Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) tarafından yayımlanan 'Avrupa’da Çevresel Gürültü 2025' raporu, gürültü kirliliğinin sağlık, çevre ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, Avrupa’da 110 milyondan fazla insan uzun süreli ulaştırma kaynaklı gürültüye maruz kalıyor ve bu durum, kalp-damar hastalıkları, diyabet, ruh sağlığı sorunları ve erken ölümlerle ilişkilendirildi. Ancak, gürültü kirliliği sadece Avrupa’yı değil, Türkiye’deki turizm şehirlerini de etkisi altına aldığı kaydedildi.

GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

Antalya, her yıl milyonlarca turistin geldiği ve turizm sektörünün can damarı olan bir şehir olarak, kontrolsüz gürültü kirliliği ile karşı karşıya olmasıyla dikkat çekti. Özellikle açık hava eğlenceleri, yüksek sesle müzik yayını ve gece saatlerine kadar süren etkinlikler, hem yerel halkın yaşam kalitesini düşürdüğü kaydedildi. Araştırmayı değerlendiren TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, yerel halkın uykusuzluk, stres ve diğer sağlık sorunları yaşaması, çocukların gelişiminin olumsuz etkilenmesi ve yaşlıların huzursuzluk duyması gibi birçok sorunu ortaya çıkardığını belirtti.

MEVZUATLAR YETERLİ UYGULANMIYOR

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın gürültü kirliliğiyle ilgili mevzuatların yeterince uygulanmadığına dikkat çeken ÇMO Antalya Yönetimi, “Bakanlığın yürürlükteki Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, gürültüye maruz kalma sınırlarını, planlama esaslarını ve alınması gereken önlemleri belirlemiş olsa da; bu mevzuatın uygulanmasında yer yer yetersizlikler ve belirsizlikler yaşanmaktadır. Özellikle açık hava etkinlikleri için emniyet veya jandarma birimlerinden alınan izinler sürecinde, çevresel değerlendirme kriterlerinin nasıl dikkate alındığı net değildir. Mevzuat gereği gürültü seviyesi ölçümü, sınır değer kontrolleri, saat kısıtlamaları ve yer seçimi gibi çevresel etkilerin dikkate alınması gerekirken, birçok durumda bu hususlar yeterince şeffaf ve denetlenebilir şekilde yürütülmemektedir” açıklamasını yaptı.

“ÜÇ KURUŞLUK EKONOMİK GETİRİ UĞRUNA…”

Yönetim Kurulu, gürültü kirliliğinin önlenmesi için bir dizi çözüm önerisi sunarak şu açıklamada bulundu:

“Antalya’da açık hava eğlencelerine verilen izin süreçlerinde, gürültü kirliliği yönünden detaylı ve bağımsız çevresel etki değerlendirmeleri yapılmalıdır.
Gece saatlerinde ses sınırlarına uyulması, ses ölçüm raporlarının zorunlu hale getirilmesi ve şikayet mekanizmalarının etkinleştirilmesi sağlanmalıdır.
Belediyeler, valilik ve emniyet birimleri ile birlikte çalışarak ‘Gürültüsüz Turizm Protokolleri’ oluşturmalı; işletmeler teşvik ve yaptırımlarla yönlendirilmelidir.
Sakin bölgelerin belirlenmesi, şehir planlamasına yeşil alanlar ve akustik tampon bölgeler eklenmesi, sürdürülebilir ulaşım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Antalya halkının sağlıklı, huzurlu ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkı vardır. Üç kuruşluk ekonomik getiri uğruna doğayı ve insan sağlığını feda etmek, uzun vadede hepimize zarar verecektir. Tüm kurumları, yerel yönetimleri ve turizm paydaşlarını bu konuda sorumluluk almaya davet ediyoruz.”

Muhabir: VİLDAN ÖZKAN