Antalya'da adli yıl adliye önünde yapılan törenle açıldı. Açılış töreninde konuşan Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, hukuk ve adalet ve insan hakları vurgusu yaptı. Bozaner, “Türkiye’de hukuk, bir adalet aracı olmaktan uzaklaştırılmaya, siyasi çıkarların ve güç odaklarının bir sopası haline getirilmeye çalışılmaktadır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda toplumun her kesiminden endişe ve şüpheler yükselmektedir. Hal böyle ki hukuksuzluk kural, hukukun işlemesi istisna noktasına gelmiştir” ifadelerini kullandı.

FIRSAT EŞİTLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ

Bozaner, ülkemizde yaşanan olaylara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Bozaner açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bolu’da yaşanan felaketin sorumlularının tam manasıyla adalet karşısına çıkarılmadığı, yeni doğan bebeklerin çeteler eliyle yaşam haklarının ellerinden alındığı, kadın cinayetlerinin olağanlaştırıldığı, ülkemizin geleceği gençlerin, öğrencilerin, Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından 'fırsat eşitliği' ortadan kaldırılarak, sahte diploma skandalıyla emeklerinin, çabalarının ve umutlarının yok edildiği, Anayasal gösteri ve yürüyüş haklarını kullanan yurttaşların hukuk dışı uygulamalara ve ağır yaptırımlara maruz kaldığı, ifade özgürlüğünün yerle yeksan edildiği, masumiyet karinesi görmezden gelinerek özellikle toplumun bazı kesimlere yönelik yargısız infazda bulunulduğu; belediye başkanları, bürokratlar, siyasiler ve hatta gazetecilerin adeta baştan cezalandırılarak tutuklu yargılamalarla karşılaştığı, toplumumuzun insanı, hayvanı, çevreyi, doğayı, sanatı ve insanlık mirası tarihi eserleri bizzat koruma ihtiyacı hissettiği bir adli yılı geride bıraktık.”

"EN SON BAROLARIN HABERİ OLUYOR"

Hukuksuzluk tezahürleri sadece toplumsal ve gündemi meşgul eden olaylar açısından değil yargıya intikal eden birçok hususta kendini gösterdiğini belirten Başkan Bozaner, “Öyle ki bireyler arasında olan bir hukuki ihtilafın çözümü dahi yıllar boyu sürebilmekte, aynı konuda verilen farklı ve keyfi kararlar ile hukuki öngörülebilirlik ilkesi tamamen ortadan kaldırılmakta, yargıya erişim gerek maddi gerekse de manevi yönden adeta bir çile çekme süreci haline gelmektedir. Yıllar sonra elde edilen hakkın icrası aşamasında bile türlü zorluklar ve engellerin ortaya konulmuş olmasıyla birlikte insanlarımızın hukuka ve adalete olan inancı gün geçtikçe adeta yok olmaktadır. Yeni düzenlemeler ise sahadakilere, uygulayıcılara, avukatlara ve barolara sorulmadan gerçekleştirilmek istenmekte, kanun taslaklarından barolar son aşamada haberdar edilmektedir” dedi.

"LİYAKATİN VE ŞEFFAFLIĞIN HAKİM KILDIĞI BİR YIL DİLERİZ"

Bozaner açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Avukatların mesleki faaliyetlerini gerçekleştirmesine yönelik şartlar her geçen gün zorlaşmakta, hakları, yetkileri ve iş alanları daraltılmaya çalışılmaktadır. Bu denli önemli bir meslek bilerek ve isteyerek ekonomik darboğazın içine itilmekte, avukatlar adeta bir varoluş cenderesinin içine çekilmektedir. Bu durum yurttaşların da hukuki yardım alma ve adil yargılanma hakkına zarar vermektedir. Yargının kurucu unsurlarının hukukun ve vicdanlarının sesini dinlediği, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının yeniden tesis edildiği, tüm kurum ve şahıslar nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının bağlayıcı görüldüğü, hukukun üstünlüğünün ve insan haklarının egemen; liyakatin ve şeffaflığın hâkim kılındığı ve her yurttaşın adil yargılanma hakkına eriştiği bir adli yıl olmasını dileriz.”

Muhabir: BÜLENT ÖNER