Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, son günlerde sıkça yaşanan araç yangıları nedeniyle açıklamalarda bulundu. Atmaca, bakımı yapılan araçların büyük risk oluşturduğuna vurgu yaparak, “Araçlarda yapılmayan ya da eksik yapılan bakımlar birçok riski de beraberinde getirmektedir. Bu risklerin en büyüğü ise yangındır. Çeşitli model ve yakıt sistemine sahip araçların her biri için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmakla birlikte düzenli servis bakımları yapılan araçlarda haliyle risk azalmaktadır” dedi.
YAKIT HORTUMLARINI KONTROL ETTİRİN
Atmaca, araç yangınlarına sebep olabilecek birçok husus bulunmakla birlikte yıpranan veya çürüyen yakıt hortumlarının yangına sebep olabilecek en önemli unsur olduğunu belirterek, “Düzenli olarak servis bakımına tabi tutulmayan araçlarda zaman içerisinde yıpranan yakıt hortumlarından sızan ya da sıcak havanın etkisiyle buharlaşan yakıtın, sürtünmeler veya motorun sıcak bölgelerine teması ile gerçekleşen alevlenmesi sonucu arzu edilmeyen araç yangınları meydana gelebilmektedir. Dizel motora sahip araçlarda motorinin tutuşması güç olmakla birlikte bu tür yangınlar özellikle benzin ya da LPG ile çalışan motorlara sahip araçlarda oluşabilmektedir. Periyodik olarak yapılan bakımlarda yakıt hortumlarının durumu incelenmeli ve çatlamış veya yıpranmış yakıt hortumları muhakkak değiştirilmelidir” diye konuştu.
LPG İLE ÇALIŞAN ARAÇLAR KULLANICILARI DAHA DİKKATLİ OLMALI
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Murat Şentürk, eski tip karbüratörlü ya da yeni tip enjeksiyonlu yakma ünitesine sahip motorla çalışan araçlarda LPG yakıtının tercihinde de dikkat edilmesi gereken hususlar bulunduğunu dile getiren MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Özellikle karbüratörlü motor ile çalışan çok eski araçların sürekli LPG ile çalışması, yedekte bekleyen benzin hortumlarının kuruyarak çatlamasına sebep olabilmektedir. Araçta LPG yakıt tükenip benzin ile çalışmaya geçildiğinde yıpranan benzin hortumlarından olan kaçak yangınlara davetiye çıkartmaktadır. Enjeksiyonlu yakıt sistemine sahip yeni tip motora sahip araçlarda ilk çalışma benzin yakıtı ile gerçekleştiğinden risk daha azdır. Bu nedenle özellikle karbüratörlü motora sahip eski araç kullanıcılarının ilk çalıştırmada benzini tercih etmeleri veya ara ara motoru benzin ile çalıştırmaları, benzin hortumunun kuruyarak yıpranmasının önüne geçerek riski azaltacaktır. Yeni tip enjeksiyonlu yakma sistemine sahip motorlu araçlarda da benzin hortumlarının durumu sıklıkla kontrol edilerek, çatlama veya yıpranma varsa muhakkak değiştirilmelidir. Bütün bu nedenlerle LPG ile çalışan araç kullanıcılarının daha bilinçli ve hassas davranması istenmeyen yangınların oluşmaması için önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.
LPG İLE ÇALIŞAN ARAÇLAR DAHA SIKI DENETLENMELİ
Sayısı her geçen gün artmaya devam eden LPG'li araçlardaki sistemin bakım ve kontrolleri büyük önem taşıdığını aktaran Başkan Atmaca, “LPG'li araçlarla ilgili en önemli konu tanklarının kullanım ömrüdür. Tanklar için üretici firmalar 10 yıl ömür biçmektedir. Bu sürenin aşımında araçlarda sıkıntı yaşanabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Bu süreyi tamamlayan tankların değiştirilmesi gerekmektedir. Mevcutta 10 yıllık kullanım ömrünü aşan tanklar ile kullanılmaya devam eden birçok araç maalesef patlama riskini de barındırmaktadır. Sanayi Bakanlığının 11 Nisan 2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yaptığı yetki devriyle; “LPG’ye dönüştürülen araçların son kontrolleriyle birlikte montaj tespit raporları”, MMO tarafından düzenlenmeye başlanmıştı ve bu tarihten sonra piyasa denetimi tamamen sağlanmıştı. Ancak 2012-2017 yılları arasında "Gaz Sızdırmazlık Raporu" bulunmamasının ağır kusurdan hafif kusura dönüştürülmesiyle araçlardaki güvenlik de maalesef ortadan kalktı. 2017 yılından itibaren ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın, Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik yapmasıyla, LPG'li ve LPG dönüşümü yeni yapılacak araçlar için araç muayenesi öncesinde gaz sızdırmazlık ve montaj raporu almak için MMO veya Türk Standartları Enstitüsüne (TSE) başvurulmasını ortadan kaldıran ve yakıt sistemi montaj belgesi dahil tüm işlemleri, LPG dönüşümünü gerçekleştiren yetkili firmalarca yapılmasının önünü açan düzenleme son derece tehlikeli sonuçların ortaya çıkmasına olanak tanımıştır. LPG kullanan araçlarda riski azaltmak için daha öncekine benzer bir denetim mekanizması yaşanabilecek birçok olumsuzluğun önüne geçilmesini sağlayacaktır ve hızla devreye alınmalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.