Döşemealtı yerleşim yeri olarak Antalya’nın cazibe merkezi haline geldi. Organize Sanayi Bölgesi bacasız sanayisiyle dünyaya örnek teşkil ediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Karain Mağarası, tarihi hanları, antik kentleri ve yöreye özgü halılarıyla kültür turizminin de en önemli noktalarından biri olan Döşemealtı adını nereden aldı? Sorunun cevabı haberin içinde…
KIRKGÖZ YENİKÖY OLDU
Döşemealtı’nın merkezinde adını Düden Şelalesi’ni besleyen Kırkgöz gölünden alan Kırkgöz köyü vardı. 1934 yılında Korkuteli Kızılcadağ mevkiinden gelen ailelerin yerleşmesiyle kurulan Kırkgöz, sonradan Yeniköy adını aldı. Yeniköy’e dönemin Antalya Valisi Haşim İşcan tarafından 60 iskân evi yaptırılarak bu evlere Kıbrıs'tan gelen 60 aile daha yerleştirildi. Bölgede göçebe olarak yaşayan Yörüklerin de yerleşik düzene geçmesiyle büyük bir köy haline geldi. Antalya'ya 20 km uzaklıkta Antalya–Burdur karayolu üzerinde bulunan Yeniköy kurulmazdan önce Osmanlı zamanında bölgede yaşayan Karabayırlı, Nebilerli, Karamanlı, Yeni Osmanlı yörükleri küçük köyler ve obalar oluşturuldu. Bu köyler ve obalara Döşemealtı köyleri denilmekteydi. Peki Döşemealtı adını nereden aldı?
İSİM BABASI DÖŞEME TAŞLAR
Pamfilya’yı Psidya’ya bağlayan derbent döşeme taşlarla kaplı 4 metre genişliğindeki bir yolla geçiliyordu. Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde işlevini sürdüren derbent, yakın zamana kadar Yörük göçlerinin de geçiş yeriydi. 2000 yıl boyunca işlevini sürdüren bu derbentte, bölgede kontrolü sağlamak amacıyla çeşitli dönemlerde askeri karakol olarak kullanılan yapı kalıntıları hâlâ görülebilir. Yolun döşeme taşlarla kaplı olmasından dolayı derbent Döşeme Derbenti adını aldı. Önce Döşeme Derbenti’nin aşağısında bulunan düzlük, sonraları Yeniköy ve daha birçok köyün içinde bulunduğu ovanın bütünü Döşemealtı olarak anılmaya başlandı.
ÖNCE BELEDİYELER BİRLEŞTİ
Yeniköy 1970’li yıllarda nahiye idi; Kepez üstünde bulunan Duacı, Kirişçiler, Kevşirler, Başköy, Odabaşı, Selimiye, Dereli, Çıplaklı, Kızıllı, Ekşili, Karaveliler, Killik, Camili, Ahırtaş, Bıyıklı, Kömürcüler, Yağca, Çığlık, Nebiler, Yukarı Karaman (Düzlerçamı), Yeşilbayır, Dağbeli, Bademağacı köyleri Yeniköy’e bağlıydı. 1973 yılında Dağbeli ve Bademağacı’nda belde belediyeleri kuruldu. Yeniköy 1977 yılında belediye oldu. Yerleşim alanının adı Yeniköy olmasına rağmen belediyenin adı "Döşemealtı Belediyesi" olarak tescil edildi. Döşemealtı köylerinden Yeşilbayır 1994 yılında belediye oldu. 1999 yılında Yukarıkaraman ve Nebiler köyleri Düzlerçamı Belediyesi çatısı altında birleşirken, Çığlık Döşemealtı köylerinden Çığlık da kendi belediyesini kurdu. 2005 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin sınırları genişletildi, Döşemealtı, Yeşilbayır, Düzlerçamı ve Çığlık Belediyeleri Büyükşehir sınırlarına alt kademe belde belediyesi olarak dahil edildi. Aynı tarihte köy tüzel kişiliği sona eren Çıplaklı da mahalle olarak Döşemealtı Belediyesi'ne katıldı.
