İsviçre'de yayınlanan Blick gazetesi, turizmin başkenti Antalya'yı İsviçre vatandaşı turistin başına gelen olayla gündeme taşıdı. Gazeteci Marian Nadler'in "Tatil için Antalya'yı tercih eden İsviçreli bir adam gördüğü muamele ile hayatının kabusunu yaşadı" başlığı ile gündeme taşıdığı olay Antalya Havalimanı'nda geçti. İddiaya göre İsviçre vatandaşı Agim B. ve kız arkadaşı, tatil için geldikleri Antalya'dan geri gönderildi. Olayın sebebi ise ilginç...
İSVİÇRELİ TURİSTİ BEKLEYEN SÜRPRİZ
Gazeteci Marian Nadler'in kaleminden anlatılan olaya göre; pasaport kontrolüne kadar her şey yolunda gidiyordu. Agim B.* ve kız arkadaşı Türkiye'deki tatillerini dört gözle bekliyorlardı. Ancak Arnavut kökenli İsviçreli adam, her şey dahil otellerine gitmek yerine, geçen Perşembe günü kendisini Antalya havalimanında sınır dışı edilmeyi bekleyen mülteciler ve yolcular için ayrılmış alanda buldu.
AGİM TÜRKİYE ALEYHTARI PROPANGANDA YAPAN BİR RUS MU?
Agim'in "Pasaport kontrolüne vardığımızda saat 15:30 civarıydı. Kız arkadaşım sorunsuz bir şekilde geçti. Ama benim için biraz zordu." sözlerine yer veren gazeteci Marian Nadler'in anlatımına göre Agim'in sınır dışı edilmesi şöyle gelişti:
"Türk sınır muhafızı, Agim'in pasaportunu birkaç kez okutuyor. Agim, her seferinde ekranda bir uyarı mesajı belirdiğini belirtiyor.
İkisi de sorgulanıyor. Sınır muhafızı bir polis memurunu arar. Çift, Agim için yolculuğun havaalanı kapılarından öteye gitmeyeceğini anlıyor.
Bir polis memuru çifti sorgu odasına götürür. Tam o sırada Agim, Rus olmakla ve sosyal medyada Türkiye hakkında propaganda videoları yayınlamakla suçlanır. Adamın hesaplarında neredeyse hiçbir şey paylaşmaması ve Türkiye hakkında hiçbir şey paylaşmamış olması yetkilileri sakinleştirmez.
İSVİÇRE DIŞİŞLERİ VATANDAŞINA DESTEK OLMADI MI?
Çift daha sonra zorunlu çıkışlar için bekleme alanına alınır. Agim hemen İstanbul'daki İsviçre Başkonsolosluğu'nu arar. Aldığı yanıt onu hayal kırıklığına uğratır: Federal Dışişleri Bakanlığı Yardım Hattı'na (FDFA) yönlendirilir. Bern'de de tepki aynıydı; davası acil değildi. E-posta yoluyla, itirazda bulunmak için iletişime geçmesi gereken avukatların bir listesi kendisine iletildi. Adam avukatlarla iletişime geçtiğinde, avukatlar kendisinden 400 ila 500 frank peşin ödeme yapmasını istedi. Agim için bu çok fazlaydı; çünkü hiçbir yanlış yapmamıştı."
YEMEK YİYEBİLMEK İÇİN 7 SAATLİK BEKLEYİŞ
Haberde, Agim ve kız arkadaşının bekleme salonunda saatlerce yiyeceksiz beklemek zorunda kaldığı iddiası da yer aldı. Telefon hattının yabancı bir telefon hattına abone olmadığı için kesildiği bilgisine de yer verilen haberde, Agim'in "Cuma günü sabah 7'de yola çıkabileceğimi ancak gece 1'de öğrendim. Önceden hiçbir bilgim yoktu" sözleri dikkat çekiyor.
Agim'in, kendi ülkesindeki yetkililerden daha fazla yardım beklediği anlatılan haberde, İsviçre'ye dönüşünün ardından yaptığı değerlendirmede, "Son derece hayal kırıklığına uğradım. İsviçre yetkilileri bizim için hiçbir şekilde müdahil olmadı." sözleri yer alıyor.
TATİL ADRESİ ARTIK MISIR MI OLACAK?
Blick gazetesinin olayı teyit için FDFA yetkililerini aradığı bilgisine yer verilen haberde, iddiaya göre İsviçre yetkilileri şunları söyledi: "FDFA, üçüncü ülkelere giriş izni alamaz. FDFA'nın yardımı, ilgili kişilerin acil durumu kendi başlarına, örgütsel veya finansal olarak aşmak için makul ölçüde mümkün olan her şeyi yapmaları durumunda devreye girer."
Agim ve kız arkadaşının "Bir dahaki sefere Mısır'a gideceğiz" sözleri yer verilen haberin sonuç değerlendirme kısmının "Muhtemelen dört haneli bir rakam olan otel masraflarını ödemek zorunda kalacaklar. Buna Salt'ın yüklü cep telefonu faturasını da ekleyin." sözleri ile son bulduğu görülüyor.
