İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, TV100 ekranlarında Erdoğan Aktaş’ın sunduğu Eşit Ağırlık programında Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde yaşanan gelişmeleri, Türkiye’deki siyaset-yargı-toplum ilişkisi açısından değerlendirdi. Poyraz, görevden alınan ve ardından tutuklanan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin durumunun, sadece bir yolsuzluk iddiası değil, Türkiye'nin sistemsel sorunlarının somut bir sonucu olduğunu söyledi. Poyraz, Gaziosmanpaşa’da yaşananları örnek göstererek, Türkiye’de siyaset kurumunun artık bir güven zemini üzerinde hareket etmediğini belirtti.

“SÜREÇ SİYASİ REKABETTEN ÖTEYE GEÇTİ”

Poyraz, Gaziosmanpaşa'daki gelişmelerin sadece yerel bir mesele olmadığını ifade etti. Belediye başkanının görevden alınması ve yerine meclis çoğunluğunun belirlediği bir ismin getirilmesi sürecine dikkat çeken Poyraz, bu işlemlerin yasal dayanağı olsa da kamu vicdanında karşılık bulmadığını savundu.

"Bu artık iktidar ve muhalefet arasında yasal sınırlar içinde bir rekabet değil. Süreç, adeta bir siyasi hesaplaşmaya dönüşmüş durumda. Bir güç gösterisine, bir kan davasına. Toplum artık bu kararların adaletle mi siyasetle mi alındığı konusunda emin değil.”

“HUKUKUN SİYASETE GÖRE ŞEKİLLENMESİ TOPLUMU YARALIYOR”

Türkiye’de yargının, dönemsel olarak siyasi iktidarların etkisine açık hale geldiğini söyleyen Poyraz, bunun sadece bugünün değil, geçmişin de meselesi olduğuna dikkat çekti. 28 Şubat süreci, FETÖ dönemi ve 15 Temmuz sonrası gibi kırılma anlarını hatırlatarak, her dönemin yargıyı bir araç haline getirdiğini ifade etti.

“28 Şubat’ta yargı askeri vesayetin güdümüne girdi, dindar yurttaşlar mağdur edildi. FETÖ döneminde ise ülkenin kahramanları tasfiye edildi. 17-25 Aralık’tan sonra başlayan mücadele de bir borsa iddiasıyla anılır hale geldi. Bugün ise yargı, yine bir grubun ya da siyasetin etkisiyle kararlar alıyor algısı var. Bu algı, yargının meşruiyetini zedeliyor.”

Poyraz, yargının tarafsız ve bağımsız olduğuna dair toplumun duyduğu güvenin ciddi şekilde aşındığını ve bunun uzun vadede tüm devlet yapısını etkileyebilecek bir kriz oluşturduğunu söyledi.

“VATANDAŞ DEVLETE, DEVLET VATANDAŞA GÜVENMİYOR”

Poyraz’a göre Türkiye'de yaşanan temel sorunlardan biri de, vatandaşla devlet arasındaki güven ilişkisinin büyük ölçüde kopmuş olması.. Poyraz, bu kopuşun yalnızca siyasal iktidarın değil, muhalefet partilerinin ve bürokrasinin de içinde olduğu sistemsel bir sorun olduğunu vurguladı.

“Bugün bir vatandaşın adliyeye ya da karakola başvururken tanıdık aramadan hareket etmesi mümkün değil algısı oluşmuş durumda. Devlet vatandaşına güvenmiyor, vatandaş da devlete. Böyle bir sistem ayakta kalamaz.”

Poyraz, güven krizinin çözümü için sadece bireysel aktör değişiminin yeterli olmadığını, mevcut sistemin baştan tartışılması gerektiğini söyledi. Poyraz, “Biz hep isimler üzerinden konuşuyoruz. Erdoğan gitsin, Ferhat Murat gelsin. O gitsin, başkası gelsin. Ama sistem yerinde kalıyor. Sorun kişilerde değil, sistemdedir” ifadelerini kullandı.

“GAZİOSMANPAŞA’DAKİ SEÇİM BİR GÜÇ GÖSTERİSİNE DÖNÜŞTÜ”

Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde yaşanan son gelişmelerin teknik olarak yasal zemine dayanıyor olabileceğini ancak bunun siyasi etik açısından tartışmalı olduğunu dile getiren Poyraz, meclis çoğunluğunu elinde bulunduran Cumhur İttifakı’nın bu süreci bir siyasi üstünlük alanı olarak kullandığını öne sürdü.

“Siyaset artık centilmenlik değil, skor peşinde koşuyor. Ayakta top kaldıysa, kim daha hızlı davranırsa o alıyor. Ama halk bu oyunun dışında. Toplumun vicdanı bu tür sonuçları kabullenemiyor. Bu bir sistem arızasıdır.”

“SİSTEM TARTIŞMASI KAÇINILMAZ HALE GELDİ”

Poyraz, İYİ Parti olarak sadece günübirlik krizlere değil, yapısal problemlere odaklandıklarını belirtti. Poyraz, sürekli yamanarak ilerleyen bir hukuk düzeniyle sağlıklı bir toplum inşa edilemeyeceğini ifade etti.

“Her yasa bir öncekinin açığını kapatmak için çıkıyor ama bu yama usulü, artık işlemiyor. Devlet, doğayı, çevreyi, hayvanı, insanı korumakla mükelleftir ama bunu sivil toplum yapıyor. STK’lar da bu yükü taşıyamaz hale geldi. Her şey delik deşik. Bu yüzden sistem tartışmasını başlatmak zorundayız.”

Yeni anayasa yeni siyasi partiler veya lider değişimlerinin tek başına yeterli olmadığını belirten Poyraz, “Sistemin meşruiyeti kaybolmuşsa, oradaki kişiler değişse de işleyiş değişmez. O nedenle biz sistemi konuşmalıyız, şahısları değil” dedi.

“GERÇEKTE BULUŞMADAN GÜVEN TESİS EDİLEMEZ”

Programda son olarak toplumsal algı ve hakikat meselesine değinen Poyraz, toplumun artık bilgiye bile kuşkuyla yaklaştığını söyledi. Poyraz; sosyal medyada, haber sitelerinde ya da televizyonlarda çıkan haberlerin bile en az üç yerden teyit edilmeden inanılmadığını ifade etti. Poyraz, bu durumun, sadece medyaya değil; devlete, adalete ve siyaset kurumuna olan genel güvensizlikle ilişkili olduğunu vurguladı.

“Bir doktor teşhis koysa bile üç doktora daha soruyoruz. Çünkü güvenmiyoruz. Artık gerçek dediğimiz şey parçalandı. Oysa hakikat bizi birleştirir. Bugün siyasetçiler birbirini hain ilan etmekle meşgul. Oysa tek ortak zeminde buluşmamız gereken yer, gerçekliktir.”

Poyraz, konuşmasının sonunda tüm siyasi aktörlere, basına ve yurttaşlara çağrıda bulunarak, kutuplaşmayı değil ortak çözümleri önceleyen bir anlayışın güçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Muhabir: DUYGU TEKİN