Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi tarafından Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen heyelan felaketiyle ilgili ön değerlendirme raporu yayımlandı. Söz konusu raporda, bünyesinde siyanür bulunduran toprak yığınları tabanındaki sıvının, Karasu Nehri’ne ve Beğiştaş 1 HES baraj gölüne karışma ihtimali bulunduğu belirtildi. 

BÖLGEDEKİ HAVUZLARLA İLGİLİ SORU İŞARETLERİ KALKMIŞ DEĞİL

Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi tarafından yayımlanan ve heyelanın oluşumu ile olası çevresel riskler açısından bir ön değerlendirme niteliği taşıdığı belirtilen raporda, ilk dikkat çeken ifadeler şunlar oldu:

“İlgili bakanlıklar tarafından bölgeye gönderilen bilim insanlarından oluşturulan heyet heyelan sahasının 800 metre uzunluğunda, 30 metre derinliğinde ve 50 metre genişliğinde olduğunu belirtmişlerdir. Heyelanın gerçekleştiği Sabırlar 2021 görüntülerinde dere yatağında içinde henüz ne olduğu belirlenmeyen yaklaşık 6000 m2 alanda 3 havuz olduğu tespit edilmiştir. Ancak mevcut durumda bu havuzların bulunup bulunmadığına ilişkin bir bilgi paylaşımı yapılmamıştır.”

ÇEVRESEL RİSKLERE DİKKAT ÇEKİLDİ

Heyelan sonrası oluşabilecek çevresel risklere de yer verilen raporda, siyanürle işlenen toprak yığınlarına liç yığını olarak isimlendirildiği, söz konusu toprak yığınlarında sıvılaşma faktörünün etkili olmasın nedeniyle de bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları sırasında yeni bir toprak kayması riski bulunduğu ifade edildi. Öte yandan bölgeden alınan liç yığınlarının, uygun olmayan araçlarla bölgeden tahliye edildiği belirtilirken, bu durumun arama-kurtarma sırasında kirliliğin dağıtılması ve kontrolden çıkması olarak yorumlanmaya açık bulunmakta olduğu dile getirildi. 

SİYANÜR, SU KAYNAKLARINA GEÇEBİLİR

Raporun en can alıcı kısmındaysa siyanür birikintileri bulunduran toprağın bölgedeki yer üstü sularına karışabileceğini belirtildi. Konuyla ilgili raporda yer verilen cümleler şu şekilde oldu:

“Sabırlar dere yatağında bulunan liç yığını içierisinde siyanürlü bileşikler sıvı halde bulunmaktadır. Bu sıvı bazik özelliğe sahiptir. Normalde oda sıcaklığında uçucu ve zehirli olan siyanürün, topraktan uçucu hale gelmesi beklenmemektedir. Çünkü metaller ile girdiği kimyasal tepkime buna izin vermemektedir. Liç yığının tabanında bulunan sıvı yeraltına karışarak hemen yanındaki Karasu Nehri’ne ve Beğiştaş 1 HES baraj gölüne karışma ihtimali bulunmaktadır. Liç sıvısı bazik karakterdedir. Doğal su yapılarımızda bazik karakterdedir. Dolayısıyla bu durumda bir miktar siyanürün metallerle birlikte sıvı halde kalabileceği değerlendirilmektedir. Normalde asidik ortamda sıvı halde bulunan metaller bu durumda siyanür ile birleşik oluşturarak canlı yapılarına girme eğilimi gösterebilirler. Bitkiler, sucul canlılar ve bu suları tüketen canlıların bünyelerine metal birikmesi ve dolayısıyla olumsuz yönde etkilenmeleri söz konusu olabilir.”


 

Muhabir: VELİ AKOĞLU