Doğrudan yaklaşık 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren 2026 yılı asgari ücret süreci tamamlandı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 12 Aralık’ta başladığı görüşmelerin üçüncü ve son toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirdi.
Toplantıya hükümet ve işveren temsilcileri katılırken, işçi kesimini temsilen komisyonda yer alan TÜRK-İŞ toplantıya katılmadı. Görüşmelerin ardından kameraların karşısına geçen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücreti açıkladı:
Brüt: 33.030 TL
Net: 28.075 TL
Artış oranı: %27
"YOKSULLUĞA MAHKUM EDİYORSUNUZ"
Saadet Partisi (SP) Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, açıklanan rakamları sert şekilde eleştirdi:
"2026 yılı için açıklanan 28.075 TL asgari ücret, ne yazık ki bu ülkenin emekçisinin alın terini, mutfağındaki yangını, cebindeki boşluğu görmeyen bir anlayışın ürünüdür. Bu karar, rakamlardan ibaret bir masa hesabıdır; pazardaki fiyatı, kiradaki artışı, faturalardaki yükü yok saymaktadır.
Bugün Türkiye’de asgari ücret, bir geçim ücreti olmaktan çıkmış, hayatta kalma mücadelesine dönüşmüştür. Enflasyon karşısında her ay biraz daha eriyen maaşlar, çalışanı yoksulluğa mahkûm etmektedir. Açlık sınırının, yoksulluk sınırının bu kadar konuşulduğu bir ülkede, bu ücretle “refah”tan söz etmek kamuoyuyla alay etmektir.
Üstelik yapılan artış, vergi dilimleri ve dolaylı vergilerle daha çalışanın eline geçmeden geri alınmaktadır. İşçiye verilen üç kuruş, markette, akaryakıtta, faturada fazlasıyla geri toplanmaktadır. Bu adalet değildir, bu sosyal devlet anlayışı değildir."
2026 yılı için açıklanan 28.075 TL asgari ücreti, "Emekçinin mutfağındaki yangını, cebindeki boşluğu görmeyen bir anlayışın ürünü" olarak tanımlayan Kılıç, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye’de asgari ücret, geçim ücreti olmaktan çıkmış, hayatta kalma mücadelesine dönüşmüştür. Yapılan artış, vergi ve dolaylı vergilerle çalışanın eline geçmeden geri alınmaktadır. Bu adalet değildir, bu sosyal devlet anlayışı değildir."
