Anahtar Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Çalışkan, PKK'nın kendini fesih etmesini değerlendirdi. "Terörsüz Türkiye" başlığı altında sunulan yeni bir açılım sürecine dikkat çeken Çalışkan, bu sürecin arkasındaki motivasyonları sorguladı.
ANİ DEĞİŞİMİN SEBEBİ NEDİR?
'Terörsüz Türkiye' adıyla sunulan yeni bir açılım sürecinden söz edildiğini belirterek açıklamalarına start veren Çalışkan, "Peki soralım: Milletçe bu acıyı çekerken, şehitlerimizi toprağa verirken, 1999’dan bu yana bu meseleyi çözme yetkisine sahip olanlar neden bir adım atmadı? Ve şimdi, ne oldu da birdenbire bu çözüm kaçınılmaz hale geldi?" ifadeleriyle geçmişteki adımların neden atılmadığını ve şimdiki ani değişimin sebebini anlamak istediklerini belirtti.
"MİLLETİMİZ BİLMEK İSTEMEKTEDİR"
Milletin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Çalışkan, "Milletimiz bilmek istemektedir: Sizi bu çözüme kim, neyin karşılığında mahkûm etti?" sorusuyla iktidara yönelik en kritik soruyu yöneltti.
"ONUR, KİRLİ PARAYLA MI KORUNACAK?"
Ekonomik zorluklara rağmen milletin onurunun kirli kaynaklara teslim edilemeyeceğini vurgulayan Çalışkan, "Ekonomik olarak zor zamanlardan geçiyor olabiliriz. Ancak sormadan edemeyiz: Bu milletin onuru, terörün finanse edildiği kirli parayla mı korunacak? Narkotik ağlardan gelen paraya, bu aziz milletin ve devletin gerçekten ihtiyacı var mı?" şeklinde konuştu.
"MİLLETİN SÖZ HAKKI YOK MU?"
Çalışkan, yürütülen süreçte milletin iradesinin hiçe sayıldığını savunarak, "Bugün hep birlikte yeniden düşünmek zorundayız: Bu milletin iradesi, şehitlerimizin emaneti kadar kıymetli değil midir? 'Barış' adına yürütülen bu süreçte, milletin söz hakkı yok mu?" ifadelerini kullandı. Anahtar Parti olarak millet adına atılan adımların ancak milletin iradesiyle meşruiyet kazanacağını kaydeden Çalışkan, referandum çağrısında bulundu.
"BU DEĞİŞİMİN SEBEBİ NEDİR?"
Sessizliğin onay anlamına gelmediğini, aksine içe atılan acının sabra dönüştüğünü ifade eden Çalışkan, hükümetin siyasi siciline dair endişelerini dile getirdi. Çalışkan, konunun taraflarına, "Dün sert şekilde karşı çıktıkları ne varsa, bugün aynılarını savunarak milletin karşısına çıkıyorlar. Bu yüzden soruyoruz: Bu değişimin sebebi nedir? Kim sizi neyin karşılığında bu çözüme mahkûm etti?" sorularını yöneltti.
"PKK'DAN ESİRGEMEDİĞİNİZ TEBESSÜM..."
Barışın ancak milletin rızasıyla mümkün olabileceğini belirten Çalışkan, mevcut sürecin şehitlerin hatırasını görmezden gelerek ve milletin iradesi sorulmadan yürütüldüğünü savundu. Çalışkan, "PKK’dan esirgemediğiniz tebessümü, bu ülkenin evlatları için endişelenenlere de gösterin" çağrısında bulundu.
"TOPLUMSAL RIZA OLUŞTURAMAZSINIZ"
Hükümetin "müjdeli haber" açıklamalarıyla milletin ferasetiyle dalga geçtiğini ileri süren Çalışkan, "Hangi müjde bu? Dağlarda Kürt çocuklarını bile öldürmüş bir örgütün, sözde barış metinlerini kongreyle duyurması mı? Şehit analarına verilen bir akşam yemeğiyle toplumsal rıza oluşturamazsınız" şeklinde konuştu.
"BARIŞA İTİRAZ ETMİYORUZ"
Barışın yolunun rıza, adalet ve şeffaflıktan geçtiğini vurgulayan Çalışkan, "Barışa itiraz etmiyoruz. Ama barışın; adaletsizlik, gizlilik ve çifte standartla değil; açıklık, meşruiyet ve milletin rızasıyla inşa edilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz" dedi.
"KÜRTLERİ KARDEŞ BİLEN DAVA..."
Kürt vatandaşlarla aralarına fitne sokanlara karşı net olduklarını belirten Çalışkan, "Onları ne Netanyahu’ya ne de azgın millet düşmanlarına yem etmeyeceğiz. Biz, PKK'yı düşman; Kürtleri kardeş bilen bir davanın sahibiyiz. Birbirimize düşman değil, birbirimize emanetiz" ifadelerini kullandı.
"VİCDAN ÇAĞRISININ TARAFIYIZ"
Son olarak hükümete seslenen İl Başkanı Mehmet Çalışkan, şunları kaydetti: "Biz bir kutuplaşmanın değil, bir vicdan çağrısının tarafıyız. Geçmişin sözüyle seçilip bugünün icraatıyla yol almak, meşruiyet tartışmasını beraberinde getirir. Siz son seçimde tam tersini iddia ederek muhaliflerinizi susturdunuz ve seçimi kazandınız. Şimdi bu vekalet boşa düşmüştür. İşte bu yüzden referandum kaçınılmazdır."