Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 2025-2026 Eğitim ve Öğretim Yılı akademik Açılış törenine katılan ‘Anadolu'dan Gazze'ye' Platformu Başkan Yardımcısı aktivist Ayçin Kantoğlu ‘İlk Söz Gazze' konulu konuşma gerçekleştirdi.
"İSLAM DÜNYASI SINIFTA KALDI"
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi AKM 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Salonunda konuşan aktivist Ayçin Kantoğlu, "Kendisinin üstün olduğunu iddia eden, başkalarını katledebileceğini, katledebiliyor olduğunu iddia eden, hatta çocukların bile katledebilir olduğunu iddia ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir tespiti var, İslam dünyası sınıfta kaldı, Batı Devletleri sınıfta kaldı ve sonunda halklardan bir irade ortaya çıktı. Bu organizasyona Mavi Marmara ile başlayan Madleen ve Hanzala ile devam eden ve tam olarak da adını Sumud koydukları bir eylem ortaya çıktı" dedi.
"HASARIN BOYUTLARI BİLİNMİYOR"
Filistin'de, Gazze'de yaşanan soykırım hasarının boyutlarının belli olmadığın belirten Kantoğlu, şunları söyledi:
"Bu meseleyi, herhangi bir garabete bırakmadan insanlık meselesi olarak doğru yerden kavrıyoruz. Filistin halkının yaşadığı zulüm ve Siyonist İsrail'in gösterdiği cüretkar davranışlar kabul edilemez, tahammül edilemez seviyedeki şiddet insanlığın vicdanını harekete geçirdi. Evet, şu anda içerideki hasarın boyutlarını aşağı yukarı biz biliyoruz ama henüz fotoğraflanmış, belgelenmiş değil. Hali hazırda uluslararası gazeteciler içeri girmiş değiller. O nedenle konuşurken rakamlarımız oldukça düşük seviyede. Oysa hakikat bunun çok üstünde. Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese ile Tunus'ta tanışma fırsatı buldum. Bir açıklama yaptı, dedi ki ‘Gerçek soykırım, ölüm rakamları 700 bini buldu. Bunun 450 bini çocuk, 380 bini 3 yaşın altında' dedi. Ölüler dirileri konuşmaya çağırıyor."
"HEDEF TÜRKİYE"
Türkiye'nin 'vaat edilmiş topraklar' iddiasında olanlara verilecek bir karış toprağın bulunmadığını belirten Kantoğlu, şu ifadelere yer verdi:
"Bu katliamın sadece Filistin ile sınırlı olduğunu düşünmeyin. Sayın Cumhurbaşkanı birçok mecliste defaatle hedefin Türkiye olduğunu söylemişti. O yüzden bu ateşkes sadece Filistin halkı için değil, bizler için de önemli bir zamandır. Bu zamanı Türkiye'yi güçlendirmek, içeride ve dışarıda tahkim etmek ve gelecekte olabileceklere karşı savunmak üzere güçlendirmek için geçirmeliyiz. Ve biz şuurunu ayağa kaldırmalıyız. Vadedilen topraklara ilişkin atıp tutanlara hak ettikleri topraklarda oturanların bir cevabı olur. Bizden alacakları tek toprak gözlerini dolduracak topraktır. O yüzden hiç kimse heveslenmesin. Çok şükür tarihimizde de böyle bir vebalimiz yoktur."