Antalya Düden Şelalesi kentin en ünlü doğa harikalarından biridir. Gerek yakınlığı, gerek sessiz ve sakin yapısı ile şelalel yılın her dönemi yerli ve yabancı birçok turistin ilgi odağı haline gelen bir yer. Düden Şelalesi’nin beslenmesini sağlayan suyu ise Düden Çayı temin ediyor. Bu çay sadece Düden Şelalesi’ni değil çevresindeki yöreyi de besliyor. Tarih boyunca birçok medeniyetin su ihtiyacını karşılayan Düden Çayı, bugün Antalya’nın Turizm başkenti olmasında önemli bir rol oynadı. İşte Düden Çayı’nın hikayesi…

DÜDEN ÇAYI NASIL OLUŞTU?

Antalya’nın en ünlü doğa harikalarından biri olan Düden Şelalesi kentin en önemli simgelerinden biri. Şelaleyi besleyen suyu ise Düdün Çayı temin ediyor. Düden Çayı ise Antalya’da 2 büyük karstik su kaynağı olan Kırkgöz ve Pınarbaşı ile beslenip, Bıyıklı Düden’in içinde kaybolup, yer altından 14 kilometre boyunca devam edip, Varsak’taki Düden şelalesinde ortaya çıkıyor. Çay, buradan sonra tekrar yer altına inip, 5 metreden dökülen Yukarı Düden Şelalesi'nin de olduğu alandan tekrar yüzeye çıkıyor. Kepez ve Muratpaşa ilçeleri üzerinden devam eden çay, Karpuzkaldıran bölgesinde 40 metre yükseklikteki Aşağı Düden Şelalesi ile Akdeniz'e dökülüyor.

‘DÜDEN’ ADI NEREDEN GELİYOR?

Ünlü Antalya Tarihçisi Hüseyin Cimrin’in anlattıklarına göre Bugün Muratpaş’nın Lara bölgesinden denize dökülen Düden Çayı, antik dönemlerdeki adı Kataraktes’ti. 'Düden' deyimi; su çeken, su yutan delik anlamına gelen ve yer altı nehirlerine verilen bir genel isimdi. Düden Şelalesi ayrıca İskender Şelalesi olarak da biliniyor. MÖ 334-333 yıllarında Pamfilya’yı fetheden Büyük İskender kuşatmaya giderken bu yol üzerinden geçtiği ve atlarını bu bölgede sulattığı rivayetler arasında. Türkiye’nin en önemli yer altı sularından biri olan Düden Çayı eğer hiç varolmasaydı olmasıydı bugün pek çok turistin ziyaret ettiği Akdeniz İncisi Antalya kurulamayacaktı. Yukarı Düden'in bulunduğu yer ise 1970-1972 yılları arasında piknik ve eğlence alanı haline getirldi. 

ANTALYA DÜDEN ŞELALESİ

Düden Çayı’ndan beslenen Düden Şelalesi yoğun bir su akışına sahiptir. Yüzeyden hiç su akmadığı günlerde bile Düdenbaşı Şelalesi’nin altından saniyede en az 10 metreküp su yeryüzüne çıkar. Bu suyun maksimum debisi 94 metreküp olurken, ortamasın ise saniyede 15-16 metreküpe tekabül eder. 25 Ekim 1961 yılından açılan Kepez Hidroelektrik Santrali’ne enerji sağlayan suyun bük bir kısmı ise Düden’in bir kolundan sağlamaktadır. Eski zamanlarda un fabrikası gibi birçok fabrika çalışması için gereken suyu Düden Şelalesinden temin etti. Bir doğa harikası olan Şelale, sınırları içinde yer alan M.Ö. 2.'inci ve 7'inci yüzyıla ait antik zeytinyağı işliği ve antik mezarlar, şelaleyi özel yapan unsurlardan biri.

ANTALYA DÜDEN ÇAYI’NA ÇOK ŞEY BORÇLU

Kepez ile Düdenbaşı şelalesinde arasında bulunan tarlalar ve bahçeler varlığını Düden Çayı’na borçlu. Düden Çayı suyla birlikte toprağı da yanında taşıyor. Böylece çayın geçtiği yerlere zaman zaman su basıyor ve su basan yerler zamanla yerini verimli bir toprak bırakıyor. Düden Çayı’nın bu özelliği sayesinde yörelerin toprakları verimli bir hale geldi yoksa bugün Antalya’da ürün yetiştirmek bir hayal olacaktı. Eski zamanlarda koca bir Antalya’nın temizliği bu çaydan gelen sudan yapılırdı. Düden Çayı’nın tarihteki en önemli işlevi de Perge antik kentine su sağlamasaydı. Eğer bu çay olmasaydı bugün Antalya’yı Antalya yapan antik kentler suya ulaşamayacağı için kurulamayacaktı ve Antalya bugün olduğu gibi Turizmin başkenti olamayacaktı. Bu yüzden Antalya Düden Çayı’na çok şey borçlu.


Muhabir: TAHSİN CAN ÖNALP