Finike-Kaş ve Demre ilçelerinin sınırlarının kesiştiği bölgede yer alan Ernez köyü, bozulmamış doğası, su kaynakları ve sırtını yasladığı sedir ormanlarıyla Antalya’nın en güzel köylerinden biri. Geleneksel kırsal mimari örneği evleri ve adını aldığı Arneai antik kentinin kalıntıları, Ernez’i eko-turizm açısından önemli kılıyor. Arıcılık, nar, zeytin üretimi ve küçükbaş (keçi) hayvancılıkla geçimini sağlayan köyün başı uzunca süredir mermer ocaklarıyla dertte.
MAHKEMENİN İPTAL ETTİĞİ PROJE YENİDEN GÜNDEMDE
Ernez’de 2017’de açılmak istenen mermer ocağına karşı köy muhtarlığı dava açmış, Mahkeme proje için verilen ÇED kararını iptal etmişti. Ancak aynı saha için yeniden ÇED başvurusu yapan firmanın hazırladığı projeye 19 Kasım 2025 tarihinde bir kez daha ÇED Gerekli Değildir/Olumlu kararı verildi. Köylüler ise daha önce Mahkemenin iptal ettiği projenin yeniden gündeme gelmesine tepkili. Ernez köyü sınırları içinde başka mermer ocağı projeleri bulunurken köyün yakın çevresinde ise çok sayıda faal ocak bulunuyor.

BİR YANDA TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRME ÇABALARI DİĞER YANDA YIKIM
Bir yandan Finike’de turizmi çeşitlendirerek 12 aya çıkarma çabaları sürerken, ilçe kırsalındaki geleneksel dokuyu bozacak, doğal ve kültürel miras için tehdit oluşturacak şekilde madencilik izinlerinin verilmesi büyük bir çelişki olarak görülüyor.

ERNEZ KÖYÜNDE HALK MERMER OCAĞI GİRİŞİMİNE TEPKİLİ
Ernez’de yeni açılması planlanan mermer ocağı için şirket çalışanları geçtiğimiz hafta bölgeye gelince köylülerin tepkisiyle karşılaşmıştı. Olay yerinden uzaklaşan şirket yetkililerinin bugün yeniden ruhsat sahasına gelerek çalışma yapacağını öğrenen yöre halkı, köyün girişinde toplanarak eylem yaptı. Köylülerin eylem yapacağının duyurulması üzerine şirket yetkililerinin ruhsat sahasına gelmekten vazgeçtiği öne sürüldü.

FİNİKE TORAÇDER KÖYLÜLERLE EYLEM VE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Ernez köyü girişinde toplanan Finike TORAÇDER üyeleri ve köylüler, taşıdıkları döviz ve pankartlarla açılmak istenen mermer ocağına karşı tepkilerini yansıttı. Finike TORAÇDER’in yaptığı açıklamada, Ernez köyünün doğal ve kültürel bütünlüğünün mermer ocaklarının tehdidi altında olduğu vurgulanarak şöyle denildi: “Ernez; dünyada nadir görülen sedir ormanları, coğrafi işaret süreci tamamlanmış patentli balı, ve bal festivali ile, hemen yanı başındaki Arneai Antik Kenti ile ekolojik turizm köyü olmaya aday, benzersiz bir yaşam alanıdır. Ancak son dönemde art arda açılmak istenen mermer ocakları, köyün yaşam alanlarını, su kaynaklarını ve korunması gereken bu eşsiz doğal değerleri ciddi şekilde tehdit etmektedir.

‘FİNİKE’NİN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA’
Mermer ocaklarının genişleme baskısı, köy halkının geçim kaynaklarını, orman ekosistemini ve bölgenin ekolojik bütünlüğünü geri dönüşü olmayan şekilde zarar verme riski taşımaktadır. Oluşan toz ve titreşim hem çevre sağlığını hem de yaban hayatını olumsuz etkileyecek; yüzey suları ve yeraltı su kaynakları kirlenme ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Ernez köyünün korunması gereken ormanları, su kaynakları ve eko-turizm potansiyeli, mermer ocaklarının plansız ve kontrolsüz yayılması nedeniyle büyük bir risk altındadır. Bu durum yalnızca Ernez’i değil, tüm Finike havzasının doğal geleceğini tehdit etmektedir.

‘ERNEZ KÖYÜNÜN DOĞASI VE KÜLTÜRÜ KORUNMALI’
Bizler, Ernez köyünün doğasının, kültürünün ve yaşam alanlarının korunmasını talep ediyoruz. Yetkilileri, çevre ve insan sağlığını hiçe sayan bu faaliyetleri durdurmaya, çevresel etki değerlendirmelerini bilimsel ve şeffaf şekilde yürütmeye ve bölge halkının sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Ernez köyünün geleceği, mermer ocaklarının insafına bırakılmayacak kadar değerlidir. Bu toprakları korumak hem bugünün sorumluluğu hem de gelecek kuşaklara karşı borcumuzdur. Doğayı, yaşamı ve köyümüzün kültürel mirasını savunmaya devam edeceğiz.”

YÜZDE 10’LUK MERMERİ ÇIKARMAK İÇİN GÜNDE 85 TON SU TÜKETİMİ
Köylülerin karşı çıktığı mermer ocağı, en yakın konuta 170 metre mesafede açılmak isteniyor. Eğimli bir araziye sahip olan bölgede büyük arazi tahribatına yol açması beklenen mermer ocağından yılda çıkarılacak 300 bin m3 malzemenin yalnızca yüzde 10’luk kısmı blok mermer olarak değerlendirilecek, geri kalan yüzden 90’lık kısmı ise pasa (moloz) olarak ayrılacak. Bütün bu işlemler için de günde 85 ton su kullanılması planlanıyor.






