Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü ile DSİ Genel Müdürlüğü arasında 18 Ağustos 2011’de imzalanan protokolle, kente Karacaören Barajı’ndan içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması kararlaştırılmıştı. Karacaören Barajı’ndan Antalya’ya su getirme projesi yılan hikayesine dönerken Barajda çekilen görüntüler yeni bir tartışma başlattı. 2017 yılında Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre ticari teknelerin faaliyet göstermesi yasaklanmıştı. Bu yasağa rağmen yakıtla çalışan teknelerin barajda tur düzenlemeye devam etmesi tepki çekti.
16 YILLIK MÜCADELE
Yaklaşık 16 yıldır Antalya’ya getirilmesi planlanan Karacaören suları için DSİ ile ASAT arasında ilk protokol 25 Aralık 2009’da yapıldı. Antalya’nın içme suyu ihtiyacını 2045 yılına kadar karşılayacağı belirtilen Karacaören projesi baraj suyunun kirliliği yüzünden o günlerden beri tartışma konusu oldu. Tartışmalar üzerine Karacaören’den vazgeçen Antalya Büyükşehir Belediyesi, yönünü Manavgat’taki Oymapınar Barajı’na çevirdi. Fakat maddi kaynak olmadığı için o plan sürdürülemedi.
PROJE YARIM KALDI
2011 yılında ise Karacaören Barajı’yla ilgili tekrar protokol yapıldı. Büyükşehir Belediyesi’yle yapılan protokol sonrasında ihaleye çıkan DSİ, isale hattı inşaatına başladı. İsale hattının yüzde 25’i yapılmışken Isparta’nın kimyasal ve zirai atıklarının Karacaören’e aktığı üniversite raporlarıyla tespit edildi. Hem Akdeniz Üniversitesi’nin hem de Süleyman Demirel Üniversitesi’nin raporlarında baraj suyunun kullanma suyu olarak bile kullanılmaması gerektiğine ilişkin uyarılar yer aldı. Bu bilimsel tespitlerden sonra 2017’de proje yarım kaldı.
KİRLİLİK TARTIŞMALARI ALEVLENDİ
2020’de imzalanan yeni protokolle Karacaören suları tekrar gündeme geldi. Ancak bu kez protokole Karacaören’e akan suların arıtmalarla desteklenerek rehabilite edilmesi ve bu sayede baraj gölünün daha temiz hale getirilmesi şartı eklendi. Bunun yanında ek tedbir olarak ASAT’ın Varsak’ta bir arıtma istasyonu yaparak suyu oraya kadar taşıyıp, orada arıtmadan geçirdikten sonra şehir şebekesine pompalaması istendi. Aradan geçen 15 yıla rağmen proje henüz gerçekleştirilemedi. Projenin tekrar konuşulduğu şu günlerde kirlilik tartışmaları da yeniden alevlendi.
YÖNETMELİK ÇIKARILDI
2017 yılında Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikte, Karacaören 2 Barajı’nda sadece DSİ’nin uygun görüşüyle bakanlıkça onaylanan profesyonel spor organizasyonları ve akaryakıt kullanılmayan turizm faaliyetlerine izin verileceği açıkça ifade edildi. Aynı düzenlemede, bu şartların dışında herhangi bir faaliyete izin verilmeyeceği ve kurallara uymayan teknelerin ruhsatlarının iptal edileceği hükme yer aldı. Çıkarılan yönetmeliğe rağmen barajda akaryakıtla çalışan ticari teknelerin tur düzenlemeye devam ettiği öne sürüldü.
KİRLİLİĞE İZİN VERİLMEMELİ
Vatandaşlar Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı ile DSİ ve ASAT’a çağrıda bulunularak, izinsiz tekne turlarının ivedilikle durdurulması ve barajdan çıkarılması istendi. Söz konusu kurumların gerekli iş ve işlemleri hızla hayata geçirmesi gerektiği ifade edildi. Tartışmalar sürerken Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt da konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Karacaören Barajı’nın Antalya için hayati bir değer taşıdığını vurgulayan Kurt, “Karacaören Barajı’nın kirlenmesine neden olan tüm etkenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Bunu da acilen yapmalıyız. Bu suyun kimin tarafından nasıl kullanıldığı önemli değil. Önemli olan suyun kirletilmemesidir. Sulama suyu olarak dahi kullanılsa hiçbir kurum bu kirliliğe izin vermemeli. Suyu besleyen kaynakları da temiz tutmalıyız.” ifadelerini kullandı.
TÜM KURUMLARIN SORUMLULUĞU
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Kurt, özellikle kuraklık ve su kıtlığı tehdidinin arttığı günlerde barajın korunmasının kritik olduğuna işaret ederek, “Su, önümüzdeki yıllarda en büyük sorunlarımızdan biri olacak. İçme suyu güvenliği için Karacaören gibi stratejik kaynakların korunması tüm kurumların ortak sorumluluğudur.” dedi. Vatandaşların da destek verdiği çağrıların ardından gözler ilgili bakanlıklar ve kurumlara çevrildi.
YAKIT BIRAKIYORLAR
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ise, “Teknelerden suya yakıt sızıntısı olabilir. İster istemez mazot sızıntısı olacaktır. Baraj üzerinde petrol kirliliği yaşanır. Bunun da hem barajdaki canlılara zarar verir hem de Antalya’nın gelecekte su kaynağı olarak görülen barajını kirletir. Bu kirliliğin temizlenmesi zaman alır. Buna izin vermemek gerekir. Çok hassas davranılmalı” sözlerine yer verdi.
DSİ: YASAĞA HERKES UYACAK
Tartışmaların ardından Antalya Körfez Gazetesi’nin ulaştı Antalya ve Isparta DSİ yetkilileri ise yasağın olduğunu doğruladı. Yasak olmasına rağmen teknelerin belirli bir izne tabi olarak çalıştığını açıklayan yetkililer, “Biz de görüntüler üzerine yeni bir inceleme başlatacağız. Normalde evet yönetmelik var ve yasak. Birtakım izinler olduğunu biliyoruz. İki işletmenin bu yönde bir izni olduğunu biliyoruz. Yasağa herkes uymak zorunda.” dedi.