirdi. 1960 yıllarda Antalya’nı merkezinden Kemer’e yol yoktu. Vatandaşlar Kemer’e gidebilmek için vapurlara binmesi gerekiyordu. 1964 yılında Antalya-Kemer yolunun tamamlanmasıyla deniz ulaşımı kenara atıldı.

DENİZ ULAŞIMI BİTİYOR
Antalya-Kemer yolunun açılması deniz ulaşımının sonlanmasını sağladı. İlerleyen dönemlerde kullanımı seyrekleşen deniz yolları özellikle 1990’nda sonra artık kullanılmaz oldu. 2000’li yıllarda ise Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu konu hakkında yeni girişimleri oldu. Eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ilk döneminde deniz ulaşımı hayata geçirildi. O dönem satın alınan 3 deniz otobüsü, Kaleiçi Yat Limanı ile Kemer Marina arasında seferler düzenledi. Fakat CHP’li Mustafa Akaydın göreve gelmesiyle beraber deniz otobüslerini seferleri durduruldu. 2009-2014 yılları arasında çürümeye terk edilen deniz araçları, Türel’in yeniden göreve gelmesiyle seferlere başladı.

SEFERLER TEKRAR İPTAL EDİLDİ
Deniz otobüsleri sayesinde Antalya merkezden 50 dakikada Kemer’e ulaşım sağlanıyordu. Akdeniz ve Beydağları eşliğinde geçen yolculuk vatandaşlara bambaşka bir deneyim sunuyordu. Fakat Büyükşehir Belediyesi, deniz otobüslerinden istediği verimi alamdı. Muhittin Böcek’in yeni Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle bu otobüsleri kullanımı tamamen durduruldu.

İPTAL NEDENİ İDEOLOJİK DEĞİL EKONOMİKTİ
Deniz otobüsleri seferlerinin durdurulması ideolojik değil ekonomik bir sebepti. Deniz otobüsleri son 5 yılda 6 milyonluk zarara neden olmuştu. Böylece 2009 yılında hayat geçirilen projeye 2019 yılında son verildi. Şehirdeki vatandaşların da otobüslere yeterli ilgi göstermemesi projenin fişinin çekilmesindeki en büyük nedenlerden biri oldu. Ardından deniz otobüsleri ihaleye çıkarıldı ama kimse rağbet göstermedi. 2024 yılında yeniden satışa çıkarılan deniz otobüsleri, 10 milyon TL muhammen bedelle ihaleye sunulsa da yine talipli çıkmadı.

OTOBÜSLER İZMİR’E VERİLDİ
Deniz otobüslerine talip çıkmayınca Antalya Büyükşehir Belediyesi bu araçları İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devretmeye karar verdi. Fakat bu durum yeni değildi. Daha önceleri de benzer projeler için adımlar atılmış ve onlar da gerçekleşememişti. CHP’li Bekir Kumbul’un belediye başkanlığı döneminde Antalya-Kemer ve Antalya-Alanya arasında deniz taşımacılığı yapılması hedefiyle alınan ilk deniz otobüsü, Akdeniz’in dalgalı yapısına uygun olmadığı gerekçesiyle Mersin’e gönderilmişti. Antalya Büyükşehir Belediyesi kasım ayı olağan meclis toplantısı ile deniz otobüslerini resmi olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verdi.

ANTALYA’DA NEDEN DENİZ ULAŞIMI YOK
Dünyanın en eski limanlarına sahip olan ve Akdeniz’in tam merkezinde bulunan Antalya’da deniz ulaşımı özellikle 2000’li yıllarla beraber tamamen tarihe karıştı. Deniz ulaşımının olmamasının aslında birden fazla nedeni var. Bunun en önemlisi maliyet geliyor. Konyaaltı tamamen plaj ve doğal alanlardan oluşuyor. Lara ise falezlerle çevrili. Bu nedenle yolcu iskeleleri için yeterli doğal liman yok ve yeni iskele yapmak maliyetli. Aynı zamanda yapılacak bu iskelelerin çevreye fazlaca zarar vereceği de düşünülüyor.

DALGA BOYU VE SÜRE
Antalya Körfezi açık bir yapıya sahip olduğu için dalga boyu sık sık yükseliyor. Özellikle kıyıdan uzaklaştıkça dalgalar etkisini ve gücünü artırıyor. Rüzgârında güçlü olmasıyla deniz ulaşımı karaya göre daha uzun ve zorlu bir hal alıyor. Örnek vermek gerekirse; otobüsle Lara’da Konyaaltı’na gitmek 20 dakika sürüyorsa deniz yolu ile bu süre 50 dakikaya çıkıyor. Deniz ulaşımının tercih edilmemesindeki en büyük nedenlerden biri de bu. Ayrı yolcu taleplerinin az olması nedeniyle de deniz ulaşımı belediye kasasına fazla bir zarar bırakıyor.






