Adli Bilişim Uzmanı ve Emekli Polis İsa Altun, 2024 Dünya Uy*şturucu Raporu'nun açıklanmasıyla birlikte madde bağımlılığı ve uy*şturucu kaçakçılığına dair önemli açıklamalarda bulundu. Altun, suç örgütlerinin dijital dünyayı yakından takip ettiğini ve gençleri hedef alan madde bağımlılığında bilimsel teknikleri kullandığını belirtti. Altun, özellikle son yıllarda uy*şturucu çetelerinin yapay zeka aracılığıyla yeni uy*şturucu maddeleri ürettiği ve piyasaya sürdüğü tespit edildiğini vurguladı. Altun, Türkiye'nin kaçakçılıkla mücadelede teknoloji kullanımında öncü ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekti.
"SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÇABALARI TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL"
Rapora göre, sentetik uy*şturucuların yaygınlaşması yasadışı uy*şturucu pazarlarını yeniden şekillendiriyor ve bazı bitkisel bazlı uy*şturucuların yerini alıyor. Dünya genelinde madde kullananların yüzde 82'sinin 20-35 yaş aralığında olduğu belirtilirken, madde kullanımına bağlı ölümlerin yüzde 90'ını 35 yaş altındaki bireyler oluşturuyor. Uy*şturucu madde kullanım yaşının ise 15-24 yaş arasına düştüğü biliniyor. Altun, bağımlılıkla mücadelenin sadece sivil toplum kuruluşlarının çabasıyla yeterli olmayacağını, tüm otoritelerin ve ilgili kurumların acil iş birliği yapmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Altun, Türkiye'de madde kullanımına bağlı 800 bin denetimli serbestlik dosyasının bulunduğunu ve ülke genelinde yaklaşık 8 milyon kişinin maddeyle bir şekilde ilişkisinin olduğunu ifade etti. Uy*şturucu sorununun arz ve talep dengesi üzerinden ilerlediğini belirten Altun, talep azaltıcı önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
"ERGENLERİN MADDE KULLANIMI BOŞANMALARI ARTIRIYOR"
Bağımlılıkla mücadelede etkin bir koordinasyonun sağlanması amacıyla müsteşarlık düzeyinde bir yapılanmanın gerekliliğine dikkat çeken Altun, verilerin tek bir merkezde toplanmasının önemini vurguladı. Pandemi sonrasında madde bağımlılığında artış gözlemlendiğini belirten Altun, bu durumun ölüm korkusu ve ekonomik kaygılar gibi faktörlerden kaynaklandığını ifade etti. Aile kurumundaki zayıflamaların ve boşanmaların artmasının da ergenlerin madde kullanımına yönelmesinde önemli bir etken olduğunu dile getiren Altun, aile içi aidiyet duygusu zayıf olan çocukların madde kullanımında çare aradığını söyledi.
"BAĞIMLILIKLA TEDAVİ SADECE İLAÇLA MÜMKÜN DEĞİL"
Son yıllarda Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri'ne (AMATEM) başvuran gençlerin büyük bir bölümünün sentetik uy*şturucu madde kullanıcıları olduğunu belirten Altun, sentetik madde kullanan bağımlıların tedaviye yanaşmakta zorlandığını ve tedavinin sadece ilaçla mümkün olmadığını ifade etti. Defalarca tedavi gören ancak her seferinde tedaviden kaçan gençlerin sayısının da giderek arttığını söyleyen Altun, yasadışı sentetik uy*şturucu pazarının Ortadoğu bölgesindeki istikrarsızlıklar (Suriye, İran, Irak, Afganistan) nedeniyle hızla genişlediğini vurguladı.
"TÜRKİYE, KOKAİN İÇİN TRANSİT BİR GÜZERGAH"
Özellikle 2018'den bu yana metamfetamin ele geçirilmesinde belirgin bir artış yaşandığını ifade eden Altun, 2023 yılında rekor seviyede 21,9 ton metamfetaminin başarılı operasyonlarla ele geçirildiğini açıkladı. Altun, Türkiye'nin, Latin Amerika'dan Avrupa'ya gönderilen kok*inin önemli bir transit güzergahı olduğunu da belirtti. 2023 yılında 13,7 milyon captagon tabletinin ele geçirildiğini ancak bu sayının bir önceki yıla göre azaldığını aktaran Altun, eroin ele geçirme miktarında ise 2021'deki 22,2 tondan 2022'de 8 tona düşüş yaşandığını, bu düşüşün Taliban'ın Afganistan'da afyon üretimini yasaklamasıyla ilişkili olabileceğini söyledi. Altun, Avrupa ülkelerinin bu yasağın sentetik opioid kullanımını artırabileceği riskine karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
"TIBBİ OLMAYAN KULLANIMLARDA ARTIŞ VAR"
Ülkemizde son yıllarda kok*ine bağlı tedavi merkezlerine başvurularda da yoğun bir artış yaşandığını belirten Altun, Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu'nun (INCB) 2024 Yıllık Raporu'nda sentetik uy*şturucu üretimi ve tüketimindeki hızlı artışın halk sağlığı ve uluslararası uy*şturucu kontrol sistemi açısından önemli zorluklar yarattığının belirtildiğini aktardı. Altun, Avrupa genelinde ketaminin yasadışı uy*şturucu pazarlarında yaygınlaştığını ve bazı bölgelerde tıbbi olmayan kullanımında artış görüldüğünü ifade etti. Altun, Avrupa Birliği üye ülkelerinin art arda altıncı yılda da rekor miktarda kok*in ele geçirdiğini bildirdiğini de sözlerine ekledi.
DENİZ VE HAVA YOLU ETKİN KULLANILIYOR
Balkan Yolu'nun Afganistan kaynaklı opiyatların Avrupa'ya ulaşmasında ana güzergah olmaya devam ettiğini belirten Altun, son verilere göre Güney Yolu'nun (İran ve Pakistan üzerinden deniz veya hava yoluyla Avrupa'ya ulaşım) kullanımının arttığını söyledi. Altun, Kuzey Yolu'nda (Orta Asya'dan Rusya'ya eroin ve morfin kaçakçılığı) ele geçirilen madde miktarının Güney Yolu'ndan daha fazla olduğunu aktardı.
İRAN VE AFGANİSTAN ÜZERİNDEN TAŞIMACILIK!
Türkiye'nin 2019'dan bu yana metamfetamin yakalamalarında sürekli bir artış yaşandığını ve 2022 yılında 77,7 ton ile rekor kırıldığını ifade eden Altun, bu durumun büyük ölçüde Afganistan kaynaklı metamfetaminin İran üzerinden kaçakçılığına bağlı olabileceğini belirtti. Bu metamfetaminin Doğu ve Güneydoğu Asya, Orta Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika'yı hedeflediği gibi Türkiye iç piyasasında da kalabildiğini söyleyen Altun, özellikle İstanbul çevresinde sıvı metamfetamini kristal şekle dönüştüren tesislerin tespit edildiğine de dikkat çekti. Sıvı metamfetaminin zulalanmasının daha kolay olması nedeniyle tercih edildiğini belirten Altun, Türkiye'nin sigara ve elektronik sigara şeklinde tüketilen sentetik cannabinoidlerin hala "yeni psikoaktif maddeler" sınıfında yer aldığını sözlerine ekledi.