Antalya Bilim Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri, Antalya Arkeoloji Müzesi'nin geleceğine dair "Diyaloglar ve Mimarlıklar" teması altında hazırladıkları bitirme projelerinin sunumlarını Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (ATSO) gerçekleştirdi. Proje, müzenin dönüşümü ve/veya yeniden inşası konusundaki kamusal tartışmalara alternatif yaklaşımlar sunarak derinlik katmayı hedefledi.
"Antalya Arkeoloji Müzesi'ni Yeniden Düşünmek" başlıklı projenin sunumuna, akademisyenlerin yanı sıra Antalya İl Kültür Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Ali Olgu Ceylan, Antalya Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Ercan Yavaş, Antalya Peyzaj Mimarları Derneği Başkanı Gülsüm Kıldan ve gazeteci Songül Başkaya da katıldı.
PROJE, DEĞİŞEN İHTİYAÇLARA YANIT VERİYOR
Bitirme projesi, mevcut doğal ve yapılı çevreyle etkileşime giren bir mimari yaklaşımı öne çıkarıyor. Mimarlığı izole bir üretim süreci olarak değil, mevcut koşullar ve bağlamsal katmanlarla süregelen bir diyalog içinde ortaya çıkan bir süreç olarak ele alan proje, öğrenme, araştırma ve kültürel etkileşim için bir arayüz işlevi görecek bir müze ek binasının tasarımına odaklanıyor. Bu ek yapı, kültürel hafızaya ve toplum ile çevre arasındaki değişen ilişkilere dair daha derin bir anlayış geliştirmeyi amaçlıyor. Proje, kültürel mirası korurken ve aktarırken, aynı zamanda gelecek kuşakların değişen ihtiyaçlarına da yanıt vermeyi hedefliyor.
MİMARLIK ÇOK KATMANLI BİR DİYALOG
Antalya Bilim Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü ve Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği iş birliğiyle düzenlenen, "Antalya Arkeoloji Müzesi'ni Yeniden Düşünmek" konulu Bitirme Projesi sergisi de bu tartışmayı tüm ilgililerle paylaşmayı amaçlıyor. Bitirme projesi süreci, mimarlığın sadece fiziksel bir üretim değil, aynı zamanda tarih, kültür, toplum ve çevreyle kurulan çok katmanlı bir diyalog olduğunu ortaya koydu. Öğrencilerin sunduğu öneriler, mimarlık eğitiminin sadece teknik bilgiyle değil, eleştirel düşünme, yerle kurulan bağ ve kültürel süreklilik gibi kavramlarla da zenginleştiğinde nasıl güçlü kamusal tartışmalara zemin hazırlayabileceğini gösterdi.
TOPLUMSAL BELLEĞİ GÜNCEL KILMAK
Bu yaklaşım, dönüşümün ve yeniden düşünmenin sadece yapısal değil, düşünsel bir yeniden kurulum olduğunu vurgulayarak, müze gibi kültürel kurumların çağdaş toplumla kurduğu ilişkiyi yeniden sorguluyor. Sergi, yalnızca bir sunum değil, kolektif düşünmenin, tartışmanın ve geleceğe dönük mimari tahayyüllerin paylaşılabileceği bir arayüz olarak değerlendiriliyor. Proje süreci boyunca geliştirilen öneriler, bir müze yapısının sadece geçmişi sergilemekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal belleği güncel kılacak ve gelecek kuşaklarla yeni bağlar kuracak bir arayüz olarak yeniden tasarlanabileceğini ortaya koydu. Bu yaklaşımla kurgulanan sergi, öğrencilerin bitirme projelerinin paylaşımının yanı sıra, mimarlığın kültürel üretimle kesiştiği noktada çoğulcu bir tartışma alanı yaratma çabası olarak da öne çıkıyor.