Antalya Kent Konseyi, Nisan ayı toplantısını tarihî ve kültürel mirasın korunması temasıyla gerçekleştirdi. Muratpaşa ilçesindeki Suna & İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi’nde düzenlenen toplantı, kentin kültürel hafızasına sahip çıkma kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Toplantıya akademisyenler, kültürel miras uzmanları, sivil toplum temsilcileri ve çeşitli kurumlardan davetliler katıldı.
ANTALYA’NIN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ
Toplantının açılış konuşmasını yapan Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, kent konseyinin 14 çalışma organı ve 4 meclisle aktif olarak çalıştığını belirtti. Bu organlardan biri olan Kültürel Miras Çalışma Grubu’nun yaptığı bu toplantının Antalya’nın geleceği için büyük önem taşıdığını vurgulayan Kurt, “Antalya’nın tarihî ve kültürel zenginliklerini korumak sadece geçmişi hatırlamak değil, aynı zamanda geleceğe yön vermek” dedi.
234 ANTİK YERLEŞİM YERİ
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Semanur Kurt konuşmasında kentin tarihî derinliğine dikkat çekti. Antalya’nın 300 bin yıl öncesine uzanan yerleşim izlerine sahip olduğunu belirten Kurt, “Bu kadar küçük bir coğrafyada 234 antik yerleşim yerinin bulunması tesadüf değildir. Antalya, binlerce yıldır çok dilli, çok dinli, çok kültürlü bir yaşamın merkezi oldu. MS 2’nci yüzyılda bugünkü nüfusuyla aynı yoğunlukta bir yerleşime sahipti” dedi.
TANITMAK DA GÖREVİMİZ
Antalya’nın nüfusunun son 40 yılda 100 binden neredeyse 3 milyona ulaştığını vurgulayan Kurt, bu hızlı büyümenin getirdiği kentleşme baskısına karşı kültürel mirasın korunmasının çok daha hayati hale geldiğini söyledi. Kurt, “Antik kentlerden Osmanlı eserlerine, geleneksel el sanatlarından mutfak kültürüne kadar uzanan bu zenginliği sadece korumak değil, aynı zamanda tanıtmak da görevimiz.” diye konuştu.
NESİLLERE BORCUMUZ
Kurt, Antalya’nın yalnızca Türkiye için değil, tüm dünya için önemli bir tarihî miras alanı olduğunu vurgulayarak, “Bu mirası korumak sadece bir tercih değil, gelecek nesillere olan borcumuz” dedi. Sözlerini, toplantıya ev sahipliği yapan AKMED yönetimi ve emeği geçen herkese teşekkür ederek tamamladı.
Toplantının konuk konuşmacısı, Koç Üniversitesi AKMED üyesi Dr. Remziye Boyraz Seyhan oldu. “Kültür Envanterleri Dijital Çağda Gerekli mi?” başlıklı sunumunda Dr. Seyhan, kültürel mirasın sadece fiziksel olarak değil, dijital araçlarla da korunması ve erişilebilir hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Geleneksel envanterleme yöntemlerinin artık yeterli olmadığını söyleyen Seyhan, kültür envanterlerinin dijitalleşerek, interaktif platformlar üzerinden daha geniş kitlelere ulaştırılabileceğini ifade etti.
BELGELERİN KORUNMASI İÇİN BİR ZORUNLULUK
Seyhan, kültür envanterlerinin neden hâlâ gerekli olduğunu şu dört temel başlıkta özetledi: “Kültürel mirasın korunması, doğal afetler, kentleşme ve insan etkisiyle tehdit altındaki yapıların belgelenmesi için bir zorunluluk. Dijital dönüşüm ve erişilebilirlik, envanterlerin internet ortamına taşınarak küresel ölçekte paylaşılmasına olanak tanır. Turizm ve tanıtım, sanal müzeler ve dijital haritalarla kültürel mirasın tanıtımı desteklenebilir. Şehir planlaması ve sürdürülebilirlik, tarihî dokunun yeni projelerle tahrip edilmemesi için kültürel referansların veri olarak kullanılmasını sağlar.”
ANTALYA UNUTULDU
Dr. Seyhan ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı Türkiye Kültür Portalı’na da değindi. Portalda 10 bin 467 kültürel miras kaydı bulunduğunu belirten Seyhan, ancak Antalya’nın bu veritabanında arama sonuçlarında görünmediğini ve sadece İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sayfasına yönlendirme yapıldığını söyledi. Antalya sayfasında çevrim içi bir envanterin yer almamasını eleştirerek, bu eksikliğin giderilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
