Turizm cenneti Antalya’da hava sıcaklıkları kendini hissettirmeye başladı. Sıcaklıkların artması ile birlikte vatandaşların sivrisinek kâbusu da başladı. Antalya Körfez Gazetesi Muhabiri Ertuğrul Gün'ün özel haberine göre özellikle kırsal mahallelerden çok sayıda şikâyet yağdı. Konuyla ilgili önemli uyarılarda bulunan Biyolog Uğur Kocabey, sivrisinekle mücadelenin yalnızca belediyelerin sorumluluğunda olmadığını, vatandaşların da bilinçli davranarak mücadeleye katkı sunması gerektiğini vurguladı.
ÇALIŞMALAR YETERLİ GELMİYOR
Antalya’nın iklim özellikleri nedeniyle sinek türlerinin yıl boyunca üremeye elverişli ortam bulduğunu belirten Kocabey, mücadelede bilgi, iş birliği ve sürekliliğin şart olduğunu ifade etti. Kocabey, “Antalya’mız sıcak ve nemli yapısıyla sivrisinek ve karasineklerin üremesi için oldukça elverişli. Belediyeler her ne kadar düzenli mücadele yürütse de bazen bu çalışmalar yeterli gelmiyor. Çünkü sineklerin üreme alanları evimizin çevresinde, gözle göremediğimiz yerlerde olabilir. İşte bu noktada vatandaşın bilinçli olması, sorumluluk alması gerekiyor” dedi.
EVİNİZİN ÖNÜ ÜREME ALANI OLABİLİR
Sivrisineklerin su birikintilerinde ürediğine dikkat çeken Kocabey, “Bir hafta, on gün boyunca duran durgun su, sivrisineklerin üremesi için yeterlidir. Saksı altlıkları, hayvan sulukları, eski lastikler, süs havuzları gibi yerlerde toplanan birkaç litre su bile binlerce larvanın gelişmesi için yeterli. Bu alanlar ya tamamen boşaltılmalı ya da düzenli olarak temizlenip ilaçlanmalı” diye konuştu.
FOSEPTİK ÇUKUR UYARISI
Antalya’da kanalizasyon altyapısının bazı bölgelerde hala yetersiz olduğuna dikkat çeken Kocabey, bu durumun sivrisinek üremesini artıran en büyük etkenlerden biri olduğunu söyledi. Kocabey, “Foseptik çukurları, kanalizasyon bağlantısı olmayan yerlerde atık suyun biriktiği alanlardır. Bu çukurlar yeterince kapalı değilse ya da düzenli ilaçlanmazsa sivrisinekler için ideal bir üreme alanı oluşturur. Maalesef hâlâ birçok bina foseptik kullanmak zorunda. Bu da belediyelerin iş yükünü artırıyor” dedi.
LARVASİTLERLE İLAÇLANMALI
Kocabey, bu çukurların yaz aylarında en geç 10-15 günde bir larvasitlerle ilaçlanması gerektiğini ifade etti. Kocabey, “Vatandaşlar, yaşadıkları bölgede foseptik çukuru varsa bunu belediyeye bildirmeli. Ekipler ulaşamasa da vatandaş bu alanlara ulaşılmasını kolaylaştırmalı. Mücadeleye katkı sunmak hepimizin vatandaşlık görevi” dedi.
MÜDAHALE DAHA KOLAY
Karasineklerle ilgili ise çok daha az şikayet aldıklarını belirten Kocabey, “Karasinekler genellikle çöpler ve organik atıklarda ürer. Ancak Antalya’da çöpler düzenli olarak toplanıyor ve bu atıklara hızlı müdahale ediliyor. Kurban Bayramı gibi dönemlerde kısa süreli artış yaşansa da belediyelerin müdahalesi sayesinde sorun büyümüyor” diye konuştu.
BU DOĞANIN DÖNGÜSÜ
Kocabey, sivrisineklerin özellikle dişilerinin insanları ısırdığını da bilimsel bir gerekçeyle açıkladı: Kocabey, “Her dişi sivrisinek yumurta oluşturabilmek için sıcakkanlı canlılardan kan almak zorunda. Kandaki proteini yumurta gelişimi için kullanıyorlar. Bu doğanın döngüsü, her canlı soyunu devam ettirmek için mücadele eder” dedi.
EL ELE VERELİM
Kocabey, mücadelenin başarısı için entegre bir yaklaşım gerektiğini vurgulayarak, “Doğru ilaç, doğru teknik ve eğitimli personel kullanımı şart. Ancak bir diğer önemli unsur da vatandaşın iş birliği. Eleştiri kadar katkı da önemli. Bugün bir apartman çevresinde bile birçok rögar kapağı var. Hangisine belediye yetişsin? Üstelik bu kapakların çoğu asfaltla kaplanmış, açılması mümkün değil. Bu koşullarda belediyeden maksimum başarı beklemek gerçekçi değil” dedi.
DİKKATLİ OLUNMALI
Yazlık bölgeler ve yaylalarda da ciddi bir risk olduğuna dikkat çeken Kocabey, “Durgun su kenarlarında sivrisinekler yumurtalarını bırakıyor. Yaz aylarında bir larvanın ergin sivrisineğe dönüşmesi yalnızca 7-8 gün sürüyor. Bu yüzden özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlar daha dikkatli olmalı” uyarısında bulundu.