Antalya'da Finike ilçesinin önceki adıyla Ernez olan eski köy statüsündeki kızılçam ve sedir ormanlarıyla kaplı Günçalı Mahallesi'ndeki mermer ocağı açılması yönünde şirketlerin direnişi devam ediyor. Bölgede bir kez daha 28 futbol sahası büyüklüğünde yeni bir mermer ocağı açılması gündeme geldi. Aynı saha için daha önce 2017 yılında alınan “ÇED Gerekli Değildir” kararı iptal edilmişti. Antalya 3. İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının ardından dosya Danıştay’a taşındı. Danıştay 4. Dairesi, 2025 yılında verdiği kararla alt mahkemenin iptal kararını onayladı.
ŞİRKETLER DİRENİYOR
Şirketler ise karara direnerek bir kez daha bölgede mermer ocağı açılması için harekete geçti. Bu doğrultuda ÇED başvurusu yapıldı. Proje Tanıtım Dosyasında dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Günçalı Mahallesi Mevkii’nde ruhsat sahasında yürütülmesi planlanan II-B Grubu Maden (Mermer) Ocağı Projesi kapsamında yılda 300 bin metreküp üretim yapılacağı kaydedildi.

TAMAMI ORMAN ALANI
Şirket tarafından hazırlanan proje tanıtım dosyasında, faaliyet alanının tamamının orman arazisi olduğu ve gerekli izinler alınmadan faaliyete başlanılmayacağı ifade edildi. Çalışma alanının Finike ilçe merkezine 55 kilometre, en yakın yerleşim yeri olan Ernez Mahallesi’ndeki konutlara ise kuş uçuşu 170 metre uzaklıkta olduğu belirtildi.

DAHA ÖNCE İPTAL EDİLDİ
Projeye ilişkin olarak Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından 22 Nisan 2019 tarihinde verilen işletme ruhsatının 2029 yılına kadar geçerli olacağı öğrenildi. Söz konusu ruhsat sahası toplam 99,79 hektarlık bir alanı kapsadığı dikkat çekildi. Aynı saha için daha önce 2017 yılında alınan “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptal edildiği de dosyada yer aldı. Yeni proje kapsamında yeniden ÇED sürecinin başlatıldığı kaydedildi.

İZİN VERİLECEK Mİ?
Şirket, proje dosyasında yeni nesil ekipmanların kullanılarak çevreye daha az emisyon ve gürültü salınımı yapılacağını, çıkarılacak mermerin iç ve dış piyasada değerlendirilmesinin planlandığını belirtti. İlçede son zamanlarda ardı ardına mermer ve maden ocağı izni verilmesi tepki çekmeye başladı. İlçede benzer nitelikteki maden projeleri daha önce de çevre örgütlerinin tepkisine neden olmuştu.

DANIŞTAYDAN DÖNDÜ
Aynı saha için daha önce 2017 yılında alınan “ÇED Gerekli Değildir” kararı iptal edildi. Daha önce aynı sahaya ilişkin alınan “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı Antalya Valiliğince dava açıldı. Antalya 3. İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının ardından dosya Danıştay’a taşındı. İdare Mahkemesince verilen kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgelerin, maden mühendisi, çevre mühendisi, orman mühendisi, harita mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerden oluşan heyet ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte incelendiği kaydedildi.

TAMAMI DEVLET MÜLKİYETİNDE
Danıştay 4. Dairesi, 2025 yılında verdiği kararla alt mahkemenin iptal kararını onayladı ve projenin çevre üzerindeki olası etkilerinin daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğine hükmetti. Danıştay kararında yer alan bilirkişi raporları, bölgenin biyolojik çeşitliliği ve ekolojik değeri açısından dikkat çekici tespitler içerdi. Rapora göre, proje sahasının tamamı devlet mülkiyetinde orman vasıflı araziden oluşuyor ve bu sahada kızılçam ile Toros sediri türleri yoğun şekilde bulunuyor.

CANLI TÜRLERİYLE ZENGİN
Bilirkişi heyeti, alanın önemli bir vadi ekosistemi olduğunu, ormanın bütünlük arz ettiğini, herhangi bir parçalanma göstermediğini ve barındırdığı canlı türleriyle zengin bir flora ve faunaya sahip bulunduğunu belirtti. Ayrıca, bölgenin lodos ve poyraza açık topoğrafyası nedeniyle madencilik faaliyetleri sırasında oluşacak toz ve pasa malzemelerinin geniş bir alana yayılabileceği, bunun da hem doğal yaşamı hem de tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceği vurgulandı.

ERNEZ BALI TEHLİKEDE
Raporda özellikle Ernez Balı üretiminin tehlikeye gireceği uyarısı dikkat çekti. Finike’nin Günçalı ve Ernez mahallelerinde çam ve sedir balı üretimiyle geçimini sağlayan arıcıların, madencilik faaliyetlerinden doğrudan etkileneceği belirtildi. Çam balının yanı sıra bölgedeki Toros sediri ağaçlarından üretilen sedir balı ve bölgeye özgü kekik balı çeşitlerinin, toz ve gürültü kirliliği nedeniyle zarar göreceği kaydedildi. Bilirkişi raporunda, “Bozulmamış doğasıyla bu ormanlar yöre arıcılığı açısından yüksek değere sahiptir. Arıcılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için orman yapısının devamlılığının sağlanması zorunludur.” ifadelerine yer verildi.

ZEYTİNLİKLER DE RİSK ALTINDA
Ziraat mühendislerinin değerlendirmesinde, proje alanının 1020–1100 metre rakımda dik yamaçlardan oluştuğu, tarım arazisi bulunmadığı ancak çevrede 2,3 kilometre mesafede kapama zeytin bahçeleri olduğu tespit edildi. Raporda, mermer ocağından kaynaklanacak tozların rüzgârla taşınarak zeytinliklere ulaşabileceği, bunun da bitkilerin fotosentez, solunum ve terleme faaliyetlerini engelleyerek verim kaybına yol açabileceği belirtildi. Daha önce iptal edilen ÇED Gerekli Değildir kararının yeniden nasıl değerlendirileceği merak konusu oldu.

MAHALLEDEN TEPKİ
Mahalle Muhtarı Ali Rıza Başaran, “Bir süredir bu duyumları alıyoruz. Köyümüze gelip gitmeler başladı. Biz köylüler olarak kesinlikle ocaklara karşıyız. Cuma günü vali beyle bir görüşme gerçekleştireceğiz. Biz başka şirket daha mermer ocağı için başvuru yaptı. Biz mahallemizde kesinlikle maden ocağı istemiyoruz. Ernez mahallemizde birçok yöresel ürünler yetişiyor. Bölgemizde çıkan zeytin asit oranı en düşük belgesi aldı. Akdeniz Üniversitesi tarafından yapılan incelemelerde mahallemizin içerisinde 3 tane tarihi zeytinyağı fabrikası bulundu. Bölgemizde 3 ayrı şirketin mermer hayali olduğunu biliyoruz. Bize Karot çalışması için geldiler, izin vermedik.” dedi.






