Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Akman, güneş ışınlarının dik açıyla geldiği günlerde denize girerken dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği saatlerde denizden çıktıktan sonra vücutta kalan su damlacıklarının güneşin prizma etkisiyle deride renk değişikliklerine yol açabileceğini aktaran Prof. Dr. Akman, "Bunun oluşturduğu reaksiyonla deride birtakım renk değişiklikleri olabiliyor. Denizden çıktıktan sonra mutlaka duş almak, nemlendirici sürmek ve güneş koruyucuyu tazelemek çok önemli. Suya dirençli olsa bile güneş koruyucuyu tekrarlamak gerekiyor" dedi.
ÖĞLE SAATLERİNDE SICAK ÇARPMASI RİSKİ VAR
Güneşe çıkmadan 20 dakika önce koruyucu sürülmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Akman, "Şapka, güneş gözlüğü ve gerekirse koruyucu kıyafetler kullanılmalı. Öğle saatleri D vitamini sentezi için etkili bir zaman olsa da tatilde uzun süre güneşte kalan kişiler için bu riskli. Denize 14.00'ten sonra girilmesini ve kurulanmayı ihmal etmemelerini öneriyoruz. Öğle saatlerinde ayrıca sıcak çarpması riski de var" diye konuştu.
KUMDA OTURURKEN YANSIYAN IŞIK BİLE ETKİLİ OLABİLİYOR
Güneş nedeniyle yıllar içinde biriken hasarlarının deri kanseri riskini artırdığına dikkati çeken Prof. Dr. Akman, "Bir anda su toplayacak şekilde güneş yanığı oluşması ya da uzun vadede DNA hasarı, cilt kanserine yol açabiliyor. Bunun dışında ciltte lekeler, yaşlanma, kızarıklıklar veya güneşin tetiklediği başka cilt hastalıkları da görülebiliyor. Hatta kumda otururken yansıyan ışık bile etkili olabiliyor. Bu nedenle tüm bunları dikkate almak gerekiyor" dedi.