Kaş Çevre ve Kültür Derneği, Orman Genel Müdürlüğü’nün yaklaşık 4 bin m2’lik orman arazisinde verdiği geçiş izninin iptali için Antalya İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Eski Bakan Erkan Mumcu’nun sahibi olduğu Egem Eko Turizm Yatırımları AŞ’ye verilen yol izninin, bölgede mevcutta bir imar planı olmadığı için geçersiz olduğu savunulan dava dilekçesinde, hukuka aykırı olduğu öne sürülen idari işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.
PLANLAMA İLKELERİNE AYKIRI
Limanağzı bölgesinin 2022 yılında Kaş-Kekova ÖÇK Bölgesi içine alındığı belirtilen dava dilekçesinde, bölgeyi kapsayan 1/25 Bin Ölçekli Nazım İmar Planı’nın Ocak 2023’de Bakanlık tarafından onaylandığı vurgulandı. Limanağzı’nda eko-turizm kararı getiren plana açılan davayı Antalya İdare Mahkemesi’nin reddettiği belirtilirken, yapılan itirazın ardından Konya Bölge İdare Mahkemesi’nin red kararını bozduğu hatırlatıldı. Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. Dava Dairesi’nin bozma kararında, önceki davalara da atıf yapılarak karayolu ulaşımı bulunmayan ve yerleşimden uzak mesafedeki Limanağzı bölgesinde eko-turizm kararı getirilmesinin planlama ilkelerine aykırı olduğu vurgulandı.

LİMANAĞZI’NDA YAPILAŞMA BASKISINA KARŞI 4 DAVA AYRI AÇILDI
Davanın Avukatı Tuncay Koç, Limanağzı’nda yapılaşma girişimlerine karşı 4 ayrı dava açıldığını belirterek Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin Ekim 2020’de, Danıştay’ın ise Şubat 2021’de verdiği iptal kararlarında yer alan gerekçeleri özetle şöyle sıraladı: “Bu sahadaki eko-turizm kararlarının daha önceki planlardan ya da mevcut alan özelliklerinden kaynaklanmayıp ilk kez gündeme gelmiş olan, şahsî taleplerle ortaya çıkmış kararlar olduğu; bu nedenle kamu yararından ziyade kişi yararının öncelendiği, Planda yoğunluğun düşük tutulmasının burada hiç yapılaşma olmayacağı anlamına gelmediği; neticede düşük yoğunluklu yapılaşmanın gerçekleşebilmesi için bu sahaya yine karayolu erişiminin sağlanacağı; karayolu erişiminin bölgenin tabiî ve özel statülü fizikî yapısının ve doğal bitki örtüsünün değişmesine sebep olacağı, Yapılaşmanın ve ulaşımın bu kesimde insan yoğunluğunun artmasına sebep olacağı, dar alanda gerçekleşecek yapılaşmanın karadan ve denizden siluet algısının bozulmasına ve doğal sit alanı özelliklerinin kaybolmasına neden olacağı, Yapılaşmanın ve ulaşımın bu kesimde insan yoğunluğunun artırması, sit alanlarına olan (yasal ve yasal olmayan) yerleşme baskını artıracağı, bunun da sit alanlarını tahrip edeceği…”

‘İMAR PLANI OLMAYAN YERDE ZEMİN ETÜDÜ İZNİ VERİLEMEZ’
Limanağzı bölgesi için hazırlanan 25 binlik imar planlarında önerilen ‘eko-turizm’ alanlarının; korunan alanlara baskı oluşturacağı, yapılaşma baskısını artıracağı ve kamu yararı taşımadığı gibi gerekçelerle yargı tarafından iptal edildiği vurgulanan dava dilekçesinde, “Dolayısıyla alanda geçerli bir imar planı yoktur. 25 binlik olmadığı için bu bölgeye 1/5000 ve 1/1000’lik planlar ise hiç yapılmamıştır. Bu durumda dava dışı şirketin açıklamasında belirttiği ‘imar mevzuatının zorunlu kıldığı’ gibi bir durum ortada bulunmamaktadır. Orman Bölge Müdürlüğü izin verirken 25 binlik plan mevcuttur. İptal kararından sonra bu iznin de iptal edilmesi gerekmekte idi. Kaldı ki 1/5000’lik planı olmayan yerde zemin etüdü gerekçesiyle izin vermek de mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.

ORMAN KANUNU’NUN ARADIĞI ZORUNLULUK BURADA YOK
Söz konusu izin işleminde Orman Kanunu’nun 17. Maddesinde belirtilen bir zorunluluk halinin bulunmadığına değinilen dava dilekçesinde, ilgili maddenin savunma, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol ve doğalgaz gibi zorunlu altyapı hizmetleri ile kamuya ait sağlık, eğitim ve spor tesisleri için kamu yararı ve zaruret olması halinde ücret karşılığında orman arazilerinden izin verilebileceği vurgulanarak şöyle denildi: “Yukarıda açıkladığımız hususlar da göz önünde bulundurulduğunda, karasal ulaşıma kapalı bir bölgede bir şirketin kendi arazisine ulaşmak için bu şekilde bir izin almasında hem zaruret bulunmamaktadır hem kamu yararı yoktur. Ulaşım deniz yoluyla sağlanabilir ki hep öyle olmaktadır. İmarı olmayan bir bölge için zemin etüdü yapılması mümkün değildir. Ekte sunacağımız fotolardan da görüleceği gibi el değmemiş bir bölge için yol izni verilmiştir. Oysa yargı kararlarında da görüleceği şekilde alanın özelliği yerleşim yerlerine karasal bağlantı olmamasından bu nedenle değişik derecelerde arkeolojik SİT ve ÖÇK alanı olmasından kaynaklı önemli bir alandır. Kişiye özel verilmiş bu izinde kamu yararı bulunmamaktadır. Alanın bu haliyle korunması en büyük kamu yararıdır.”

ORMAN İZNİNİN İPTALİ TALEP EDİLDİ
Alanda iş makinelerinin çalışmaya devam ettiği belirtilen dava dilekçesinde, “hukuka aykırılığı açık olan ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına neden olacak Orman Genel Müdürlüğü'nün dava dışı Egem Eko Turizm Yatırımları AŞ'ye verdiği 13/12/2024 tarih E-67480784-020-14020843 sayılı Kesin İzin Olur'u kararının ivedilikle yürütmesinin durdurulmasını, ardından iptalini arz ve talep ederiz” denildi.





