Antalya, turizmde rekorlara imza atmaya devam ediyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, TGRT Haber TV'de Seda Akbay'ın sunumuyla ekrana gelen "Gün Başlıyor" programında, Antalya'nın turizmdeki yerini ve sektörün karşı karşıya olduğu zorlukları ayrıntılarıyla ele aldı. Türkiye'nin turizm başkenti olarak nitelendirdiği Antalya'nın, dünya genelinde en çok ziyaret edilen ilk 5 şehir arasında yer aldığını belirten Kuk, özellikle Avrupa ve Rusya pazarında büyük bir tanınırlığa sahip olan Antalya'nın, doğal güzellikleri, modern tesisleri ve misafirperver hizmet anlayışıyla öne çıktığını kaydetti.
Hamit Kuk, Antalya'nın İspanya, Yunanistan ve Mısır gibi rakiplerinden daha iyi hizmet sunabildiğini vurgulayarak, Almanya, İngiltere ve Rusya'dan yoğun talep gördüğünü ifade etti. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un "Küresel ligde turizm liginde şampiyonluğa oynuyoruz" ifadesinin önemine değinen Kuk, Türkiye'nin İstanbul ile birlikte en çok turist ağırlayan iki şehre sahip olmasından gurur duyduklarını dile getirdi. İstanbul'un en çok turist ağırlayan şehirler arasında ikinci, Antalya'nın ise dördüncü sırada yer aldığını ekledi.
FİYAT ALGISI VE YERLİ TURİSTİN DURUMU
Türkiye turizminin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri, yurt dışında oluşan "pahalı ülke" algısı.. Hamit Kuk, bu algının turizmcileri üzdüğünü ve potansiyel ziyaretçilerin Türkiye yerine başka destinasyonları tercih etmesine neden olabileceğini belirtti. Pahalı algısının sadece otel konaklamaları veya turistik paket fiyatlarıyla sınırlı olmadığını, turistlerin sokakta yemek yediklerinde veya kahve içtiklerinde de bu durumla karşılaştıklarını vurguladı. Kuk, Almanya'da 1.5-2 Euro'ya içilen bir kahvenin Türkiye'de 3 Euro civarında olduğunu, eskiden tam tersi bir durum olduğunu örnekleyerek açıkladı. Bu algının kırılması için enflasyonla mücadelenin ve haksız fiyat artışlarının denetlenmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Yerli turistlerin durumuyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kuk, yurt dışından yapılan rezervasyonların Türkiye'den yapılanlara göre daha uygun fiyatlı olabildiğini, bunun haksız bir rekabet oluşturduğunu ve yerli turistin yurt dışına yönelmesine neden olduğunu söyledi. TÜRSAB olarak otelcilere, iç pazarın da Alman veya İngiliz pazarı gibi değerlendirilmesi ve fiyatlandırmaların buna göre yapılması gerektiğini savunduklarını dile getirdi. Otelcilerin Türk turistlerin ortalama tatil sürelerinin (3-4 gün) daha kısa olması nedeniyle farklı fiyat politikaları uyguladığını belirten Kuk, yerli pazarda ciddi bir potansiyel olduğunu ve 7-8 günlük tatil alışkanlıklarının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Kuk, 2 milyonun üzerinde yerli turistin özellikle Yunanistan adalarına tatile gittiğini, bu potansiyelin Çeşme, Bodrum, Marmaris gibi yerlere çekilmesi gerektiğini ifade etti.
PERSONEL KALİTESİ VE VİZE SORUNU
Turizm sektöründe personel kalitesi de önemli bir başlık olarak ele alındı. Hamit Kuk, Türkiye'nin turizm hizmet standartlarının dünya vatandaşlarının üzerinde olduğunu ancak son dönemde personel konusunda bazı sorunlar yaşandığını dile getirdi. Özellikle nisan, mayıs ve haziran aylarında beklenen turist sayısına ulaşılamaması nedeniyle bazı restoran ve eğlence işletmelerinin daha fazla müşteri çekmek adına "absürt" ve "hoş olmayan" görüntüler sergilemeye başladığını belirtti. Bu tür olayların ülkenin yurt dışı imajını olumsuz etkilediğini ve bu durumun yaygınlaşmamasını umduklarını ifade etti.
Schengen vizesi sorununa da değinen Hamit Kuk, vize konusunun sektör için "baş ağrısı" olduğunu ve TÜRSAB olarak son 3 yıldır bu konuda büyükelçiliklerle yoğun görüşmeler yaptıklarını söyledi. Avrupa Birliği ülkelerinin vize işlemlerini birkaç firmaya ihale etmesinin randevu sorununa yol açtığını ve "VIP randevu" adı altında daha pahalıya randevu satılmasının haksız rekabet oluşturduğunu dile getirdi. Kuk, aracı firma sayısının artırılması ve haksız rekabetin durdurulması için taleplerini yinelediklerini, randevu sürelerinin daha şeffaf hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu sorun çözülmediği sürece vize sıkıntısının devam edeceğini ve Avrupa Birliği'nden bu konuda adım atmasını beklediklerini belirtti.
2025 HEDEFLERİ VE GİDERLER
Hamit Kuk, Turizm Bakanı Ersoy'un 2025 yılı için belirlediği 64 milyar dolarlık gelir potansiyelinin aslında ulaşılabilir olduğunu ifade etti. Ancak ocak, şubat, mart, nisan ve mayıs aylarının beklentilerin altında kalması nedeniyle bu yıl 2024 rakamlarının yakalanmasının beklendiğini ve 64 milyar dolar yerine 60 milyar dolar seviyelerine ulaşılabileceğini düşündüğünü belirtti. Turizmin ülke ekonomisi için bir "can damarı" olduğunu vurgulayan Kuk, elde edilen başarıların sürdürülebilir olması için karşılaşılan sorunlara çözüm bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.
