Antalya’da yaşayan Sosyolog ve Aile Danışmanı Rukiye Orhan, mandalayı, tarihsel ve kültürel bağlamındaki derin anlamlarıyla Antalyalılarla buluşturuyor. “Mandalanı Çiz-Öykünü Yaz” adlı atölye serisi, katılımcılara hem kişisel bir keşif yolculuğu hem de ruhsal rahatlama fırsatı sunuyor.
SANAT VE MEDİTASYON ARACI
Mandala, Sanskritçe kökenli bir kelime olup “daire” anlamına gelirken, aynı zamanda “enerjiyi tutan kap” olarak da tanımlanıyor. Hinduizm ve Budizm gibi kadim öğretilerin temel sembollerinden biri olan mandala, evrenin birliğini simgeliyor. Dairesel bir biçimi temsil eden bu sembol, içindeki her desen ve renkle kişiye özgü bir ifade buluyor. Bu nedenle mandala, hem bir sanat hem de bir meditasyon aracı olarak kullanılabiliyor.
JUNG’UN MANDALAYLA YÜZLEŞMESİ
Mandala, Batı dünyasında Psikanalist Carl Jung’un katkılarıyla daha da tanınmış bir sembol haline geldi. Doğu gezileri sırasında mandalalarla tanışan Jung, bilinçaltıyla yüzleşme sürecinde bu sembollerinin kişisel gelişim için ne denli önemli olduğunu keşfetti. Jung, mandalayı “ruhun mikrokozmik doğası” olarak tanımlayarak, psikoterapi alanında da önemli bir araç olarak kullanmaya devam etti.
MANDALA YAPMANIN FAYDALARI
Rukiye Orhan, mandala yapmanın sayısız faydasına dikkat çekiyor. Çalışmalar, stres ve kaygıyı azaltma, yaratıcı potansiyeli ortaya çıkarma, farkındalığı artırma, duygusal ifadeyi destekleme ve kişisel gelişimi teşvik etme gibi birçok olumlu etki yaratabiliyor. Mandala çizmek, kişinin zihnini odaklamasına ve içsel huzura kavuşmasına yardımcı oluyor.
“BEN ASLA ÇİZEMEM” DİYENLERE MÜJDE
Mandala çizmek için özel bir yeteneğe gerek olmadığının altını çizen Rukiye Orhan, katılımcılara cesaret veriyor: “Mandala 'Ben asla çizemem' sözünü kabul etmez. Resim sanatıyla ilgili kurallar yoktur. Her çalışmada, her koşulda ortaya güzel bir sonuç oluşur.” Bu atölyede, katılımcılar hem çizim yapmayı öğrenecek hem de içsel duygularını dışa vurma fırsatı bulacak.
DÖNÜŞÜM VE DÖNGÜSELLİK
Mandalanın temelinde yer alan daire sembolü, yaşamın her alanında kendini gösteriyor. Orhan, “Ana rahmindeki cenin, gezegenlerin dizilimi, zaman kavramında kullandığımız saatler, mevsimler… Bunların hepsi birer döngüdür” diyerek mandalanın evrensel anlamını vurguluyor.
MANDALA KULÜBÜ KURULUYOR
Antalya’da bir “Mandala Kulübü” kurmayı planlayan Rukiye Orhan, düzenleyeceği atölyelerle Antalyalılara mandalayı keşfetme fırsatı sunacak. Katılımcılar, sadece mandala çizmeyi öğrenmekle kalmayacak, aynı zamanda her bir mandalanın derin anlamını ve kişisel öyküsünü keşfedecek.
Bu atölyeler, hem sanatsal hem de ruhsal bir yolculuk olma özelliği taşıyor. Rukiye Orhan’ın “Mandalanı Çiz-Öykünü Yaz” atölyeleri, katılımcıların hem yaratıcı yönlerini keşfetmelerine hem de içsel dünyalarında dengeyi bulmalarına yardımcı olmayı hedefliyor.