İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi, statik proje alanında faaliyet gösteren ve Şubeden İş Yeri Tescil Belgesi (İTB) almış üyelerinin katılımıyla kahvaltılı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, inşaat mühendisliğinde mesleki yeterlilik, yapı güvenliği, denetim süreçleri ve deprem riski gibi konular detaylı biçimde ele alındı. Antalya Valisi Hulusi Şahin’in katılımıyla gerçekleşen toplantıya mühendisler ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi. Toplantının açılışında konuşan İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, mühendislik hizmetlerinin niteliğini artırmak ve mesleki birikimi güçlendirmek adına düzenledikleri bu tür toplantıların önemine dikkat çekerek, meslek içi denetim, etik ve sorumluluk kültürünün geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
"SEYİRCİ KALMIYORUZ"
Gündemine 23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremi alan Akdoğan, depremin daha uzun sürmesi durumunda çok daha farklı şeyler yaşanabileceği ihtimali üzerine durdu. Akdoğan, “Bizler İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak kamusal sorumluluklarımız gereği birçok şeye seyirci kalmıyoruz. Sadece bir şeyleri söylemekle yetinen uyarılmakla yetinen bir meslek örgütü olmadık. Biz taşın altına da elimizi koyuyoruz.” dedi.
"ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK"
Cumhuriyet tarihinin en büyük 6 Şubat depreminin ardından bilim kurulu oluşturduklarını ifade eden Akdoğan, “Önemli çalışmalara imza attık. Bunların sonucu gerekli kurumlar ile paylaştık. Akdoğan, “İyi bir proje, iyi bir yapı, depreme dayanıklı bir yapı doğru bir statik proje tasarımıyla başlar. Ve bunun daha sonrasında doğru bir denetim, doğru bir uygulama ve en sonunda da bunun periyodik olarak kontrol edilmesiyle depreme dayanıklı olarak devam eder.” sözlerine yer verdi.
"BİZ YILLARDIR BİLİYORDUK"
Antalya'ya doğru yapı tasarımı için bir yol gösterici olduklarını ifade eden Akdoğan, depremden önce ve sonra belediyelerle protokoller gerçekleştirdiklerini kaydetti. Akdoğan, “Statik projelerin kontrol edilmesinde bazı eksikliklerin olduğunu biz yıllardır biliyorduk. Projelerin kontrollerini inşaat mühendisleri odasında ve projelerde ciddi sıkıntılar olması halinde ise bilim kurulumuna denetletmeye başlattık.” dedi.
"EĞİTİM DÜZEYİ GERİLEDİ"
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi 7000'i aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük 5’nci şubesi olduğuna dikkat çeken Akdoğan, “Maalesef son yıllarda inşaat mühendisliği eğitiminde çok ciddi bir gerileme oldu. 2003 yılında 40 üniversitede yaklaşık 3 bin 500 kontenjanla inşaat mühendisliği eğitimi veriliyordu. Bugün 126 üniversitede 188 bölümde inşaat mühendisliği eğitimi veriliyor. Bu inşaat mühendisliği eğitimi veren kurumların birçoğunda yeterli akademik kadro ve laboratuvarda bulunmuyor.” açıklamasına yer verdi.
"BİZDE BU DURUM YOK"
Son yıllarda kontenjanların dolmadığını belirten Akdoğan, mesleğin geleceği için kaygı verici olduğunu çizdi. Akdoğan, “Bir inşaat mühendisi olabilmek için 300 bin sıralamaya girmek gerekiyor. Şimdi burada şöyle acı bir durum var. Bizde inşaat mühendisi olduğunuz zaman bir uzmanlık ya da bir tecrübe beklenmiyor. Bir esnaf toplantısına katıldığımda orada ahilikten bahsediliyor. Usta çırak ilişkisinden ustanın çırağa el vermesinden bahsediliyor. İşte bir bakkal dükkânı açarken bile bir usta çırak ilişkisi gözetiliyor. Ancak biz de maalesef inşaat mühendisliğinde bu durum mümkün olmuyor.” dedi.
"FAYDADAN ÇOK ZARAR GETİRİLDİ"
İnşaat mühendislerinin ülkenin geleceği noktasında çok önemli projelere imza attıklarını belirten Akdoğan, “Biz neyi arzuluyoruz? Hepimizin bildiği gibi 2012 yılında bir torba yasa çıktı. Bu torba yasayla birlikte inşaat mühendisleri odasının ve diğer meslek odalarının proje kontrolleri ya da meslektaşlarını denetlemeleriyle ilgili hüküm ortadan kaldırıldı. Bizim kendi meslek odamızın da o dönemde hatalar olmuştu. Ancak sürecin bu şekilde ilerlemesi bizim sektörümüze faydadan çok zarar getirildi.” açıklamasına yer verdi.
"MESLEK ETİĞİNE UYMAYAN ARKADAŞLARIMIZ VAR"
Şube başkanı olarak göreve geldiğinde mesleğin 50 yıl geriye gittiğini tespit ettiğini ifade eden Akdoğan, “Çünkü o denetim mekanizması doğru işlemiyordu. Şimdi neler yapılıyor? Bunu hepimiz duymuşuzdur. Çorum ve Yalova'da iki tane meslektaşımız program verileri üzerinden oynamalar yaparak yaklaşık 1500 tane yapının deprem kuvvetlerini yüzde 30-40 azaltarak kendince metrajdan çalarak demirden çalarak ekonomi oluşturdu. Bin 500 tane yapıyı deprem güvenliksiz şekilde inşa edilmesine sebebiyet verdi. Her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizde de maalesef meslek etiğine ve ahlakına uymayan aramızda arkadaşlarımız bulunuyor.” dedi.