İLÇE DE ADINI TAŞLARDAN ALDI
5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 06.03.2008 tarihinde yürürlüğe girmesinin ardından Düzlerçamı, Yeşilbayır ve Çığlık ilk kademe belediyeleri, tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleleri ile birlikte Döşemealtı ilk kademe belediyesine dahil edildi. Döşemealtı bölgesindeki Dağbeli, Bademağacı, Ekşili, Karaveliler, Ahırtaş, Akkoç, Aşağıoba, Bıyıklı, Camili, Dereli, Ilıca, Karataş, Kevşirler, Killik, Kovanlık, Kömürcüler, Selimiye, Yağca, Altınkale, Yeşilbayır, Ayanlar, Aydınlar, Orta Mahalle, Çığlık, Düzlerçamı, Karaman, Nebiler, Yalınlı, Çıplaklı, Tomalar, Bahçeyaka, Yeniköy, mahalle statüsünde Döşemealtı adı altında birleştirildi, Döşemealtı ilçesi kuruldu. Döşeme Derbenti’ndeki taş döşeli yol, Döşemealtı ovasına olduğu gibi, Döşemealtı ilçesine de adını vermiş oldu.
TARIMDAN SANAYİYE
İlçe uzun yıllar tarıma dayalı bir ekonomiye sahip oldu; başta pamuk, zeytin, buğday, arpa, mısır, yulaf, susam, soğan, narenciye ile her türlü sebze ve meyve üreticiliği geçim kaynağı oldu. Ayrıca küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığı ile Döşemea’na özgü halı dokumacılığı başka bir geçim kaynağını oluşturulmuştur. Bölgenin imara açılmış olması tarım arazilerinin azalmasına sebep olurken, Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması istihdamı bu yöne kaydırdı. Döşemealtı Karain Mağarası, tarihi hanları, Ariassos antik kenti ve yöreye özgü halıları ile, kültür turizminin de önemli merkezlerinden biri oldu.
KARAİN MAĞARASI
Döşemealtı’nın Yağca mahallesi sınırları içinde bulunan Karain Mağarası, Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biridir. 2011 yılında yapılan kazılarda 500 ile 600 bin yıl öncesine ait yaşam kalıntılarına rastlanan Karain Mağarası, insanlık tarihindeki yeri dolayısıyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne kabul edildi. Mağarada yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik buluntular Antalya Müzesi'nde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesi'nde sergilenmekte. 1997 yılında 1. derecede arkeolojik doğal sit alanı ilan edilen Karain Mağarası, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri.
TARİHİ KIRKGÖZ HAN
Antalya-Burdur karayolu üzerinde Antalya'ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan Kırkgöz Han’ın kitabesinden 2. Gıyaseddin Keyhüsrev Bin Keykubat tarafından 1236 - 1246 yılları arasında yapıldığı anlaşılıyor. Osmanlılar zamanında onarılan han, Döşemealtı Belediyesi’nin talebi üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce restore edilerek turizme açıldı.
EVDİR HAN
Selçuklu Sultanı 1. İzzeddin Keykavus tarafından 1219'da yaptırılan Evdir Han'ın yeniden canlandırılması için çalışmalar sürdürülüyor. Bugün atıl durumda bulunan Evdir Han'ın yeniden canlandırılması amacıyla Döşemealtı Belediyesi ile Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ortak bir çalışma yürütüyor. Restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra kültürel etkinliklere ev sahipliği yapması planlanan Evdir Han'da bir de müze oluşturulacak.
ARİASSOS ANTİK KENTİ
Antalya kıyısını kuzeydeki Anadolu Platosu'na bağlayan Çubuk Beli'nin batısında; Döşemealtı ilçesi Akkoç Mahallesi'ne 1 kilometre mesafede, Ariassos Antik Kenti'nin kalıntıları bulunmakta. Kentin Antalya'ya uzaklığı 45 kilometre. Diğer Pisidya kentleri ile birlik içinde olan Ariassos, konumu itibarıyla Antalya Ovası'nı Anadolu Platosu'na bağlayan yol üzerinde bulunması nedeniyle geçiş ücreti ve haraç ile yaşamıştır. Kentte, Antik Dönem'de, bağcılık, şarapçılık ve zeytinyağı üretiminin yapıldığı anlaşılmakta. Kentin Geç Roma Dönemi'nde yaşadığı deprem neticesi yıkıldığı ve bu nedenle terk edildiği sanılmakta.