Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, 17-18 Mayıs 2025 tarihlerinde Enderun Özgün Eğitimciler Derneği, Maarif Platformu ve İnsan Vakfı Bursa Şubesi iş birliğiyle gerçekleştirilen "Yeni Bir Ölçme Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı'nı değerlendirdi. Başkan Miran, eğitim sisteminin sorunlarının ve çözüm önerilerinin konuşulduğunu belirterek, bunların üst makamlarca dikkate alınması ve hassasiyetle değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.
İNANÇ VE MEDENİYETTEN UZAK EĞİTİM SİSTEMİ
"Yeni Bir Ölçme Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı"nda üç ana başlıkta sorun tespiti yapıldığını aktaran Başkan Miran, bu sorun alanlarına yönelik akademisyenlerin, eğitim yöneticilerinin, öğretmenlerin ve iş dünyasının değerli katkılarıyla çözüm önerileri getirildiğini söyledi. Başkan Miran, “Çalıştay’da eğitimin felsefesi ve medeniyet tasavvuru, Kademeler arası geçişte verimlilik ve mesleki yönlendirme, Üniversite sınavının ortaöğretimin içeriğini belirleme düzeyi başlıkları ele alındı. Mevcut eğitim sistemi, toplumun inanç ve medeniyet değerlerine dayalı bir boyuttan yoksun olup; uzun vadeli hedefler, kültürel temeller ve ahlaklı insan yetiştirme amacını karşılamada yetersiz kalmaktadır. Bu durum, insanımızın kendi değerlerine yabancılaşmasına neden olmaktadır” diye konuştu.
AKADEMİK BAŞARIDAN ZİYADE YETENEKLER ÖN PLANDA OLMALI
Başkan Miran, Çalıştay’ın sonuç bildirgesinde; Öğrencilerin milli kimliklerini pekiştirecek ve kültürel aidiyet duygularını güçlendirecek içerikler sunulması, sınava dayalı anlayışla, eğitimin derinliksiz ve kullanışsız bilgiye endeksli hale gelmesinin sorunlara çözüm üretmede zorlanan bireylerin yetişmesine neden olacağının işaret edildiğini, bundan hareketle her türlü değerlendirme için tek bir ölçme yönteminin kullanılmasının yerine farklı beceri ve yetenekleri ölçen yöntem ve araçların kullanılmasına engel bir durum bulunmadığının deklare edildiğini söyledi. Miran, “Meslek liselerinin ülkemiz için taşıdığı öneme temas edildiği, ülkemizin kalkınması ve nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak adına liselerin en az yüzde 60'ının meslek lisesi olması gerektiği Çalıştay’da dile getirildi. Bu okullara girişte öğrencinin akademik başarısından ziyade, özellikle girmek istediği alana yönelik yetenekleri ve becerileri ön planda tutulması gerektiği, ülke ihtiyaçlarına cevap vermeyen bölümlerin de kapatılması, kaynakların daha stratejik alanlara yönlendirilmesinin uygun olduğuna vurgu yapıldı” dedi.
OKUL TÜR ÇEŞİTLİLİĞİ TERCİH OLARAK SUNULMALIDIR
"Yeni Bir Ölçme Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı"nın çözüm önerileri şu şekilde sıralandı: İlkokul öğretmenleri, yönlendirmede belirleyici rol üstlenmelidir. Kademeler arası geçişte bitirme/yeterlilik sınavları düşünülmelidir. 5. sınıf öğrencileri için ilkokul ortamı daha uygundur. Okul tür çeşitliliği öğrencilere tercih olarak sunulmalıdır. Ortaöğretimden yükseköğretime geçişte merkezi sınavlarla birlikte ek kriterlerde kullanılabilir (sertifika, referans vb.). Sadece merkezi sınava dayalı geçiş mahsurludur. Alternatif değerlendirme yöntemleri kullanılmalıdır. Eğitim bireylerin yeteneklerine göre şekillenmelidir. Lise mezuniyetinde sabit süre yerine, yeterliliğe dayalı bitirme sistemi daha verimli olabilir. Potansiyeli yüksek bireyler 2,5 yılda mezun olabilirken, ortalama bireyler için süre 4 yıl olabilir. Sınıf geçmenin kolaylığı, sınav sisteminin ciddiyetini azaltmaktadır. Lise ve Üniversiteye geçiş sınavlarına hazırlık süreci okuldan daha değerli görülmekte, okul eğitimi değersizleşmektedir. Bu süreç psikolojik ve ekonomik maliyetleri arttırmakta, öğrencilerde stres ve rekabet duygusu oluşmaktadır. Bu sistem öğrenci üzerinde aile ve akran baskısı oluşmasına ve öğrencilerde strese neden olmaktadır. Kademeler arası geçişte rehberlik sadece öğrenciye değil aileye yönelik de olmalıdır. Mesleki planlama ihtiyacına yönelik analizler yapılmalıdır. Mesleki yönlendirme ilkokuldan itibaren öğrencilerin kabiliyetleri dikkate alınarak uzman desteğiyle yapılmalıdır. Öğrenci ve veli mesleki uygunluk konusunda bilinçlendirilmelidir”
