Gazeteci Fatih Altaylı'nın bir televizyon programında yaptığı açıklamalar nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 310. maddesi kapsamında "Cumhurbaşkanına tehdit" iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucu gözaltına alınarak tutuklanmasına Antalya Barosu'ndan tepki geldi. Baro tarafından yapılan yazılı açıklamada, gözaltı işlemi "hukuka aykırı" ve "ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale" olarak nitelendirdi.
"SUYUN ISINDI" PAYLAŞIMI VE SİYASİ ETKİ VURGUSU
Baro açıklamasında, Altaylı'nın gözaltına alınmasının, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral'ın sosyal medyadaki "Suyun ısındı Fatih" paylaşımının hemen ardından gelmesinin, yargıya yönelik siyasi müdahalenin açık bir göstergesi olduğunu savundu. Açıklamada, "Yargı süreçlerinin siyasi söylemlerle nasıl şekillendiğinin bir tezahürüdür" denildi.
"YAKALAMA VE GÖZALTI HUKUKA AYKIRI"
Kimliği kamuoyunca bilinen bir gazeteciye, Ceza Mahkemesi Kanunu'nun 98. maddesi gereğince 'çağrı usulü' uygulanmaksızın doğrudan yakalama ve gözaltı işlemi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Açıklamada, "Usul hükümleri ihlal edilerek yapılan bu işlem hukuk devleti ilkesiyle bağdaşamaz" ifadelerine yer verildi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
Antalya Barosu, açıklamasında Anayasa'nın 26. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10.maddelerinde güvence altına alınan ifade özgürlüğüne dikkat çekti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarından örneklerle desteklenen açıklamada, "Siyasetçiler, basının denetimine açık olmayı bilerek tercih eder ve daha geniş hoşgörü göstermek durumundadır" görüşünü savundu.
"KIYAS YOLUYLA SUÇ YARATILAMAZ"
Baro, gazeteci Altaylı'nın açıklamasının doğrudan tehdit içermediğini belirterek, TCK'nın 310/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin, TCK m.2'de yer alan kıyas yasağına aykırı olduğunu ifade etti. Açıklamada, "Bir ifadenin siyasi iktidarı rahatsız etmesi, onun suç sayılmasını gerektirmez" denildi.
YARGIYA SOSYAL MEDYA BASKISI ELEŞTİRİSİ
Yargının bağımsız hareket etmesi gerektiği hatırlatılan açıklamada, yüksek bürokratların sosyal medya paylaşımlarıyla yargı süreçlerinin yönlendirilmesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Antalya Barosu, açıklamasının sonunda, gazetecilik faaliyeti kapsamında yapılan yorumların cezalandırılmasının, demokratik hukuk devletine zarar verdiğini belirtti.
