Döşemealtı Düzlerçamı Piknik Alanı’nda 30 Mayıs-1 Haziran 2025 tarihleri arasında gerçekleşen Uluslararası Antalya Yörük Türkmen Festivali, sadece fiziksel etkinliklerle sınırlı kalmadı. Festivalin resmi sosyal medya kanalları üzerinden yayınlanan kültürel içerikler, Yörük-Türkmen yaşam biçiminin çeşitli yönlerini gün yüzüne çıkardı. El sanatlarından doğa gözlemlerine, yerel deyimlerden toplumsal rollere uzanan bu dijital anlatılar, takipçilere kültürel bir yolculuk sundu.
KİLİMİN İLMEKLERİNDE SAKLI HİKÂYELER
Festivalin dijital platformlarında öne çıkan konulardan biri, Antalya’nın geleneksel el sanatları arasında yer alan kilim dokumacılığı oldu. Renk renk ipliklerle örülen her kilimin, ustaların sabrı, bilgeliği ve sanatsal bakış açısıyla şekillendiği vurgulandı. Ayrıca bu zanaatın, yalnızca estetik değil; aynı zamanda kültürel ve ekonomik bir değer taşıdığı belirtildi. Elmalı, Korkuteli ve Finike gibi bölgelerde hâlâ yaşatılan bu gelenek, günümüzde modern dekorasyonlarda da kendine yer buluyor.
DOĞAYLA KURULAN KADİM DİYALOG
Yörük yaşamının doğayla kurduğu güçlü bağ da festivalin sosyal medya içeriklerinde geniş yer buldu. Göçebe hayatın zorunlu kıldığı çevre gözlemleri, bugün bile birçok doğal işaretin anlamlandırılmasına olanak tanıyor. Bu bağlamda, "Bulutlar anlatır, rüzgâr fısıldar, kuşlar haber taşır. Yörük, gökyüzüne bakar; doğa ne derse onu duyar" ifadeleriyle doğaya duyulan saygı ve dikkat etkileyici biçimde aktarıldı.
YÖRÜKÇENİN İZLERİ DİJİTAL DİLDE
Kültürel içerikler arasında yer alan kısa cümleler, Yörüklerin dilsel mirasını da gün yüzüne çıkardı. "Biz Yörükler, kaplumbağaya ‘tosba’ deriz" cümlesi, halk dilinin sıcaklığını ve yerelliğini dijital mecraya taşıyan örneklerden biri oldu.
DİJİTAL ANLATIMLA GELENEĞE YENİ BİR SOLUK
Festival organizasyonu, sosyal medyada yalnızca tanıtım amacıyla değil; kültürel aktarımı güçlendiren ve bilgilendirici bir araç olarak da yer aldı. Geleneksel zanaatlar, doğa bilgeliği ve dilsel zenginlik gibi pek çok tema, özenle hazırlanmış içeriklerle kamuoyuna sunuldu. Günümüzün dijital çağında kültürün korunması ve geniş kitlelere ulaşması açısından bu tarz yaratıcı ve anlam yüklü içerikler, festivalin fiziksel sınırlarını aşarak geniş bir izleyici kitlesine erişmesini sağladı. Yörük Türkmen Festivali böylece yalnızca bir etkinlik değil, aynı zamanda dijital bir kültürel bellek çalışmasına dönüştü.
