Adli soruşturmalarda cep telefonlarının incelenmesi ve şifrelerin talep edilmesi sıkça gündeme geliyor. Son olarak gözaltına alınan gazeteci Mehmet Akif Ersoy telefonunun şifresini paylaşmazken Spiker Ela Rümeysa Cebeci ise kendi rızası ile her iki telefonunun şifresini teslim etti.

SUÇ TEŞKİL ETMİYOR

Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre, soruşturmalarda, “Telefon şifresi vermek zorunlu mu?” sorusunu ve daha pek çok merak edilenleri avukat Musa Akış yanıtladı. Akış, mevcut mevzuata göre şüpheli ya da gözaltındaki bir kişinin telefon şifresini vermek zorunda olmadığını ve bunun suç teşkil etmediğini vurguladı.

BİR DÜZENLEME YOK

Teknolojinin günlük yaşamda vazgeçilmez hale geldiğini belirten avukat Musa Akış, cep telefonlarının kişisel veriler, özel hayat bilgileri, mesleki yazışmalar ve sosyal ilişkilere dair çok sayıda hassas veri içerdiğine dikkat çekti. Bu nedenle kolluk kuvvetlerinin soruşturmalarda telefonlara erişim talebinin arttığını ifade eden Akış, Türk hukukunda telefon ya da bilgisayar şifresini açıklamaya zorlayan açık bir düzenleme bulunmadığını söyledi.

HÜKÜMLERİ HATIRLATTI

Akış, Anayasa’nın 20’nci maddesinde özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasının güvence altına alındığını, 38’inci maddesinde ise “Kimse kendisini veya yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanamaz” hükmünün yer aldığını hatırlattı. Bu çerçevede şüphelinin telefon şifresini vermemesinin susma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

SAVCI YA DA HAKİM KARARI

Telefon içeriklerine erişimin yalnızca hukuka uygun yollarla mümkün olduğunu belirten avukat Musa Akış, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134’üncü maddesine işaret etti. Buna göre, somut delillere dayanan kuvvetli şüphe bulunması ve başka şekilde delil elde etme imkânı olmaması halinde, hâkim kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda savcı kararıyla telefonlarda arama ve inceleme yapılabildiğini söyledi. Bu işlemlerin “son çare” olarak uygulanması gerektiğini vurguladı.

HUKUKA AYKIRI DELİL

Akış, operatörlerden alınabilecek bilgilerin arama trafiği, mesajlaşma sıklığı, tarih ve saat gibi teknik verilerle sınırlı olduğunu, mesaj ve görüşme içeriklerinin ise bu yolla elde edilemeyeceğini ifade etti. Telefon incelemesinin usule uygun yapılmaması durumunda elde edilen verilerin hukuka aykırı delil sayılacağını ve mahkemede kullanılamayacağını da sözlerine ekledi.

VERİLMEMESİ SUÇ DEĞİL

Telefon şifrelerinin teknik olarak kırılmasının mümkün olduğunu ancak bunun her zaman sonuç vermediğini belirten avukat Musa Akış, bu işlemin keyfi şekilde yapılamayacağını, yalnızca mahkeme kararıyla ve bilişim uzmanları tarafından gerçekleştirilebileceğini söyledi. Şüphelinin rızası olsa dahi hâkim kararı olmadan şifre kırma işlemi yapılamayacağını dile getiren Akış, “Şifre verilmemesi suç değildir ve bu nedenle kişiye ceza uygulanamaz” dedi.

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN