İmralı Cezaevi'nde ömür boyu hapis cezasını çeken ve PKK terör örgütünün kurucusu olan teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın 7 dakikalık bir video mesaj yayımlayarak, örgütün 12. Fesih Kongresi'yle birlikte silahlı mücadele döneminin sona erdiğini söyledi. Açıklamasında, "Varlık inkarı sona erdi, ulus-devlet hedeflerinden vazgeçildi" ifadelerine yer veren Öcalan, sürecin artık demokratik siyaset ve toplumsal barış üzerinden yürütülmesi gerektiğini duyurdu.
"PKK'NIN AMACI GERÇEKLEŞTİ, SİLAHLAR BIRAKILSIN"
Teröristbaşı Öcalan, PKK'nın kurucu ilkeleri doğrultusunda 50 yıla takın süredir sürdürülen silahlı mücadelenin sona erdiğini ve örgütün feshedilmesi gerektiğini savundu. Açıklamasında, "Varlık tanınmıştır, amaç gerçekleşmiştir" ifadeleriyle örgütün ulus-devlet hedeflerinden vazgeçtiğini duyurdu. Öcalan, "Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir" dedi.
"SİLAH DEĞİL, SİYASET KAZANMALI"
Öcalan açıklamasında, sürecin TBMM çatısı altında kurulacak bir komisyonla yürütülmesini önerdi. "Demokratik Toplum Manifestosu" adını verdiği bir belge hazırladığını belirten Öcalan, silahların gönüllü olarak bırakılmasının "tarihi bir adım" olacağını söyledi. Terörist elebaşı Öcalan manifestoya ilişkin şunları söyledi:
"Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık 'Kürdistan Devriminin Yolu’' manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım."
"TOPLUMDAN SOYUT GÖRMEDİM"
Video mesajda kendi bireysel özgürlüğüne de değinen Öcalan, "Ben hiçbir zaman özgürlüğümü bireysel bir mesele olarak görmedim. Birey özgürleştiği kadar toplum da özgürleşir" ifadelerini kullandı. Öcalan konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi:
"Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir."
