12 Aralık 2024’te bir Kızılarıklı yurttaş, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne fahiş ecrimisil bedeli nedeniyle dava açtı. Süreç devam ederken 13 Mart 2025’te açıklanan bilirkişi raporu, mahalle sakinlerini şaşırttı. Raporda, yüksek ecrimisil bedellerinin doğal olduğu ifade edilerek, Kızılarık’ın Muratpaşa Belediye binası kadar değerli bir konumda olduğu belirtildi. Mahalle sakinleri ise bu yorumun, yaşam alanlarını tehdit eden rant projelerini meşrulaştırmaya yönelik olduğunu savunuyorlar. Kızılarık Barınma Platformu, çözüm için Vakıflar Bölge Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Grup adına konuşan Engin Akbaba, “Bildiğiniz gibi Kızılarık’ta, Vakıfların olduğu iddia edilen bölgede Alevi Türkmenler 150 yıldır yerleşik haldedirler. 70 yıl süren yargılamalar, uydurma haritalar ve tahminlerle bu yerler Kuyucu Muratpaşa Bin Abdüsselam Vakfı'na tapuda tescil edilmiş, Alevilerin ana yurdu, ata toprağı kuyucu Murat Paşa Vakfı tarafından işgal edilmiştir” dedi.
ZULÜM BUNUNLA BİTMEDİ!
“Zulüm bununla bitmemiş, Kızılarıklı Alevi Türkmenler kendi ata topraklarına her yıl ecrimisil adı altında haraç ödemek zorunda bırakılmıştır. Yıllardır süren bu ecrimisil ödemeleri iki yıl evvel çığırından çıkmış, satış bedeli kadar yıllık haraç istenilmeye, yıkım tebligatları gönderilmeye başlanmıştır” şeklinde konuşan Engin Akbaba, “Hal böyle olunca mahalleli Kızılarık Barınma Platformunu kurarak çeşitli kişi ve kurumlarla ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmeler neticesinde anlaşılmıştır ki, Vakıflar, kuruluş amacının aksine, Kızılarık’ı inşaat şantiyesine çevirerek rant peşinde koşmakta, toprağın asıl sahibini ise kolundan tutup dışarı atma planı yapmaktadır. Aynı vakfa kayıtlı, çevre yolunun kuzeyinde olup da kepez bölgesinde kalan 1250 taşınmaz, 4706 sayılı yasa işletilerek, 10-15 yıl geçmişi bulunmayan mahallelerde hak sahiplerine AKP’nin Belediye Başkanlığı döneminde devredildi. Ancak bu bölgenin 50 metre güneyinde olan, kadimden beri orda bulunan Kızılarık Mahallesi halkının büyük çoğunluğunun Alevi oluşu sebebi ile 4706 sayılı yasa işletilmedi, işletilmiyor. Bizim olanı bizden alıp üstüne üstlük mahalleliyi haraca bağladıktan sonra bir de tehditle üstümüze gelmekte, kimi zaman ahlak ve akıl dışı ecrimissiller göndererek, kimi zaman yıkım tehdidi ile mahalleliyi korkutarak sindirmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
"ÖLÜMÜZE GÖZ DİKİLDİ"
Akbaba, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Vakıfların akla hayale sığmayan ecrimisillerle ve yıkım tehdidi ile üzerine gitti 332 hanede yaşayan insanların hepsi Kızılarık’ta doğmuş ve o evlerde, bahçelerde yaşlanmış, kocamış insanlardır. Çoğu 13-14 bin lira emekli maaşı ile ayın sonunu getirmeye uğraşırken vakıfların milyon TL’lik ecrimisilleri ile karşı karşıya bırakılmışlardır. İçinde 100 yıldan daha eski mezarlar bulunan, mahallenin içindeki Tahtacı Mezarlığı mezarlık statüsü verilmemiştir. Dirimize tahammülü olmayanlar, ölümüze de göz dikmiştir. Mezarında yatan atalarımız, dedelerimiz dahi rahatsız edilmektedir. İki yıldır Platformumuzun temsil heyeti Antalya’da valilik dahil bir çok kurum ile görüşmeler gerçekleştirdi ve çözüm yolları aradı. Bize kapısını açan kurumların tamamı yoğun bir şekilde işin çözümü için uğraştı ve vakıflar bölge müdürlüğüne çeşitli çözüm yolları, trampa seçenekleri gösterdi, ancak her öneriyi Vakıflar çeşitli bahaneler ve mızmızlanmalarla reddetti. Bir yıldır da bizlerle hiçbir görüşme yapmamakta, halkın meşru temsilcilerine randevu vermemektedir. Biz anladık ki, bu yapı, Aleviye bir avuç toprağı, bir mezarı, bir mezar taşını reva görmemekte, yurdundan, ülkesinden, toprağından, mezarından söküp atmak istemektedir.”
ÇOĞU HASTA YAŞLI VATANDAŞLAR VAR
Toprak vurgusu yapan Akbaba, açıklamalarına şöyle devam etti: "Kızılarık’ın 70-80 yıllık yaşlı evlerinden, çocuklar büyüyüp gitmiş, emekli maaşı ile ömrünün kalan günlerini tamamlamaya çalışan, çoğu hasta, yaşlı ahalisi kalmıştır. Bu yaşlı kişileri dahi kolundan tutup sokağa atmak için tahliye emirleri, tehditler savrulmakladır. Zaten buralı olan, kökü burada olan insanlar, evlerinden topraklarından çıkarılırsa gidecek başka yurtları ya da toprakları yoktur. Kızılarıkta Kızılarıklı’ya işgalci demek, Filistin’de Filistinliye işgalci demeye benzemektedir” diye konuşan Akbaba; “Yurdun asıl sahibi, sonradan gelip toprağa zorla el koyan tarafından işgalci olarak suçlanmaktadır. Bu en hafif tabiri ile aymazlık, alaycılıktır. Kızılarıkta İşgalci olan Kuyucu Murat Paşa Bin Abdüsselam Vakfıdır. Şimdi de, otuz gün içinde evinizi tahliye edin, yıkın ve bize teslim edin diye tahliye emri gönderilmeye başlanmıştır. Biz evimizi yıkmıyoruz, vatanımızı terk etmiyoruz, biz sadece Antalya Merkezinde binlerce hak sahibine uygulanan 4706 sayılı yasanın ayrımcılık, mezhepçilik yapılmaksızın Kızılarıklılara da uygulanmasını istiyoruz." Eyleme CHP Antalya milletvekilleri Aliye Coşar, Aykut Kaya, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Okan Can Kıran ile Türkiye İşçi Partisi MYK Üyesi Yunus Başaran destek verdi.