Olay, 18 Nisan'da saat 13.00 sıralarında Antalya’nın Aksu ilçesi Fatih Mahallesi Şahinler Caddesi'ndeki iş yerinde meydana geldi. Eski Millet İttifakı Aksu Belediye Başkan adayı ve bir dönem Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten Durmuş Ali Arslan, alacaklı olduğu Sebahattin Sunbat ile görüşmek için iş yerine gitti. Durmuş Ali Arslan, çıkan tartışmada Sebahattin Sunbat'ın babası Hamit Sunbat'ı tabancayla vurup yaraladı. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekibi, karın bölgesinden yaralanan Hamit Sunbat'ı, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Arslan, polis merkezindeki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Hamit Sunbat ise 22 Nisan'da hastanede hayatını kaybetti.
SAVUNMASINI YAPTI
'Kasten öldürme, 'Ruhsatsız silah bulundurma', 'Silahlı tehdit' suçlarından tutuklu yargılanan Durmuş Ali Arslan, 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklanmasının ardından annesinin kalp krizinden hayatını kaybettiğini, eşinin düşük yapması nedeniyle bebeklerini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirten Arslan, olayı kasıtlı yapmadığını, öldürmeyi hiçbir zaman düşünmediğini söyledi.
“10 MİLYON LİRALIK BORCA KEFİL OLDUM”
Arslan, savunmasında Tamer Ertürk'ün çocukluk arkadaşı olduğunu, Sebahattin Sunbat'ı da Ertürk'ün ortağı olarak tanıdığını söyledi. Sebahattin Sunbat ile Tamer Ertürk'ün kendisini 1 yıla yakın süredir dolandırdığını anlatan Arslan, Ertürk'e başkasına borcunu ödemesi için 2 evini verdiğini, Sunbat'ın da 10 milyon lira civarında borcuna kefil olduğunu söyledi. Alacaklarına karşılık kendisine verilen 3 çekin sahte olduğunu sonradan öğrendiğini söyleyen Arslan, Sunbat'ın kendisine vereceği gayrimenkulle borcunu ödeyeceğini belirttiğini ancak uzun süre ödeme yapmaması nedeniyle zor günler geçirdiğini öne sürdü.
“İKİDE BİR KÜFRETME, YETER”
Tamer Ertürk ile olay günü görüşmek için bir araya geldiklerini söyleyen Arslan, iş yerinde karşılaştığı Sebahattin Sunbat'a 'Yalanlara doyamadın, yalan söylemeye devam ediyorsun' sözüyle tepki gösterdiğini belirtti. Sunbat'ın, "Babamın yanında beni rezil etme" diye karşılık vermesiyle olayın büyüdüğünü aktaran Arslan, Tamer Ertürk'ün ayağa kalkarak elini büktüğünü ve küfrettiğini anlattı. Bu sırada Arslan'ın kendisine söylendiğini iddia ettiği küfürleri sık sık tekrarlayınca mahkeme başkanı, "İkide bir küfretme, yeter. Savunmanı yap" sözüyle sanığı uyardı.
“BUNLARI MI YAŞATACAKTIN”
Olayda kendisine yönelik tepkilerden ve Sebahattin Sunbat'ın üzerine doğru yürüyüp elini beline atmasından dolayı silah kullanacağını düşündüğünü anlatan Arslan, "Belimdeki silahla havaya, sonra da yere doğru ateş ettim. İkisi de dışarı kaçtı. Ben de onları takip ettim. Olayın büyümemesi için dışarıda havaya bir el daha ateş ettim. Fabrikanın bahçesinde Sebahattin Sunbat, 'Senin soyunu kurutacağım' diye tehdit etti. Ben de 'Benim de çocuklarım intikamımı alır' dedim. Tamer Ertürk'e, 'Beni çağırdın, bunları mı yaşatacaktın' diye sitem ettim. Öldürme kastım yoktu" dedi.
DURUŞMA KASIM AYINA ERTELENDİ
Sebahattin Sunbat ise Arslan'ın fabrika hissesine karşılık gayrimenkul vermek için anlaştıklarını dile getirdi. Satışı yapmak için olay günü saat 14.00'te tapu müdürlüğünde buluşacaklarını anlatan Sunbat, "Sabah ben aradım, 'Babamla ilgileniyorum. Tapuya kim gelecek' diye sordum. Arslan, 'Sen neredesin, 2 kelime sözüm var' dedi. Bunun üzerine 'Fabrikaya gelince seni ararım gelirsin' dedim. Arslan, içeri girerken babam da saygıdan ayağa kalktı, düğmesini ilikledi. İçeri girer girmez, yanımıza gelmeden silahı çıkarıp ateş etmeye başladı. Dışarı kaçtık, kaos oldu. Arslan, 'Gel buraya gelmezsen babanın kafasına sıkarım' dedi. Kendisini tehdit falan söz konusu değil" diye konuştu.
Müşteki Tamer Ertürk de Arslan'ın odaya girdiği anda tabancayla ateş ettiğini, kargaşada odadan kaçtığını anlattı. Duruşma ertelenirken; Arslan, 11 Kasım'da ikinci kez hakim karşısına çıkacak.